Bugün Kıbrıs
Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Sekreteri Nevzat Özkunt, Kuzey Kıbrıs Web TV’de katıldığı programda yolsuzluk düzeni, erken seçim ihtimali ve TDP’nin yeni dönemdeki rolüne ilişkin kapsamlı değerlendirmelerde bulundu. Özkunt, 19 Ekim’de yapılan cumhurbaşkanlığı seçimleriyle birlikte “Kıbrıs Türk halkının gasp edilen iradesini geri aldığını” söyleyerek mevcut hükümet için “Halk kırmızı kartı gösterdi” ifadelerini kullandı.
KARA PARA, KUMAR VE MAFYALAŞMA DÜZENİ ÜLKEYİ ESİR ALDI
Nevzat Özkunt, ülkede son yıllarda derinleşen yolsuzluk ve hukuksuzluk düzeninin artık toplumun her kesimi tarafından net şekilde görüldüğünü söyledi. Merkezi İhale Komisyonu Başkanı’nın tutuklanmasını “tablonun sadece küçük bir yansıması” olarak nitelendirdi. Kamuda en üst kademeden en alt birime kadar yolsuzluğun yayılmış durumda olduğunu savunarak ellerinde Sayıştay raporları ile çeşitli belgelerin bulunduğunu hatırlattı.
“Bu ülkede diploma sahtekârlığı var ve bu hükümet tarafından himaye ediliyor. Başbakana yakın bir kadın örgütü başkanı korunuyor, milletvekillerinin dokunulmazlığı kaldırılmıyor, bu şekilde yandaşlar hukuktan ve adaletten kaçırılıyor.”
Özkunt, Kuzey Kıbrıs’ın kara para ve kumar düzeninin etkisiyle bir “mafya arenasına” dönüştürüldüğünü ifade ederek tetikçilerin ülkeye rahatça girip çıktığını, sınırların “kevgire döndüğünü” söyledi. Toplumun derin bir güvenlik kaygısı yaşadığını belirterek, bu tablonun sorumlusunun “bugünkü siyaset ve sağ zihniyetli hükümetler” olduğunu dile getirdi.
Olası bir hükümet değişikliğinde tüm yolsuzluk dosyalarının yargıya taşınacağını vurgulayan Özkunt şu değerlendirmeyi yaptı:
“İlk hükümet değişikliğinde ve liyakat sahibi, dürüst bir yönetim geldiğinde tüm yolsuzluk dosyaları yargıya havale edilecek. Bu sadece bir veya iki kişiyle sınırlı kalmayacak, en üst düzeye kadar tutuklamalar olacaktır.”
Denetim ve soruşturma mekanizmalarının siyasetten arındırılacağını, yargının önünün açılacağını söyleyerek ekledi:
“Rüşvet alanlar, kamu kaynaklarını babasının malı gibi yandaşa peşkeş çekenler bu yeni dönemde mutlaka cezasını çekecek.”
“2026 YILININ İLK YARISINDA SANDIK KAÇINILMAZ”
Özkunt’a göre, 19 Ekim’de sandığa yansıyan irade yalnızca cumhurbaşkanının seçilmesi değil; aynı zamanda mevcut iktidara verilen açık bir uyarı niteliği taşıyor. Hükümetin bu mesajı okumaktan uzak olduğunu vurgulayan Özkunt, “sanki hiçbir şey olmamış gibi yola devam etmeye çalıştıklarını” söyledi.
“Toplumumuz bu seçimde iktidara kırmızı kart göstermiştir. Ama anlaşılan o ki iktidar bunu algılamaktan oldukça uzaktır.”
İktidarın her geçen gün oy kaybettiğini ve bunu kendilerine defalarca ifade ettiklerini anlatan Özkunt şöyle konuştu:
“Kendilerine dedik ki; her geçtiğiniz gün, her geciktiğiniz gün sizin oylarınız eriyor. Bir an önce erken seçim, bu süreci en az zararla kapatmanızı sağlar dedik. Ama zannediyorlar ki seçimi erteledikçe oyları artacak.”
Özkunt, iktidarın erken seçimden kaçmasına rağmen 2026 yılının ilk yarısında erken genel seçimin kaçınılmaz olduğunu belirtti:
“2026 yılının ilk yarısında bir erken seçim kaçınılmaz olacak. 19 Ekim’de verilen mesaj genel seçimlere de yansıyacak ve ilk genel seçimde büyük bir değişim, dönüşüm yaşayacağız.”
“ŞAİBEDEN UZAK, TOPLUMCU YAPI İKTİDARA HAZIR”
Özkunt, içinde bulunulan yolsuzluk düzenine karşı TDP’nin güçlü konumuna dikkat çekerek partinin geçmişi ve belediyelerdeki yönetim pratiğini hatırlattı:
“Toplumcu Demokrasi Partisi’nin köklü yapısı, şaibeden uzak yönetim yapısı, kısa da olsa hükümet deneyimleri ve şeffaf ve sosyal belediyecilik anlayışı içindeki dürüst belediye yönetimleri ortadadır.”
Lefkoşa Türk Belediyesi’nde hem Mustafa Akıncı’nın 14 yıllık dönemini hem de Mehmet Harmancı’nın üçüncü dönemine giren başkanlığını örnek vererek “yönetmek” kavramını tanımladı:
“Yönetmek şeffaflık gerektirir, kamunun çıkarlarını koruyarak hizmet odaklı hareket etmeyi gerektirir. Bunu TKP–TDP’nin belediyeciliğinde görebilirsiniz.”
“BU DÖNEMDE TDP’YE ÇOK CİDDİ İHTİYAÇ VAR”
Özkunt, mevcut siyasi ve ekonomik koşullar altında TDP’nin yönetimde güçlü şekilde yer alması gerektiğini belirtti:
“Bu dönemde Toplumcu Demokrasi Partisi’ne çok ciddi ihtiyaç vardır. TDP’nin bu yeni dönemde yönetimde olması, etkin olması gerekiyor. Devleti ve toplumu tekrar hukukla ve adaletle buluşturmak için TDP hem mecliste hem yönetimde güçlü bir şekilde yer alacaktır.”
Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde TDP’nin ülke için fedakârlık yaptığını söyleyerek:
“Siyaset, hiçbir karşılık beklemeden toplumuna hizmet etmektir. TDP tam da bunu yaptı.” dedi.
“İTTİFAK DEĞİL, GÜÇLÜ TDP LİSTESİ”
Özkunt, genel seçimler için herhangi bir ittifak çalışması olmadığını, yasanın buna izin vermediğini belirtti. TDP’nin seçimlere kendi güçlü kadroları, kendi manifestosu ve toplumsal kabulü yüksek adaylarla katılacağını vurguladı.
“Toplumumuz, Toplumcu Demokrasi Partisi’ni ne kadar güçlü kılarsa, oluşturulacak yeni mecliste ve yönetimde kazanan ülkemiz ve toplumumuz olacaktır.”