Bugün Kıbrıs
CTP milletvekili Erkut Şahali, Meclis’te Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçesi görüşmelerinde yaptığı konuşmada, mevcut kadroların anayasanın öngördüğü sosyal devlet anlayışını hayata geçirmekten uzak olduğunu savundu. “Görev başındaki kadrolar bu devletin sosyal devlet olmasını engellemek üzere görev yapıyorlar” diyen Şahali, bütçe görüşmelerinin başında Maliye Bakanı Özdemir Berova’nın dile getirdiği iddiaların bütçe metninde karşılığını bulamadığını söyledi.
“DAR GELİRLİYE DESTEK NEREDE, HANGİ KALEMDE?”
Şahali, Maliye Bakanı Berova’nın “dar gelirli ailelere destekleri artırıyoruz” sözlerini hatırlatarak, bu artışın bütçenin hangi kaleminde yer aldığını sordu. Aynı şekilde “emeklilere ve çalışanlara yönelik iyileştirmelere kaynak ayrıldığı” yönündeki açıklamaların da bütçe yasa tasarısında görünmediğini belirten Şahali, bu konuda Meclis’e açık ve net bilgi verilmesini talep etti.
SOSYAL YARDIM ÖDENEĞİ İÇİN YASA ÇAĞRISI
Şahali, Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin 31 Ekim 2023’te sosyal yardım ödeneğinin en düşük tutarının asgari ücretin yarısından az olmamak üzere sabitlenmesini öngören yasa önerisini Meclis gündemine taşıdığını hatırlattı. “Madem dar gelirliye destek diyorsunuz, gelin bu yasa üzerinde mutabakat sağlayalım” diyen Şahali, 2026 yılına daha insanca bir başlangıç yapılması gerektiğini vurguladı. Sosyal yardım alan yurttaşların geçinemedikleri için başka gelir getirici faaliyetlere yönelmek zorunda kaldıklarını belirten Şahali, bunun denetimle değil, yeterli sosyal destekle çözülebileceğini söyledi.
“GÖÇ YASASI VE SOSYAL HAK KAYIPLARI UBP DÖNEMİNİN ÜRÜNÜDÜR”
Konuşmasında 47/2010 sayılı ve kamuoyunda “göç yasası” olarak bilinen düzenlemeye de değinen Şahali, bu yasanın Ulusal Birlik Partisi’nin tek başına iktidarda olduğu dönemde geçirildiğini anımsattı. Emeklilerden vergi alınması ve emeklilik yaşının yükseltilmesi gibi düzenlemelerin de aynı dönemin ürünü olduğunu söyleyen Şahali, “Siyaset, yapılanın sorumluluğunu üstlenmektir; seçimden önce başka, sonra başka konuşmak siyasetsizliktir” dedi.
YABANCI İŞ GÜCÜ VE NÜFUS POLİTİKASI UYARISI
Şahali, çalışma izinleri ve yabancı iş gücü konusunun artık ülkenin kanayan yarası haline geldiğini belirterek, bu alanda 2026 yılı için net bir istihdam politikasının ortaya konulması gerektiğini söyledi. Aksi halde konunun siyasi istismara, bürokratik çatışmalara ve toplumsal sorunlara yol açabileceğini ifade etti.
%40 ÜCRET KESİNTİSİ, BARINMA VE BESLENME DENETİMLERİ
Yasa gücünde kararnameyle yabancı işçilere asgari ücretin yüzde 40’ına kadar daha düşük ücret ödenmesinin mümkün hale getirildiğini anımsatan Şahali, bu indirimin barınma ve beslenme karşılığı yapıldığını söyledi. Ancak barınma koşullarının ve beslenme standartlarının denetlenip denetlenmediğini sorarak, “İki tahta bir naylon dönemi geri mi geliyor?” ifadesini kullandı. Çalışanların hijyen, dinlenme, yeterli protein ve besin ihtiyacının karşılanıp karşılanmadığının kamuoyuna açıklanması gerektiğini vurguladı.
İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ: TEORİDE DEĞİL SAHADA
İş kazalarının sürmesinin, iş sağlığı ve güvenliğinin kağıt üzerinde kaldığını gösterdiğini ifade eden Şahali, uzman istihdamının tek başına yeterli olmadığını söyledi. “Bu tedbirler iş yerlerinin doğal davranışı haline gelmezse, yüksekten düşme ve iş cinayetleri haberlerini okumaya devam ederiz” dedi.
“UMUDUM YOK, BU BÜTÇEYLE FARK YARATILMAZ”
Konuşmasının sonunda mevcut bütçeyle sosyal devlet anlayışının hayata geçirilmesinin mümkün olmadığını savunan Şahali, hükümetin idare-i masrahat anlayışıyla hareket ettiğini ileri sürdü. “Böyle gelmiş, böyle gider” diyen Şahali, hükümetin bu alanda bedel ödemeye hazır olmadığını söyledi.