Bugün Kıbrıs
HARİTA ANKARA ALEYHİNE KAPANIYOR
Kıbrıs Cumhuriyeti ile Lübnan, 2007’de imzalanıp Lübnan tarafından bir türlü onaylanmayan deniz yetki alanı sınırlandırmasını nihayet dün Beyrut’ta imzalayıp kesinleştirdi. Doğu Akdeniz’de harita, her yeni anlaşmayla biraz daha Ankara aleyhine “kapanıyor”. Bugün Kıbrıs’ın diplomatik kaynaklarına göre anlaşma, Türkiye açısından üç temel sonuç yaratıyor:
1. TÜRKİYE’NİN TEZLERİNİN DAHA DA ZAYIFLAMASI
Lübnan’ın Kıbrıs Cumhuriyeti ile anlaşması, Türkiye’nin “Ada’nın güneyinde tek taraflı anlaşma yapılamaz” iddiasını diplomatik olarak yalnızlaştırıyor. Mısır ve İsrail’den sonra Lübnan’ın da hattını tamamlaması, Ankara’nın Doğu Akdeniz’deki karşı argümanlarını daraltıyor. Ankara’nın son yıllarda ısrarla savunduğu “iki devletli çözüm” tezine karşı, bölgeden gelen bir başka dışlanma hamlesi.
2. ENERJİ VE GÜVENLİK EKSENİNDE YENİ BİR BLOK
Bu adım, Kıbrıs Cumhuriyeti–Lübnan–Yunanistan eksenini pekiştiriyor. Elektrik interkonektörü ve muhtemel doğal gaz projeleriyle birlikte bölgedeki enerji mimarisinde Türkiye dışındaki koordinasyon güçleniyor. Bölgesel “fiili hukuki pratik”in Türkiye aleyhine konsolide olduğunu gösteriyor. Anlaşma, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Doğu Akdeniz’deki meşruiyetini güçlendirirken Türkiye’nin bölgesel yalnızlığını derinleştiren bir adım niteliğinde.
3. TÜRKİYE–LÜBNAN İLİŞKİLERİNDE HASSASİYET
Lübnan’ın Ankara’nın tezlerine rağmen Kıbrıs Cumhuriyeti ile hareket etmesi, iki ülke ilişkilerinde yeni bir gerilim ve mesafe yaratabilir. Türkiye bugüne kadar Lübnan’a, 2007 metninin onaylanmaması için bastırıyordu; çünkü o dönemde çizilen hat, Türkiye’nin KKTC üzerinden iddia ettiği deniz yetki alanlarını görmezden geliyordu. Şimdi bu fren kalkmış durumda; Ankara’nın uyarı ve diplomatik baskısının caydırıcı olmadığı ortaya çıkıyor.
