Bugün Kıbrıs
Yeni Kıbrıs Partisi (YKP), Bakanlar Kurulu’nun Özlem Yartum’un vatandaşlığını iptal etmesine ilişkin kapsamlı bir açıklama yaparak, kararı “keyfi ve siyasi saiklerle verilen vatandaşlıkların itiraf niteliğindeki geri dönüşü” olarak değerlendirdi. YKP, söz konusu iptal kararının yıllardır süren hukuksuz vatandaşlık dağıtımının etkilerini gözler önüne serdiğini belirterek, bu konuda açtıkları davaların önemine vurgu yaptı. Partinin açıklamasında, hem dava sürecinin ayrıntıları hem de uluslararası hukuk ve seçme–seçilme hakkı açısından değerlendirmeler yer aldı.
2022’DE SEMBOLİK DAVA AÇILDI, SÜREÇ 2023’TE MAHKEMEYE TAŞINDI
YKP, konuya ilişkin mücadelenin 2022’de başladığını belirterek, “19 Ekim 2022 tarihinde Bakanlar Kurulu’nun keyfi olarak vermeye devam ettiği vatandaşlıklar için sembolik olarak avukat Öncel Polili aracılığı ile 2 dava daha dosyalanmıştık” ifadesini kullandı.
Özlem Yartum’un vatandaşlığıyla ilgili dava 2023 Ekim ayında görüşülmeye başladı. YKP, Avukat Öncel Polili’nin mahkemeye sunduğu bilgileri şöyle aktardı:
“‘Güzellik uzmanı ihtiyacı olduğu’ gerekçesi ile Özlem Yartum’un vatandaşlığa alınmasıyla ilgili YKP’nin açtığı davada tarafların 11 Ekim 2023 tarihinde duruşmada sunmayı planladıkları belgeleri ve karşı taraftan istedikleri belgeleri mahkemeye belirttiğini, mahkeme de taraflara belgelerin sunulması için 23 Ekim tarihine kadar süre verdiğini söylemişti… Sonrasında duruşmalar çeşitli tarihlerde devam etti…”
Bu sürecin sonunda Bakanlar Kurulu 19 Kasım 2025’te vatandaşlığı iptal etti.
RESMİ KARAR: “ZORUNLULUK KOŞULU TAŞIMADIĞI TESPİT EDİLMİŞTİR”
YKP açıklamasında, Resmi Gazete’de yayımlanan karar metni aynen aktarıldı:
“Özlem Yartum’un, Bakanlar Kurulu kararında yer alan Yurttaşlık Yasası’nın 9’uncu maddesinin (1)’inci fıkrasının (C) bendindeki zorunluluk koşulunu taşımadığı tespit edilmiş olması nedeniyle, bahse konu kararın iptal edilmesine karar verdi.”
“SEÇME-SEÇİLME HAKKI AÇIKÇA İHLAL EDİLİYOR”
Açıklamada, vatandaşlıkların seçim dengelerini değiştirecek şekilde dağıtıldığı savunularak şu görüşlere yer verildi:
“Bu vatandaşlıklar… bir sonraki seçimde güzellik uzmanı, gazi, avukat ve diğer keyfi verilen yeni vatandaşların milletvekili olmasının koşullarını yaratması… ayrıca yalnızca 2022’de verilen vatandaşlıkların bir sonraki cumhurbaşkanlığı seçiminin dengelerini değiştirecek niteliğe ulaşması nedeniyle birçok uluslararası antlaşma ile güvence altına alınan seçme seçilme hakkının açıkça ihlal edilmesidir.”
“ULUSLARARASI HUKUK SEÇMELİ KULLANILAMAZ”
YKP, uluslararası hukukun yalnızca vatandaşlığa kapı açmak için değil, nüfus taşıma yasağını da kapsadığını vurgulayarak şu ifadeyi kullandı:
“Cenevre Konvansiyonu’nda… askeri operasyon yapılan, işgal edilen bir bölgeye nüfus taşıma yasaklanmış, taşınması savaş suçu olarak tanımlanmıştır. Kıbrıs’ın kuzeyindeki vatandaşlığı konuşacaksak, bununla beraber konuşmamız gerekir…”
YKP ayrıca AİHM kararlarında Kıbrıs’ın kuzeyi için “Türkiye’nin yerel alt yönetimi” dendiğini hatırlatarak, verilen vatandaşlıkların irade bakımından sorunlu olduğunu belirtti. Açıklamada, Türkiye’den yapılan resmi açıklamaların bu müdahaleyi doğruladığı da savunuldu.
“DEMOGRAFİK YAPIYI DEĞİŞTİRME GİRİŞİMLERİNE KARŞI MÜCADELE SÜRECEK”
Açıklama şu sözlerle tamamlandı:
“YKP, hem uluslararası alanda hem de bu coğrafyada demografik yapının değiştirilmesi, seçme seçilme hakkının ihlal edilmesi karşı mücadele vermeye devam edecek… alt yönetimi olunan devletin vatandaşlarına buranın da vatandaşlığının verilerek egemenliğin daha da Türkiye Cumhuriyetine devredilmesine, vilayetleştirmeye, Hataylaştırılmaya karşı mücadeleyi sürdürmede kararlıdır.”
