Bugün Kıbrıs

YENİ BÖLGESEL MİMARİ KURULUYOR

Bugün Kıbrıs

Middle East Forum’da yayımlanan analize göre Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayed’in 14 Aralık’ta güney Kıbrıs’a yaptığı tarihi ziyaret, ikili ilişkilerde dönüm noktası olarak görülse de, gerçekte çok daha geniş bir bölgesel mimarinin parçası. Bu mimarinin merkezinde ise ABD bulunuyor.

KUDÜS’TEKİ ÜÇLÜ ZİRVE
Kıbrıs–Yunanistan–İsrail liderlerinin Kudüs’te gerçekleştirdiği üçlü zirve, bu stratejinin en görünür ayağı. ABD açısından üçlü mekanizma; İsrail’in güvenlik ihtiyaçları, Yunanistan’ın NATO içi rolü, Kıbrıs’ın AB platformu ve Doğu Akdeniz’deki coğrafi konumu bir araya gelerek Washington’ın bölgedeki askeri ve enerji çıkarlarına doğrudan hizmet ediyor.

KÖRFEZİN FİNANSAL GÜCÜ
Bu yapı, özellikle Gazze savaşı sonrası ABD’nin İsrail’e sağladığı güvenlik çerçevesi açısından kritik. Kıbrıs’ın insani yardım, lojistik ve erken uyarı kapasitesi bu çerçevenin tamamlayıcısı oldu. BAE’nin Kıbrıs’a yönelik hamlesi de işte tam burada devreye giriyor: Körfez’in finansal gücü, Doğu Akdeniz’in stratejik konumuyla birleşerek ABD’nin yeni güvenlik ağını tamamlıyor.

GÜVENLİK-EKONOMİ HATTI
Kıbrıs’ın LNG, liman ve veri altyapısının BAE sermayesiyle büyütülmesi ise ABD’nin Doğu Akdeniz’de aradığı uzun vadeli enerji alternatiflerini destekliyor. Bu yapı, ABD açısından tek bir stratejik amaca hizmet ediyor: Doğu Akdeniz ile Körfez’i aynı güvenlik-ekonomi hattında birleştirerek bölgesel dengeyi ABD müttefiklerinin taşıyabileceği bir seviyeye çıkarmak.

İRAN’IN RAHATSIZLIĞI
Kıbrıs’ın deniz yetki alanlarına ilişkin açıklamaları sonrası İran’ın verdiği protesto notası, ortaya çıkan bu yeni ittifak zincirinin dış aktörler tarafından yakından izlendiğini gösterdi. Bu tepki, ABD’nin bölgesel ortaklık stratejisinin jeopolitik ağırlığının arttığının en açık göstergesi. Washington için bu tür gerilimler yeni mimarinin doğru yönde ilerlediğinin işareti olarak görülüyor: İran rahatsızsa, ABD ağı çalışıyor demektir.

AB DÖNEM BAŞKANLIĞI
Kıbrıs’ın 1 Ocak 2026’da devralacağı AB Konseyi Dönem Başkanlığı, ABD için ek bir avantaj sunuyor. Kıbrıs; Körfez sermayesi, Doğu Akdeniz enerji haritası, İsrail bağlantısı, Fransa ile savunma ortaklığı gibi alanlarda ABD’nin önceliklerini AB masasına taşıyabilecek tek üye devlet konumunda. Bu nedenle Kıbrıs–BAE yakınlaşması, Washington’ın AB içindeki dolaylı manevra alanını genişletiyor.

ASIL SORU: TÜRKİYE?
Bu bağlamda asıl ve kaçınılmaz soru artık şudur: Türkiye bu mimariye ne zaman ve nasıl eklemlenecek? Kendi stratejik iradesiyle mi, yoksa başkalarının çizdiği çerçeveye sonradan davet edilerek mi?

Exit mobile version