Bugün Kıbrıs

Cumhuriyet Meclisi’nde yapılan bütçe görüşmelerinde, CTP Milletvekili Ürün Solyalı, Kıbrıs’ın kuzeyindeki insan ticareti ve kaçakçılığına ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Solyalı, Çalışma Bakanlığı, Tarım Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Polis Genel Müdürlüğü’nün ihmallerinin insanlık dışı koşullar yarattığını belirtti. Solyalı, “Bu ülke insan ticaretinin dibini gördü, devlet eliyle 632 kişi insan ticaretine konu edildi” dedi.

“NARENCİYE İŞÇİLERİ İNSANLIK DIŞI KOŞULLARDA ÇALIŞTIRILDI”

Ürün Solyalı, Türkiye’den narenciye işçileri getirmek üzere Çalışma Bakanlığı’ndan Tarım Bakanlığı ve Cypfruvex tarafından izin talep edildiğini, 440 işçinin sezon içinde, 165 kişinin ise sezon bittikten sonra getirildiğini belirtti. İşçilerin insanlık dışı ortamlarda yaşamak zorunda bırakıldığını vurgulayan Solyalı, “Pasaportları Cypfruvex kasalarında tutuldu, maaşları ödenmedi, tehdit edildiler ve çaresizliklerinden yararlanıldı” dedi.

“POLİS SORUŞTURMA YAPMADI”

Bu işçilerin haklarını aramak için polise başvurduğunu belirten Solyalı, Polis Genel Müdürlüğü’nün isteksizliğini eleştirdi. “Polis Genel Müdürü, bir gazeteci şikayetçi oldu diye insan ticareti soruşturması başlatmadıklarını söyledi. Oysa İnsan Hakları Platformu, Mülteci Hakları Derneği ve Güzelyurt İlçe Başkanımız Çağlar Gulamkadir ile şahsen bizim müdahalemizle bu işçilerin ifadeleri alındı. 632 kişi aynı ismi verdi, tehdit edildiklerini ve para ödendiğini söylediler. Ancak polis, ‘Para yurt dışında ödendi, insan ticareti unsuru yok’ diyerek bu skandala göz yumdu” ifadelerini kullandı.

“ULUSLARARASI RAPORLAR KIBRIS’IN KUZEYİNİ İNSAN TİCARETİ MERKEZİ OLARAK GÖSTERİYOR”

Solyalı, uluslararası raporların, Kıbrıs’ın kuzeyini insan ticaretinin yaygın olduğu bir bölge olarak tanımladığını söyledi. “KKTC, insan ticaretinin merkezi olarak anılmaya başladı. Bu durum utanç verici bir tablo oluşturuyor. Polis Genel Müdürlüğü, bu konuda daha titiz bir şekilde çalışmalı ve suç unsurları net bir şekilde değerlendirilmelidir” dedi.

“10 YIL AĞIR CEZA GEREKTİREN BİR SUÇ”

2020 yılında yürürlüğe giren insan ticaretiyle ilgili yasanın açık hükümler içerdiğini belirten Solyalı, “Yasa, zorla çalıştırma, kişilerin çaresizliğinden yararlanarak kazanç elde etme gibi durumların insan ticareti kapsamına girdiğini ve 10 yıl ağır ceza öngördüğünü söylüyor. Polis ve savcılık bu yasanın gereklerini yerine getirmelidir” dedi.

“EĞİTİM VE UZMANLIK ŞART”

Polis teşkilatının insan ticaretiyle mücadele konusunda eğitim alması gerektiğini belirten Solyalı, “İnsan Hakları Platformu, Barolar Birliği ve Mülteci Hakları Derneği gibi uzman kuruluşlarla iş birliği yapılarak bu konuda polis teşkilatına sürekli eğitim verilmelidir. İnsan ticareti gibi ciddi bir suçun gözden kaçırılmaması için sistemin güçlendirilmesi şarttır” ifadelerini kullandı.

“DEVLETİN GETİRDİĞİ İŞÇİYE SAHİP ÇIKILMADI”

Solyalı, devlet eliyle getirilen işçilerin kaderine terk edildiğini ve bu durumun ülkeye büyük bir yük getirdiğini söyledi. “Bu işçilerin yaşam koşulları o kadar kötü ki, orada birinin yaşadığını tahayyül etmek bile mümkün değil. Devlet, getirdiği işçiye sahip çıkmadı ve insan ticaretine açık bir sistem yarattı” dedi.

“SORUMLULUK ÜSTLENİLMELİ”

Solyalı, hükümete ve ilgili kurumlara seslenerek, insan ticaretiyle ilgili vakalarda sorumluluk alınması gerektiğini söyledi. “632 kişiyi insan ticaretine konu eden bu sistemin sorumluluğunu üstlenmek zorundayız. İnsan ticaretiyle mücadelede etkili adımlar atılmalı ve bu utanç verici tablo ortadan kaldırılmalıdır” diyerek konuşmasını tamamladı.