Bugün Kıbrıs
Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Başkanı Erkut Uluçam, yaptığı yazılı açıklamada, ülkeye giren bitkisel ve hayvansal ürünlerde karantina uygulamalarının etkin biçimde işletilmemesinin bugün yaşanan krizlerin temel nedeni olduğunu ifade etti.
“NARENCİYEDE BAŞLAYAN KRİZ, HAYVANCILIĞA SIÇRADI”
Uluçam, açıklamasında tarımda yaşanan sürecin tesadüf olmadığını belirterek şunları kaydetti:
“Kıbrıs’ın kuzeyinde tarımda iki yıl önce narenciyede başlayan böcek krizi, şimdi hayvancılıkta şap hastalığı ile devam ediyor.”
Ülkeye gelen her türlü bitkisel materyal için karantina kapsamında laboratuvar testlerinin yapılmasının zorunlu olduğunu vurgulayan Uluçam, bu testlerin bugüne kadar yapılıp yapılmadığının belirsiz olduğunu söyledi:
“Ülkeye gelen her türlü bitkisel materyal için karantina kapsamında laboratuvar testlerinin yapılması gereklidir. Bugüne kadar yapıldı mı? Yapılıyor mu? Yapılacak mı?”
“AB HİBE ETTİ, LABORATUVAR KURULMADI”
Avrupa Birliği’nin yıllar önce Tarım Bakanlığı’na bitki sağlığı ve karantina laboratuvarı kurulması için ekipman hibesi yaptığını hatırlatan Uluçam, sürecin akamete uğradığını ifade etti:
“Avrupa Birliği, yıllar önce Tarım Bakanlığına bitki sağlığı ve karantina laboratuvarı için çeşitli laboratuvar ekipmanları hibe etti. Projede, Tarım Bakanlığı bu laboratuvarın kurulacağı bir bina yapacaktı. Hatta Küçük Kaymaklı’da binanın yapılacağı yer Tarım Bakanlığına tahsis edilmişti. Sonuç? Sıfıra sıfır elde var sıfır.”
“ŞAP GELİRKEN HİÇBİR ÖN TEDBİR ALINMADI”
Şap hastalığının Türkiye’de aylar öncesinden hızla yayılmaya başladığını hatırlatan Uluçam, bu nedenle saman ve sap ithalatının durdurulduğunu ancak silaj benzeri ürünlere izin verildiğini belirtti. Buna rağmen ülkeye girişlerde dezenfeksiyon yapılmadığını vurgulayan Uluçam şöyle dedi:
“Bu ürünlerin ve bu ürünleri taşıyan tırların ülkemize giriş esnasında herhangi bir dezenfeksiyon yapılmadı. Kısacası bu şap hastalığının ülkeye olası girişini önlemek için herhangi bir ön tedbir alınmadı.”
Uluçam, yıllar önce yürürlüğe giren ve 70 sayfalık ‘Şap Hastalığının Kontrolü İçin Uyulması Gereken Kurallar Tüzüğü’nün tam da bugünler için hazırlandığını hatırlattı.
ESKİ BAKANLAR KURULU KARARLARINI HATIRLATTI
ZMO Başkanı, 2001 yılında Bakanlar Kurulu tarafından alınan kararlara da dikkat çekerek şu ifadeleri aktardı:
“Bakanlar Kurulu, İngiltere’de ortaya çıkan ve diğer Avrupa ülkelerine de sıçradığı bildirilen çok zararlı ve salgın olan Şap Hastalığı ile ilgili alınan önlemler çerçevesinde; markalı ürünler hariç herhangibir miktar et ve et ürünleri ile süt ve süt ürünlerinin yolcu beraberi, kişisel kullanım dahil, Kıbrıs’ın kuzeyine ithalini ikinci bir karara kadar yasaklamıştı.”
Bu kararın 2005 yılında yürürlükten kaldırıldığını anımsattı.
KARANTİNA UYGULAMALARINDA BÜYÜK BOŞLUK
Türkiye’de yıllardır uygulanan karantina kurallarına da değinen Uluçam, ikinci el tarım aletleri ithalatında bitki sağlığı sertifikasının zorunlu olduğunu belirterek şu soruyu yöneltti:
“Toprak ve bitki kalıntıları yoluyla zararlı organizma taşınmasını önlemek için Bitki Sağlık Sertifikası zorunludur. Bizim bu durumdan haberimiz var mı?”
“ŞAP VİRÜSÜ AYAKKABIDA AYLARCA YAŞAYABİLİYOR”
Uluçam, şap virüsünün çevrede hayatta kalma sürelerine ilişkin çarpıcı verileri de paylaştı:
“Virüs sığır derisi ve kıllarda 4 hafta, sütte 9 gün, ayakkabılarda 3 ay, sıvı hayvan dışkısında 6 ay, samanda 3 ay, toprakta 4 hafta, kuru otlarda ve danelerde 5 ay, idrarda 40 gün, sineklerde 70 gün hastalık yapma gücünü korur.”
Virüsün bulaşma yollarının ise hayvan bakıcılarından, nakil kamyonlarına, ahırlara girip çıkan kişilerin elbise ve çizmelerinden kuşlara ve kemirgenlere kadar çok geniş bir alanı kapsadığını belirtti.
“TELAFİSİ MÜMKÜN OLMAYAN KAYIPLAR YAŞANABİLİR”
Olası bir genel salgının hayvancılık sektöründe çok ağır sonuçlar doğuracağı uyarısında bulunan Uluçam, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Olası bir genel salgında hayvancılık sektöründeki maddi kayıp telafi ve tazmin edilemeyecek kadar büyük olacaktır. Umarız bu kötü durum gerçekleşmez.”
