Türkiye’nin arka bahçesi olarak tanımlanan Kuzey Kıbrıs, Türkiye’nin en kirli yüzü de denilebilir. Kuzey Kıbrıs’ın nüfusu 400 bin dolayında. Ne yazık ki bu nüfus kadar Kıbrıslı Türk de yurtdışında yaşıyor. Araştırmalara göre çoğu Londra’da olmak üzere 150 bin dolayında Kıbrıslı Türk de İngiltere’de. Göçmenler bir yanıyla da köklerinin bulunduğu ülkede soluk alıp veriyor. Bu bağlamda Kıbrıslı göçmenler Kuzey Kıbrıs gündemini çok yakında izliyor, üstelik yaşadıkları ülkedeki demokrasi, hukuk, adalet, kuvvetler ayrımı, sosyal haklar ve fırsat eşitliği ile kıyaslayarak.

Kuzey Kıbrıs bana göre dünyanın en güzel coğrafyalarından… Turizm ve üniversitelerin adanın ekonomisinde lokomatif sektör olduğu düşünülürse barış ve huzurun da mavi ve yeşil gibi kardeş olması gerekir. Ne yazık ki panorama hiç de öyle değil ve KKTC iktidarı görünümü iyileştirmek şöyle dursun daha da kötüleştirmek için elinden geleni yapıyor.

İşte size örnek; Evrensel’den Gözde Tüzer, Kıbrıs’taki yeni ekonomi yasa tasarısı, Halil Falyalı iddiaları ve kara paraya ilişkin Prof. Dr. Mete Feridun ve Gazeteci Cenk Mutluyakalı ile konuştu. Doğu Akdeniz Üniversitesi Bankacılık ve Finans Bölümü başkan yardımcısı ve finansal düzenleme ve risk yönetimi merkezi başkanı olarak görev yapmakta olan Prof. Dr. Mete Feridun, “Yurt dışındaki itibari paraların ekonomiye kazandırılması hakkında yasa tasarısı” hakkında “Kara para ile mücadele etme hedefiyle daha geçtiğimiz sene yeni bir yasa yapılmışken bir sene sonra kara paranın aklanması konusunda küresel düzeyde en büyük risk faktörü kabul edilen kaynağı bilinmeyen nakit paraların ülkeye sokulabilecek olması ve de bizzat bankacılık sistemi üzerinden dolaşıma sokulabilecek olması”na dikkat çekti.

Buyurun buradan yakın! Bu tasarı yerli mafyanın yanı sıra adaya yabancı mafyayı çekecek mıknatıs yerine geçecektir. Bu girişimin “kara paracıların yer aldığı gri listeden çıkmak için akla karayı seçen Türkiye’yi de uluslararası alanda zor durumda bırakacağı da aşikar” denilebilir.

Kıbrıs’taki Yenidüzen Gazetesi Yazarı Cenk Mutluyakalı; mayıs 2021’de Organize Suç Örgütü Lideri Sedat Peker’in Kıbrıslı Gazeteci Kutlu Adalı cinayetine dair itirafları ve Kıbrıs’ın uyuşturucu ve kara para aklama merkezi pozisyonunda olması üzerine Evrensel’e verdiği röportajı hatırlatarak söyle konuşuyor: “O dönem ‘Ada yarısında illegal temellenmiş bu düzende pek çok kirliliğin üzeri bayrakla, vatanla, nutukla örtülüyor. İnsan ticaretinden kara paranın aklanmasına, kumarhane ve sanal bahis yapılanmalarından uyuşturucuya kadar ciddi bir çürümüşlükten söz ediyoruz’ demiştim. Bugün o röportajın aynı cümlelerini kullanabilirim. O günden bugüne hiçbir şey değişmedi…”

Ahhh Şarkışlalı Serdari’yi yâd etmeden geçmemeli: “Nesini söyleyim canım efendim? / Gayri düzen tutmaz telimiz bizim…”

Bugün Kıbrıs gazetesinin “Halil Falyalı Yaşıyor” yazı dizisini takip ettiğinizi düşünüyorum. Bugün Kıbrıs, “Dizinin Türkiye ve Kıbrıs’ta yarattığı büyük etki, organize saldırılarla gölgelenmek isteniyor: Kıbrıs’ta örülen suç duvarını yıkmaya kararlıyız. Gerçekleri yazmaya, karanlığı aydınlatmaya devam edeceğiz. ‘Halil Falyalı Yaşıyor’ sadece bir yazı dizisi değil, karanlıkla yüzleşmenin ilk adımıdır!” diye yazdı. Bugün Kıbrıs, basının dördüncü güç olarak sadece gazetecilik görevini yerine getiriyor. Bu iddialar karşısında savcılar çoktan iddiaları soruşturmaya başlamış olmalıydı.

Bugün Kıbrıs’ın gündeme taşıdığı “Halil Falyalı Yaşıyor” dosyasınıda yer alan iddiaları CTP milletvekili Doğuş Derya sordu, UBP’li Maliye Bakanı Özdemir Berova, Meclis kürsüsünden sorulara yanıt veremeden indi. Bakanın sorudan kaçması pek çok şeyi anlatıyor aslında…

İngiltere’deki Kıbrıslı toplum ve Londra’da görev yapan gazeteciler olarak Kıbrıs’taki gündemi çok yakından izliyoruz. Temiz bir toplum ve hukukun üstün olduğu bir ülke isteyen siyasiler ile görevlerini cesurca yerine getiren meslektaşlarımız Ayşemden Akın ve Emine Yüksel’in yanındayız. Gazetecilik suç değildir. Bugün Kıbrıs’taki iddiaların ivedilikle soruşturulması ve basına yönelik her türlü baskının son bulmasını bekliyoruz.

Ah dostlar Ahhh! “Bu böyle gitmez” deyip Şarkışlalı Serdari ‘yle noktayı korsak: “Serdari hâlımız böyle n’olacak? / Kısa çöp uzundan hakkın alacak…” Alacak dostlar! Mutlaka alacak…