Bugün Kıbrıs

Korkmazhan: “BM parametreleri dışındaki her yöntem yeni bir suçlama oyununa yol açar”

Bugün Kıbrıs

Sol Hareket Dış İlişkiler Sekreteri Dr. Abdullah Korkmazhan, dün gerçekleşen Erdoğan – Erhürman görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, Türkiye’nin bölgesel gelişmeler doğrultusunda Kıbrıs konusunda yeni bir müzakere süreci başlatma arayışına girdiğini ifade etti.

Korkmazhan, 25 Eylül’de Beyaz Saray’da gerçekleşen Erdoğan – Trump görüşmesinin ardından Türkiye’nin dış politikasında önemli değişimler yaşandığını belirterek, şunları söyledi:

Türkiye, kritik dış politika başlıklarında katı tutumunu terk etti. Özellikle Suriye ve Gazze-Filistin politikalarını Trump’ın talepleri doğrultusunda revize etti. Aynı zamanda, Kıbrıs’taki seçimlere yönelik müdahaleler Erhürman’ın kazanmasını engelleyecek boyuta taşınmadan, MHP’nin hoşnutsuzluğuna rağmen seri bir şekilde geri çekildi.”

2020 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yaşananları da hatırlatan Korkmazhan, “Sn. Akıncı’nın vatan haini ilan edildiğini, ailesinin ölümle tehdit edildiğini ve sandıklarda yaşanan usulsüzlüklerle seçimin Tatar lehine sonuçlandırıldığını” belirtti.

YENİ BÖLGESEL GERÇEKLİK TÜRKİYE’Yİ YENİ ARAYIŞLARA YÖNELTİYOR”
Erdoğan–Erhürman görüşmesinin oldukça diplomatik bir atmosferde geçtiğini söyleyen Korkmazhan, Türkiye’nin Orta Doğu’daki değişen dengeler karşısında yeni bir stratejik yönelim içinde olduğuna dikkat çekti:

Nasıl ki Türkiye, yeniden şekillenen Orta Doğu gerçeği karşısında Kürt sorunu konusunda yeni bir süreç başlattıysa, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’ta da benzer bir müzakere arayışına girmiştir. Bu önemli bir gelişmedir.”

Korkmazhan, tarafların çözüm modeli konusunda farklı görüşlere sahip olsalar da müzakere metodolojisi ve yaklaşım açısından hemfikir olduklarının anlaşıldığını söyledi.

“MÜZAKERELER CRANS MONTANA’DAN DEVAM ETMELİ”

Korkmazhan açıklamasında, müzakere sürecinin Birleşmiş Milletler parametreleri temelinde başlatılması gerektiğini vurgulayarak şu uyarıyı yaptı:

BM parametrelerine aykırı sözde yeni yöntemler ya da ön şartlar ortaya koymak, yeni bir suçlama oyununa, müzakerelerin başlamamasına ve zaman kaybına neden olacaktır.”

Crans Montana sürecine atıf yapan Korkmazhan, “O dönemde çözüm imza aşamasına gelmişti. Siyasi eşitlik, toprak ve garantiler gibi kritik konularda neredeyse uzlaşıya varılmıştı. Dolayısıyla müzakerelere Crans Montana’da kalan yerden, Guterres Çerçevesi temelinde bir an önce başlanmalıdır.” dedi.

Korkmazhan’ın açıklamasının tamamı şu şekilde:

Beyaz Saray’da 25 Eylül’de gerçekleşen Erdoğan-Trump görüşmesi sonrası, Türkiye kritik dış politika başlıklarında katı tutumunu terk etti. Özellikle Suriye ve Gazze-Filistin politikalarını Trump’ın talepleri doğrultusunda revize etti. Aynı zamanda, Kıbrıs’taki seçimlere yönelik müdahaleler Erhürman’ın kazanmasını engelleyecek boyuta taşınmadan, MHP’nin hoşnutsuzluğuna rağmen seri bir şekilde geri çekildi. 

Hatırlatmakta fayda var, 2020 seçimlerinde Sn Akıncı vatan haini ilan edilmiş, ailesi ve kendisi ölümle tehdit edilmiş, sandıklarda yaşanan usulsüzlükler ile son anda az farkla seçim Tatar lehine sonuçlandırılmıştı.

Bugün gerçekleşen Erdoğan-Erhürman görüşmesi oldukça diplomatikti. Öyle anlaşılıyor ki, Türkiye, yeniden şekillenen Orta Doğu gerçeği karşısında nasıl Kürt sorunu konusunda yeni bir süreç başlattı, yeniden şekillenen bölge ve Doğu Akdeniz gerçeği karşısında ise Kıbrıs’ta yeni bir müzakere sürecinin başlatılmasına yol verme arayışına girdi. Bu önemli bir gelişmedir.

Erdoğan ve Erhürman, Kıbrıs’ta çözüm modeli konusunda farklı ve net olmayan şeyler söyleselerde, müzakere metodolojisi ve yaklaşım konusunda hemfikir oldukları görülmektedir. Çözüm modeli ve müzekere metodolojisi konusunda neler yaşanacağını önümüzdeki günlerde göreceğiz.

Şurası açık ve nettir. Müzakere süreci BM parametreleri temelinde başlayabilir. BM parametrelerine aykırı sözde yeni yöntemler ya da ön şartlar ortaya koymak, yeni bir suçlama oyununa, müzakerelerin başlamamasına ve yeni bir zaman kaybına neden olacak.

Crans Montana’da çözüm imza aşamasına gelmişti. Siyasi eşitlik, toprak ve garantiler gibi kritik konularda neredeyse uzlaşıya varılmıştı. Bunu pek çok farklı kaynak doğruladı. 

Dolayısı ile zaman kaybetmeden, müzakerelere Crans Montana’da kalan yerden, Guterres Çerçevesi temelinde biran önce başlamak gerekmektedir”

Exit mobile version