Bugün Kıbrıs

EL-SEN, Kıb-Tek Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Uzun’un sendikayı hedef alan kamuoyu açıklamasına sert bir basın bülteniyle yanıt verdi. EL-SEN Genel Sekreteri Hüseyin Peksever imzasıyla yayımlanan açıklamada, Uzun’un kamu kurumunu yöneten bir devlet yetkilisi gibi değil, “babasından miras kalmış bir aile şirketinin patronu gibi” davrandığı ifade edilerek, bu tavra sessiz kalınmayacağı vurgulandı.

EL-SEN açıklamasında, Kıb-Tek’in kamuya ait bir kurum olduğunun altı çizilerek, çalışanlarının emeğinin değersizleştirilmesine tepki gösterildi. Açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

“Kıb-Tek halkın malıdır, kimsenin babasından kalan mirası değildir. Kıb-Tek çalışanları bir özel şirketin kasiyeri, reyon görevlisi ya da depo sorumlusu değildir. Bu insanlar, halkın malı olan bu kurumun; halk yararına çalışması, üretmesi ve ülke ekonomisinin can damarı olan enerjiyi güvenli şekilde üretip dağıtması için emek veren kişilerdir.

Yüksek gerilim hatlarında, buhar kazanlarında, denizin altında, trafo merkezlerinde canları pahasına görev yapan bu emekçilere ‘maaşınızı alın, biz kafaya göre takılalım istediğimiz gibi idare edelim ama siz karışmayın’ demek; en hafif tabirle hadsizliktir, yasa tanımazlıktır, sorumsuzluktur.”

“SİZ ÜRETİMİ SABOTE EDİYORSUNUZ, BİZ SUSACAK MIYIZ?”
Açıklamada, Gürsel Uzun’un üç aydır görevde olduğu ancak kurumun tarihinin ve sorunlarının çok daha uzun geçmişe dayandığı hatırlatılarak, mevcut yönetimin halkı zarara uğratacak adımlarına dikkat çekildi:

“Sn. Uzun; siz, Kıb-Tek Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yapmak yerine talimat uygulayıp enerji arz güvenliğini sürekli risk altında tutuyor, üretim maliyetlerini bilinçli olarak yükseltiyor ve halkın cebinden yapılan vurgunlara sessiz kalıyorsanız; bizim ‘maaşımızı alıp susmamızı’ mı bekliyorsunuz? Gerçekten söylediğinizin anlamının tam da bu olduğunu farkında değil misiniz? Devlet ve kurumlar kişisel inisiyatifle değil, yasalarla yönetilir.”

“AKSA SÖZLEŞMESİNİ MASUMLAŞTIRAMAZSINIZ”
EL-SEN, geçmişte yapılmayan yatırımların, yanlış yönetsel kararların ve özellikle AKSA ile yapılan sözleşmenin halkı mağdur eden sonuçlarına işaret ederek şu ifadeleri kullandı:

“Sizin ve sizden öncekilerin yapmadığı yatırımların sebep olduğu mağduriyetleri ya da Güney Kıbrıs’tan yüksek fiyatla alınan enerjiyi gerekçe göstererek, tüm sakatlığına rağmen AKSA sözleşmesini masumlaştıramazsınız.”

“13 MİLYON DOLARLIK NAVLUN, 6 MİLYON EUROLUK PARÇA, 1.5 MİLYON DOLARLIK SERVİS… HESAP VERİN”

EL-SEN, Gürsel Uzun’un açıklamasında Türkiye’den alınan desteklerle ilgili sözlerine de tepki göstererek, söz konusu desteğin arkasında ciddi sorular olduğunu belirtti ve kamuoyunun yanıtını beklediği soruları sıraladı:

“Akaryakıt navlun ihalesi neden ve hangi gerekçeyle iptal edildi? Bu navlun ücreti Anavatan’ın emekçilerinin sırtından mı karşılanacak, yoksa gecikmeli ve kalitesiz yakıta fazladan ödediğiniz bedelden mi? Servis ve bakım işlerini neden EÜAŞ üstlendi? Bu hizmetlerin bedeli kimden ve nasıl tahsil edilecek?

Hangi servis sonrası 7 ve 8 no’lu makineler kırıldı, bozuldu, atıl kaldı? 8 no’lu makine sigorta kapsamındayken, ön keşif bedeli 1.4 milyon Euro olmasına rağmen neden yalnızca 700 bin dolar tahsil ettiniz? Bu makinenin tamirini EÜAŞ yaptıysa kalan para nerede?”

3 ve 6 no’lu makinelerin 12.000 saatlik bakımları neden yapılmadı? Bahar aylarında yapılması gereken emre amade bakımlar zamanında yapıldı mı? Parçalar zamanında tedarik edildi mi?”

“ACİL DURUM SANTRALLERİ GEREKLİ Mİ?”
Açıklamada, Acil Durum Santralleri meselesine de değinilerek, bu ihtiyacın doğmasının sorumlusunun bizzat görevini yapmayan yöneticiler olduğu belirtildi:

“Acil Durum Santrallerinden bahsediyorsunuz. Adı üzerinde: Acil Durum! Eğer görevlerinizi düzgün yerine getirseydiniz, bu santrallere gerek kalır mıydı?

Acil Durum Santrallerinin enerji arz güvenliği ve üretim ekonomisine uygun olduğunu gösteren bir teknik çalışmanız veya raporunuz var mı?”

“HESAP VEREBİLİR, ÇAĞDAŞ VE ÖZERK BİR KIB-TEK İÇİN MÜCADELE SÜRECEK”
EL-SEN açıklamasının sonunda, sendikanın kamunun çıkarlarını gözetmeye devam edeceğini belirterek şu vurguyu yaptı:

“Enerji alanında yeterliliği olmayan, görev ve sorumluluklarını zamanında yerine getirmeyen, siyasete biat ederek kamuyu zarara uğratan bu anlayışa karşı; iş üreten, alanında uzman, denetlenebilir, hesap verebilir, çağdaş, çevreci ve ekonomik üretim yapan özerk bir KIB-TEK için mücadelemiz kararlılıkla sürecektir.

Sayın Gürsel Uzun’a tavsiyemiz, KIB-TEK yasasını ve ilgili tüzükleri bir kez olsun baştan sona okuması ve harfi harfine uygulamasıdır. Daha önceki kamu idareciliği tecrübesinden ve Sayıştay denetim raporundan anladığımız kendisinden bundan fazlasını beklemenin aşırı bir lüks olacağıdır.”