Bugün Kıbrıs

İsrail–Türkiye hattında gerilim tırmanırken Tel Aviv, Yunanistan ve Kıbrıs’la savunma işbirliğini derinleştiriyor

Bugün Kıbrıs

Fransa’nın uluslararası yayın kuruluşu Radio France Internationale’in (RFI) International Report podcastinde, İsrail’in Yunanistan ve Kıbrıs’la geliştirdiği savunma işbirliği ele alındı. Programda RFI muhabiri Dorian Jones’un aktarımına yer verilirken, İsrail Diaspora Bakanı Amichai Chikli’nin Türkiye’ye yönelik değerlendirmeleri, INSS uzmanı Gallia Lindenstrauss ile akademisyen Serhat Güvenç’in analizleri ve eski Erdoğan danışmanı İlnur Çevik ile Brookings Institution analisti Aslı Aydıntaşbaş’ın yorumları podcastte öne çıkan görüşler arasında yer aldı.

Türkiye’de bir mahkemenin İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve üst düzey yetkililer hakkında soykırım suçlamalarıyla yakalama kararı çıkarması Ankara–Tel Aviv ilişkilerinde yeni bir kırılmaya yol açtı. İsrail kararı sert biçimde kınarken, İsrail hükümeti bölgedeki dengeyi Türkiye’nin rakipleri üzerinden kurmaya çalışıyor.

İsrail, son dönemde Yunanistan ve Kıbrıs Cumhuriyeti ile savunma işbirliğini hızlandırdı. Ankara’nın hem Atina’yla Ege üzerindeki deniz ve hava sahası anlaşmazlıkları hem de 1974’ten bu yana bölünmüş Kıbrıs’ta kontrol alanları nedeniyle iki ülkeyle gerilimi sürüyor. Ada’nın kuzeyindeki tek taraflı ilan edilen “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti” sadece Türkiye tarafından tanınıyor.

“ERDOĞAN DOKTRİNİ TEHLİKELİ; TÜRKİYE YENİ İRAN”
İsrail Diaspora Bakanı Amichai Chikli, ülkesinin Atina ve Lefkoşa ile yakınlaşmasının doğrudan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın politikalarına karşı bir savunma refleksi olduğunu savunuyor:

“Erdogan doktrini son derece tehlikeli. Türkiye’yi yeni İran olarak görüyoruz. Bu yalnızca İsrail için değil, Kıbrıs ve Yunanistan için de büyük bir tehlike.”

Bu ay İsrail ve Yunanistan donanmaları Doğu Akdeniz’de ortak tatbikat gerçekleştirdi. İki ülkenin hava kuvvetleri de benzer tatbikatlar yapmıştı.

Tel Aviv Savaş Enstitüsü’nden (INSS) dış politika uzmanı Gallia Lindenstrauss, Gazze’deki kırılgan ateşkesin dahi İsrail–Yunanistan savunma işbirliğini hızlandırdığı görüşünde:

“Ateşkes, işbirliğine devam etmek için yeşil ışık olarak görülüyor. Ciddi savunma anlaşmaları masada.”

Bu ay İsrailli bakanların Atina’ya yaptığı ziyaretlerde yeni savunma anlaşmaları görüşüldü. İsrail’in yıllardır Yunanistan ve Kıbrıs’a ileri teknoloji silah sistemleri satması Ankara’da rahatsızlık yaratıyor.

Kadir Has Üniversitesi’nden Prof. Serhat Güvenç, üç ülkenin askeri yakınlaşmasının dengeleri etkilediğini söylüyor:

“Yunan, Kıbrıslı Rum ve İsrail donanmalarının hizalanmasını görüyoruz. Bu, İsrail desteğiyle onları cesaretlendirebilir.”

KIBRIS, REKABETİN YENİ ODAK NOKTASI MI?
Doğu Akdeniz’de stratejik bir konumda olan Kıbrıs adası, Türk–İsrail rekabetinin giderek merkezine oturuyor. İngiltere’nin adada iki askeri üssü bulunurken, ABD de bu üslere erişim sağlıyor. Türkiye’nin ise kuzeyde bir hava üssü var.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eski danışmanı, gazeteci İlnur Çevik uyarıyor:

“Ada statik bir uçak gemisi gibi. Tüm Orta Doğu’ya ve Türkiye’ye hakimiyet sağlayabilir. Kıbrıs’tan kalkan bir savaş uçağı 15 dakikada Ankara’ya varır. Türkiye için ada bir güvenlik bölgesi olmalı.”

Çevik, Türkiye’nin kuzeyde yeni bir hava ve deniz üssü kurmayı bile düşündüğünü söylüyor.

TÜRKİYE’NİN FÜZE PROGRAMI İSRAİL’İ ENDİŞELENDİRİYOR
Ankara’nın Eurofighter alımı ve hipersonik ile balistik füze programları da İsrail’de soru işaretleri yaratıyor.

INSS’ten Lindenstrauss’a göre:

“Statükocu bir aktör neden böyle bir füze programı yürütür, net değil. İsrail bile bu kadar tehdide rağmen böyle bir programa sahip değil. Uzun menzilli füzeler daha saldırgan bir yönelime işaret ediyor.”

WASHINGTON TANSİYONU DÜŞÜRMEYE ÇALIŞIYOR
ABD’nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack, iki ülke arasında savaş riski olmadığı görüşünde:

“Türkiye ve İsrail birbirleriyle savaşmaz. Olmaz. Kafkasya’dan Akdeniz’e uzanan bir hattan söz ediyoruz; bu hatta bir uyum doğacak.”

Analistler, ABD Başkanı Donald Trump’ın iki taraf üzerindeki güçlü etkisi nedeniyle gerilimin yönetilmesinde kritik rol oynayabileceği görüşünde.

Brookings Enstitüsü’nden Aslı Aydıntaşbaş:

“Washington çok kaygılı. ABD, gerilimi düşürmek için yoğun şekilde devrede.”

Prof. Güvenç ise bölgede “düşmanımın düşmanı dostumdur” mantığının hâkim olduğu, hızla silahlanan ve sürekli değişen bir jeopolitik ortam bulunduğunu söylüyor:

“Her şey akışkan. Denge ve ittifaklar çok kısa sürede değişebilir. Türkiye ile İsrail’in yarın ilişkileri onarmayacağını kim söyleyebilir? Bu ihtimal bile tüm jeopolitiği değiştirebilir.”

Exit mobile version