Bugün Kıbrıs
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP), son dönemde artan organize suç faaliyetleri, cesaretlenen çete yapılanmaları ve bu tehlikeli gidişatı kamuoyuna aktaran gazetecilere yönelik tehditlerle ilgili kapsamlı bir açıklama yaparak, basın özgürlüğüne dönük saldırıları en ağır şekilde kınadı. Açıklamada, “Bu ülkeyi suç örgütlerine teslim etmeyeceğiz” vurgusu yapıldı.
CTP, birçok gazetecinin ardından son olarak gazeteci Pınar Barut’un hem kendi canına hem de ailesine yönelik ölüm tehdidi almasının, ülkedeki suç örgütlerinin ne kadar tehlikeli bir seviyeye ulaştığını gözler önüne serdiğini belirtti. Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Birçok gazeteciden sonra ve son olarak gazeteci Pınar Barut’un hem kendi canı hem de ailesinin güvenliği üzerinden ölüm tehdidi alması, basın mensuplarına dönük saldırıların ne kadar vahim bir boyuta ulaştığını bir kez daha gözler önüne sermiştir.”
“GAZETECİLERİ HEDEF ALMAK DEMOKRASİYE SALDIRIDIR”
CTP, ülkede işyerlerinin kurşunlandığı, galerilerin kundaklandığı ve suç örgütlerinin adeta gövde gösterisi yaptığı bir dönemden geçildiğini hatırlatarak, gazetecilere yönelik saldırıların çok daha geniş bir tehdidin parçası olduğuna dikkat çekti:
“Bu karanlık tabloyu görünür kılan, bu örgütlenmenin üzerine giden, halkı doğru şekilde bilgilendiren gazetecilerin sistematik biçimde hedef alınması ise yalnızca bireylere yönelmiş bir saldırı değil; doğrudan demokrasinin özüne, toplumun haber alma hakkına ve kamu güvenliğine yönelmiş bir tehdit niteliğindedir.”
Açıklamada, hiçbir tehdidin basını susturamayacağı vurgulanarak, “Hiç kimse şunu unutmamalıdır: Basını susturamayacaksınız. Halkın sesini boğamayacaksınız” denildi.
“GÜVENLİK ZAFİYETİNİN TEMELİNDE DENETİMSİZLİK VE CİDDİYETSİZLİK VAR”
CTP, ülkede oluşan güvenlik zafiyetinin kökeninde uzun süredir devam eden kurumsal çöküş ve sorumsuz yönetim anlayışı bulunduğunu savundu:
“Ülkede yaratılan güvenlik zafiyetinin temelinde, uzun süredir devam eden denetimsizlik, sorumsuzluk ve yürütmenin ciddiyetsizliği yatmaktadır.”
Açıklamada, giriş-çıkış kontrollerinden nüfus politikalarına, silah izinlerinden kriminal yapıların takibine kadar her alanda yaşanan zaafların suç örgütlerini cesaretlendirdiği ifade edildi:
“Her alanda yaşanan zaaf, suç örgütlerinin cesaret kazanmasına ve çetelerin ülkeyi adım adım kuşatmasına yol açmıştır.”
“HEDEF SADECE GAZETECİLER DEĞİL, TÜM TOPLUMDUR”
CTP, gazetecilere yönelen tehditlerin artmasının ülkenin bir güvenlik krizine sürüklendiğinin açık göstergesi olduğunu belirtti:
“Bugün hedef alınan yalnızca gazeteciler değildir; tehdit edilen, korkutulmak istenen tüm toplumdur. Son haftalarda kriminal vakalardaki artışa paralel olarak gazetecilere yönelen tehditlerin çoğalması, ülkenin bir güvenlik krizine sürüklendiğinin açık göstergesidir.”
“CTP OLARAK NET BİR ŞEKİLDE İFADE EDİYORUZ”
CTP, açıklamasının devamında suç örgütlerine karşı kararlı duruşunu şu sözlerle ifade etti:
“Bu ülkede çeteler düzene sahip olamayacak. Korku ile toplumu yönetmeye çalışan suç örgütlerine geçit vermeyeceğiz. Gazetecileri hedef alarak halkın gerçeğe ulaşma hakkını gasp edenlere karşı mücadelemiz sürecektir.”
Basın özgürlüğünün demokratik yaşamın ayrılmaz bir parçası olduğu belirtilerek, “Tehditleri görmezden gelmek, hafife almak ya da politik hesaplarla ertelemek suçun ortağı olmaktır” denildi.
“HÜKÜMET DERHAL SOMUT TEDBİR ALMALIDIR”
CTP, hükümeti bir kez daha uyardı:
“Ülkede suç işleyen çete yapılanmalarına karşı derhal etkili ve kararlı bir mücadele başlatılmalıdır. Suç örgütlerinin alan bulmasına neden olan güvenlik zafiyetleri giderilmeli; gazetecilerin can güvenliği başta olmak üzere tüm toplumun huzurunu sağlayacak somut tedbirler hayata geçirilmelidir.”
Açıklamada ayrıca, “Suç örgütleriyle mücadele, siyasi hesaplara kurban edilemeyecek kadar hayati bir konudur” denilerek, kamu güvenliğinin siyaset üstü bir mesele olduğu vurgulandı.
“GERİ ÇEKİLMEYECEĞİZ. SUSMAYACAĞIZ”
CTP, açıklamasını güçlü bir ifadeyle sonlandırdı:
“Özgür basının, onurlu gazeteciliğin ve halkın gerçekleri öğrenme hakkının sonuna kadar savunucusu olmaya devam edeceğiz.
Karanlık zihniyetlerin tehditleri karşısında geri adım atılmayacaktır.
Bu memleketi suç örgütlerine teslim etmeyeceğiz.”
