Bugün Kıbrıs

Öğretmenlere açılan dava 14’üncü duruşmada geri çekildi: “Ortada bir suç yok!”

Yaklaşık iki yılı bulan yargı sürecinin 14’üncü duruşması bugün görülürken, savcının davanın geri çekildiğini açıklamasıyla dosya kapatıldı. Duruşma sonrası Avukat Öncel Polili, KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş, KTOEÖS Başkanı Selma Eylem, KTÖS Başkanı Mustafa Baybora ve KTOEÖS Genel Sekreteri Tahir Gökçebel kararı değerlendirdi.

POLİLİ: “DAVA KARŞILIKLI İYİ NİYET ÇERÇEVESİNDE ÇÖZÜLDÜ”
Avukat Öncel Polili, mahkeme çıkışındaki açıklamasında davanın karşılıklı iyi niyetle geri çekildiğini belirterek, öğretmenlere eylem nedeniyle açılan davanın bugün sonlandığını söyledi. Polili, 14 duruşmadır mahkemeye gidilip gelindiğini hatırlatarak, eylem günü yaşananların gösterilerde görülebilecek türden olduğunu, olaydan hemen sonra öğretmenler ve polislerin birbirlerine “herkes tamam mı?” diye sorarak konuyu kapattığını dile getirdi.

Buna rağmen Milli Eğitim Bakanlığı’nın süreci ısrarla sürdürdüğünü dile getiren Polili, dosyanın iyi niyet çerçevesinde çözüldüğünü kaydetti.

MAVİŞ: “VERDİĞİMİZ MÜCADELEDEN ONUR DUYDUK”
KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş, sürecin temel nedeninin Eğitim Bakanlığı’nın tutumu olduğuna dikkat çekerek, bir toplantı öncesi ve sonrasında öğretmenlerle polisleri karşı karşıya getirmenin doğru olmadığını söyledi. Basit bir toplantıya polis yığılmasının “şık olmayan bir davranış” olduğunu kaydeden Maviş, bunun amacının kaos yaratıp toplantının tek taraflı yapılması olduğunu kaydetti.

Maviş, 22 öğretmenin yasa değişikliğine karşı verdiği mücadelenin kendileri için onur verici olduğunu belirtti. Hukuki sürecin istişareyle çözülmesi için herkesin elini taşın altına koyduğunu söyleyen Maviş, süreçte haksız olan tarafın Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu olduğunu söyleyerek kamu görevlilerinin birbirine karşı konumlandırılmasını da eleştirdi.

EYLEM: “ANAYASAL HAKLARIMIZI KULLANMAYA VE ÖRGÜTLÜ MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ”
KTOEÖS Başkanı Selma Eylem, süreç boyunca yanlarında olan basın emekçilerine teşekkür ederek açıklamasına başladı. Yaşananların bir diyalog meselesinden öte birlikte verilen bir direniş olduğunu söyleyen Eylem, öğretmenlerin suçsuz olduğunu ifade etti.

Eylem, “böl-yönet anlayışıyla bazı öğretmenlerin hedef gösterilmeye çalışılmasını” eleştirerek bunun hükümetlerin ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın tipik yaklaşımı olduğunun altını çizdi. Aynı yöntemin bugün de sürdüğünü dile getiren Eylem, eylem ve grev hakkını kullanan 33 öğretmene soruşturma açılmasının da bunun bir örneği olduğunu söyledi.

Öğretmenleri itibarsızlaştırmanın amaçlandığını savunan Eylem, toplumun aydın kesimini oluşturan öğretmenlerin anayasal ve yasal haklarını kullanmayı sürdüreceğini ve örgütlü mücadeleye devam edeceklerini belirtti.

BAYBORA: “ÖĞRETMENLER HER PLATFORMDA MÜCADELELERİNİ SÜRDÜRECEKTİR”
KTÖS Başkanı Mustafa Baybora, 24 Kasım 2023’ten bu yana 14’üncü duruşmaya geldiklerini söyleyerek, bu süreçte öğretmenlerin okullarından uzak kaldığını, polislerin ekstra görev yaptığını, savcılık ve yargının ise başka önemli işler yerine bu davayla meşgul edildiğini ifade etti.

Baybora, sürecin sorumlusunun Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu olduğunu savunarak, eylem sonrası “uydurma bir darp raporuyla” davanın başlatıldığını anımsattı. Çavuşoğlu’nun öğretmenlere yönelik tutumunu eleştiren Baybora, “Kıbrıs Türk toplumunun aydınlık ve ilerici yüzü olan öğretmenler her platformda mücadelelerini sürdürecektir.” dedi.

GÖKÇEBEL: “ÖĞRETMENLER ANAYASAL HAKLARINI KULLANIRKEN SUÇLU OLAMAZ”
KTOEÖS Genel Sekreteri Tahir Gökçebel, öğretmenlere atfedilen suçun daha en başından “uydurma” olduğunu ve mahkeme sürecinde bunun açıkça ortaya çıktığını söyledi. Yönetenlerin Anayasa’yı ve yasaları keyfi biçimde kullanmaya devam ettiğini savunan Gökçebel, daha önce birçok anayasal hakkın kısıtlanmak istendiğini ancak bunların yargıdan döndüğünü hatırlattı.

“Ortada bir suç yoktu, yargı da bunu biliyor. Öğretmenler, anayasal haklarını ve mücadele araçlarını kullanırken suçlu olamaz.” diyen Gökçebel, Anayasa’nın tanımladığı hakların öğretmenlere karşı tehdit ya da baskı aracı olarak kullanılamayacağını kaydetti.

Gökçebel, Nazım Çavuşoğlu’nun Disiplin Tüzüğü konusunda Anayasa Mahkemesi’nin kararında olduğu gibi, davanın geri çekilmesinin ardından öğretmenlerden ve öğrencilerden “çalındığını savunduğu iki yılın değerlendirmesini yapıp yapmayacağını ve özür dileyip dilemeyeceğini” sordu.

 

Exit mobile version