Bugün Kıbrıs
Meclis’te Dışişleri Bakanlığı bütçesi görüşülürken söz alan CTP Milletvekili Armağan Candan, konuşmasına seçim sonuçlarının taşıdığı siyasi mesajla başladı. Candan, “Çok önemli bir seçim geçirdik… adeta Kıbrıs halkı uçurumun kenarından bu seçimle birlikte döndü” dedi. Son beş yılda “yalnızlaşan, yalnızlaştırılan, içine kapanan” bir tablo oluştuğunu belirten Candan, bu tabloya karşı Kıbrıslı Türklerin sandıkta güçlü bir irade ortaya koyduğunu ifade etti.
Candan, Kıbrıslı Türklerin seçimde Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman’a verdiği yetkinin içeriğini şu sözlerle anlattı: “Ben bu gidişatı kabullenmiyorum dedi Kıbrıs Türk halkı. Bu statükoda yaşamak istemiyorum dedi Kıbrıs Türk halkı. Bu yapı sürdürülebilir bir yapı değildir dedi Kıbrıs Türk halkı.” Farklı kesimlerin Erhürman’ın vizyonu etrafında birleştiğini söyleyen Candan, “Kıbrıs Türk halkına biçilmeye çalışılan bu gömleği adeta yırttı ve üzerinden attı” ifadelerini kullandı.
İSTİŞARE VE ŞEFFAFLIK VURGUSU: “BİR ARAYA GELEREK SÜRDÜRÜYOR”
Candan, Cumhurbaşkanı Erhürman’ın süreci siyasi partilerle istişare halinde yürüttüğünü, hükümetin başıyla ve Başbakan Ünal Üstel’le de düzenli temaslar kurduğunu belirterek, “Söz verdiği üzere bu süreci farklı siyasi partilerimizle sürekli olarak bir araya gelerek… düzenli toplantılar halinde istişare ederek sürdürüyor” dedi. Candan, kendi bilgisinde olduğu üzere bu hafta tamamlanmadan, “büyük ihtimalle de Cuma günü… siyasi partilerle yeniden Sayın Cumhurbaşkanı bir araya gelecek” sözleriyle yeni bir toplantıya işaret etti.
Cumhurbaşkanı’nın görüşmeler sonrasında kamuoyuna dönük bilgilendirmeler yaptığını belirten Candan, bunun “şeffaf bir anlayış içerisinde” yürütüldüğünü söyledi. Erhürman’ın seçildikten sonra ilk ziyaretini Türkiye’ye yaptığını aktaran Candan, Ankara’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’la görüştüğünü, ardından Holguín’in adayı ziyaret etmesiyle temasların hızlandığını ifade etti.
HOLGUİN SÜRECİ VE “ISINMA TURLARI”
Candan, yeni dönemde uzun bir aradan sonra konuların detaylı biçimde ele alındığı bir görüşme iklimi oluştuğunu söyleyerek, “Isınma turları atılmaya başlanmış oldu… çok uzun bir zamandan sonra şu anda meselelerin detaylı bir şekilde çalışılarak tartışıldığı bir görüşme, istişare ortamı yaratılmaya çalışılıyor” dedi. Holguín’in liderler görüşmesi sonrasında yaptığı açıklamalara da değinen Candan, Holguín’in de konuların uzun zaman sonra ayrıntılı biçimde ele alındığını söylediğini aktardı.
Bu çerçevede Kıbrıs meselesini “ciddiyetle ele alan” bir Kıbrıslı Türk liderliğinin ortaya çıkmasının önemine vurgu yapan Candan, Cumhurbaşkanı Erhürman’ın “dosyasına hakim” olduğunu, Kıbrıslı Türklerin ihtiyaç ve hassasiyetlerini muhataplarına aktardığını, bunu Birleşmiş Milletler zemininde ortaya koyduğunu söyledi.
“SONUÇ ALMA ZAMANI GELDİ”
Candan, yeni sürecin tek başına bir görüşme trafiğinden ibaret kalmaması gerektiğini vurgulayarak, önümüzdeki birkaç ayın belirleyici olacağını ifade etti. “Önümüzdeki iki üç ayda, üç dört ayda ortaya çıkacak olan çerçeve… ciddi bir çabaya ciddi bir noktaya varıp varamayacağımıza dair de bizlere önemli ipuçları verecek” diyen Candan, Kıbrıslı Türklerin yıllardır bekleme odasında tutulmasını kabul etmeyeceğini söyledi.
Uluslararası aktörlerin de “sonuç alıcı” bir format vurgusunu öne çıkardığını belirten Candan, “Bugün artık… en başta ortaya koydukları unsurlardan bir tanesi… yöntem, format bizi sonuca götürmelidir” dedi. Candan, CTP’nin ve Cumhurbaşkanı Erhürman’ın uzun süredir vurguladığı bu yaklaşımın uluslararası çevrelerde daha fazla yer bulduğunu söyledi.
BM ÇERÇEVESİ VE SİYASİ EŞİTLİK: “BUNDAN GERİ ADIM MÜMKÜN DEĞİLDİR”
Candan, liderlerin son görüşmelerde hedefin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararları çerçevesinde, siyasi eşitlik temelinde çözüm olduğunu vurguladığını belirterek, bunun “dominasyon” içermeyecek bir çözüm anlamına geldiğini söyledi. Candan, geçmiş müzakere süreçlerinde elde edilen kazanımlara işaret ederek, “Bu kazanımlar… Denktaş’ın, Eroğlu’nun, Talat’ın, Akıncı’nın sürdürmüş olduğu müzakerelerin sonucunda elde ettiğimiz kazanımlar arasında en başta gelen kazanımlardandır” dedi.
Bu çerçeveden geri adım atılmasının mümkün olmadığını ifade eden Candan, seçim döneminde dolaşıma sokulan korku söylemlerinin toplumda karşılık bulmadığını söyledi. Candan, “Bu konuda halkımızın aklını karıştırmaya çalışanlara da bu halkın karnı toktur” ifadelerini kullanırken, Kıbrıslı Türklerin eşitlikten geri adım atmayacağını vurguladı.
GEÇİŞ KAPILARI, HELLİM, HASPOLAT VE YOL HARİTASI
Candan, liderler buluşmasının gündeminde bir önceki dönemden kalan ve artık ele alınması “mecburiyet” haline gelen başlıkların yer aldığını söyledi. Yeni geçiş kapılarının açılması, mevcut kapılardan geçişlerin kolaylaştırılması ve hızlandırılması konularının öncelikler arasında olduğunu belirten Candan, hellim meselesinin de kapanması gerektiğini ifade etti.
Candan, hellim konusunda “ciddi mesai” harcandığını, “Ocak ayı sonu itibariyle hellim konusunun… Güney kaynaklı gecikmelerin aşılması noktasında Birleşmiş Milletler’in önünde bir mutabakat, bir taahhüt verilmiş durumda” dedi. Haspolat Atık Su Arıtma Tesisi’ndeki boru hatlarının döşenmesi konusunda da anlaşmaya yakın olunduğunu, bu alanda mutabakatlar oluştuğunu söyledi.
Holguín’in temas trafiğine de değinen Candan, Holguín’in toplantı sonrası Yunanistan’a gittiğini, “önümüzdeki Perşembe günü Ankara’ya gitmesi beklendiğini” ve Ocak sonuna doğru yeni bir liderler zirvesi ile Şubat ayında beşli formatın gündeme gelebileceğini anlattı. Candan, bu çizelgenin “yol haritası” üzerinde çalışıldığını, ancak beşli toplantıya gidilmeden önce somut sonuçlara ulaşılması gerektiğini vurguladı.
AB, SCHENGEN VE “KAYIP” BEŞ YIL
Candan, Rum tarafının Avrupa Birliği dönem başkanlığına hazırlanırken uluslararası platformları etkin kullandığını, bunun Kıbrıslı Türkler aleyhine ciddi bir fark yarattığını ifade etti. Son beş yılda oluşan “kayıp” dönemin, Kıbrıslı Türk liderliğinin uluslararası temas kuramaması nedeniyle uçurumu büyüttüğünü söyleyen Candan, Avrupa Birliği yetkilileriyle yapılan görüşmelerde bu eleştiriyi açıkça dile getirdiklerini aktardı.
Schengen meselesine de değinen Candan, Kıbrıs’ın güneyinin Schengen’e dahil olması halinde Kıbrıs’ın güneyi ile kuzeyi arasındaki geçişlerin olumsuz etkilenmemesi gerektiğini belirterek, bu pozisyonu her fırsatta ortaya koyacaklarını söyledi. Bu konunun Cumhurbaşkanı’nın gündeminde yer aldığını da ekledi.
TMK UYARISI: “BU ÖNEMLİ KAZANIM ÇÖPE GİTMESİN”
Candan, son beş yıldaki olumsuz yansımaların mülkiyet alanında da ağır sonuçlar doğurduğunu söyledi. Avrupa Konseyi’nde Taşınmaz Mal Komisyonu’nun yeniden tartışma konusu yapılmasına dönük eğilimlerin güçlendiğini belirten Candan, bunun Kıbrıs Rum pozisyonuna alan açtığını ifade etti. Bu süreçte alarm zillerinin çaldığını, hükümetin bazı adımlar attığını söyleyen Candan, bu adımların devamının hayati önem taşıdığını vurguladı.
Candan, TMK’nın Kıbrıs sorunu çözülene kadar mülkiyet başlığında işleyen tek geçici çözüm yolu olduğuna işaret ederek, “Dolayısıyla onun değerini bilmemiz gerekiyor… Strasburg’da oluşmuş olan trendi… geri çevirmemiz gerekiyor… ki bu önemli kazanım çöpe gitmesin” dedi. Bu konuda Cumhurbaşkanı, Dışişleri Bakanlığı, Meclis ve TMK’nın birlikte çalışmasının önemini öne çıkardı.
“BİRBİRİMİZİN AYAĞINI ÇEKECEK LÜKSÜMÜZ KALMADI”
Candan, Kıbrıslı Türklerin seçimlerde siyasal aktörlere net bir mesaj verdiğini söyleyerek, kurumlar arasında uyum ve istişare çağrısı yaptı. “Kıbrıs Türk halkı artık bizden birlikte çalışmamızı istiyor” diyen Candan, “Kıbrıs Türk halkının artık birbiriyle kavga edecek, birbirinin ayağını çekecek lüksü kalmadı” ifadelerini kullandı.
Kıbrıslı Türklerin uluslararası platformlarda sınırlı imkânlarla mücadele ettiğini anlatan Candan, “Strasburg’da üç dört diplomatla yetmiş seksen Kıbrıs Rum diplomatıyla mücadele ediyoruz. Brüksel’de aynı şekilde. New York’ta aynı şekilde” diyerek, bu dönemde istişare, müzakere ve ortak akla ihtiyaç olduğunu söyledi.
HOLGUİN’İN MESAJI: “KIBRIS VE BÖLGE YENİ BİR BAŞARISIZLIĞI KALDIRAMAZ”
Candan, Holguín’in görüşme sonrası iki lideri cesaretlendiren bir açıklama yaptığını ve sürecin başlangıç aşamasında bulunduğunu söyledi. Holguín’in altını çizdiği noktayı da aktararak, “Kıbrıs ve bölge bir başka müzakere sürecinin daha başarısızlıkla sonuçlanmasını kaldıramaz” dedi.
Bu sözlerin arkasında Kıbrıslı Türklerin seçimde ortaya koyduğu iradenin bulunduğunu söyleyen Candan, “Bütün bunları kim söyletiyor biliyor musunuz Sayın Holguín’e?… yüzde altmış üçle çok güçlü bir destek veren Kıbrıs Türk halkı söyletiyor” ifadelerini kullandı.
DIŞİŞLERİ PERSONELİNE TEŞEKKÜR
Candan, konuşmasının sonunda yurt dışında kısıtlı imkânlarla Kıbrıslı Türklerin sesi olmaya çalışan Dışişleri Bakanlığı mensuplarına teşekkür ederek, bütçe görüşmeleri vesilesiyle “bir kere daha teşekkür eder, saygılar sunarım” dedi. Candan’ın ardından oturumda söz, bir sonraki konuşmacıya verildi.
