Bugün Kıbrıs

Erhürman: “Kapsamlı ve çözüm odaklı bir müzakere masasında olacağız”

Bugün Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman, Ankara’da Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında kapsamlı bir konuşma yaptı. Erhürman, konuşmasının başında nazik davetleri ve misafirperverliği için Erdoğan’a teşekkür ederek sözlerine başladı.

Erhürman, 10 Kasım vesilesiyle “Büyük Lider Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü bir kez daha saygı ve minnetle andığını” ifade etti. Gürcistan’da yaşanan elim uçak kazasında hayatını kaybeden 20 asker için de, “şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaslı ailelerine, sevenlerine ve Türk ulusuna bas sağlığı ve sabır diliyorum” dedi.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki ilişkilerin benzersiz olduğuna dikkat çeken Erhürman, “Dünyada herkesin bildiği gibi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti–Türkiye ilişkileri başka herhangi iki devlet arasındaki ilişkilerle kıyaslanamayacak kadar özeldir” ifadelerini kullandı.

“İLK RESMİ ZİYARETİMİ TÜRKİYE’YE YAPIYOR OLMAKTAN MUTLUYUM”
Erhürman, KKTC’nin tüm cumhurbaşkanlarının seçim sonrası ilk ziyaretlerini Türkiye’ye yaptıklarını hatırlatarak şöyle devam etti:

“Bu elbette Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 6. Cumhurbaşkanı olarak benim dönemimde de böyle olacaktır. Bugün seçildikten sonraki ilk ziyaretimi Sayın Cumhurbaşkanı’nın nazik davetleri üzerine Türkiye Cumhuriyeti’ne yapıyor olmaktan son derece mutluyum.”

İki ülke arasındaki sarsılmaz bağlara işaret eden Erhürman, görevi süresince KKTC–Türkiye ilişkilerini daha da ileri taşımayı hedeflediğini söyleyerek, “Ülkemi, halkımı Türkiye kamuoyunda daha da bilinir, daha da tanınır kılmak benim için en önem verdiğim çalışma alanlarından biri olacaktır” dedi.

“KIBRIS TÜRK HALKININ EGEMEN EŞİTLİĞİ PAZARLIK KONUSU OLAMAZ”
Kıbrıs Türk halkının statüsünün tartışmaya açık olmadığını vurgulayan Erhürman, şu ifadeleri kullandı:

“Kıbrıs Türk halkı Kıbrıs’ta iki eşit kurucu ortaktan biridir. Ve halkımın bu statüsü tartışmaya, müzakereye, pazarlığa açık değildir.”

Kıbrıs Türk halkının egemenlik haklarının adanın bütününü kapsadığını belirten Erhürman, enerji, güvenlik, deniz yetki alanları ve ticaret yolları gibi konularda Kıbrıs Türklerinin iradesinin yok sayılamayacağını dile getirdi:

“Kıbrıs Rum liderliği ya da uluslararası toplum tarafından yok sayılması benim halkımın görmezden gelinmesi mümkün değildir.”

“MÜZAKERE OLSUN DİYE DEĞİL, ÇÖZÜM OLSUN DİYE MÜZAKERE”
2004 ve 2017 süreçlerine işaret eden Erhürman, Kıbrıs Türk halkı ile Türkiye’nin çözüm iradesinin tarihe geçtiğini belirterek şöyle konuştu:

“Her zaman çözüm iradesine sahip olmuş ve hiçbir zaman masadan kaçmamış olan Kıbrıs Türk halkının, müzakere olsun diye müzakere değil; çözüm olsun diye müzakere etmek niyetinde olduğu da bütün dünya tarafından bilinmelidir.”

Erhürman, başarısız yöntemlerle masaya yeniden oturmanın mümkün olmadığını belirterek uyarıda bulundu:

“Defalarca yürünmüş olmasına rağmen hiçbir yere varmadığı görülen bir yolu, bir kez daha ‘belki bu defa bir yere varır’ naifliğiyle yürümemizi kimse bizden beklememelidir.”

Bu çerçevede Kıbrıs Türk halkının ortaya koyduğu yöntem ve ilkeleri “ön şart” değil, çözüm iradesinin doğal sonucu olarak niteledi.

“KAPSAMLI ÇÖZÜME YÖNELİK MASA VARSA ORADA OLACAĞIZ”
Erhürman, konuşmasının en kritik bölümünde müzakere sürecine dair yaklaşımını net ifadelerle ortaya koydu:

“Kapsamlı çözüme yönelik çözüm odaklı bir müzakere masası varsa orada olacağız.”

Eğer masa henüz kurulmamışsa, iki halkın günlük yaşamını kolaylaştıracak, güven artırıcı ve çözümü destekleyici iş birliklerinin önemli olduğunu belirtti:

“O masa henüz kurulmadıysa adadaki iki halkın günlük hayatlarını kolaylaştırmaya, güvenin tesisine, ilerideki çözüme katkıda bulunacak işbirliklerinin üretilmesine yönelik görüşme masasında olacağız.”

“MASA DIŞINDA DA BİR DÜNYA VAR
Kıbrıs Türk halkının dünyadan koparılamayacağını vurgulayan Erhürman, şu ifadeleri kullandı:

“Masa dışında da bir dünya var ve benim halkım da tüm halklar gibi dünyayla buluşma hakkına sahiptir.”

Bu kapsamda Türkiye’nin sağlayacağı diplomatik olanaklarla TDT, İİT, ECO, Avrupa Konseyi, Avrupa Birliği çerçeveleri ve Birleşmiş Milletler’de aktif girişimlerin sürdürüleceğini belirtti.

“KIBRIS TÜRK HALKI KADER DİYE DAYATILAN TECRİTLERİ KABUL ETMEZ”
Erhürman, uluslararası spor müsabakaları, bilim, sanat ve ekonomik alanlardaki kısıtlamalara işaret ederek tecritlerin reddedildiğini belirtti:

“Gençlerimizin uluslararası spor müsabakalarında yer alamamasını, bilim insanlarımızın, sanat insanlarımızın dünyayla buluşmasının engellenmesini, ekonomimizin önüne setler çekilmesini kader diye kabullenmemizi kimse bizden beklemesin.”

Kıbrıs Türk halkının kararlı bir duruşa sahip olduğunu vurguladı:

“Bu halk en zor koşullarda vardı, bugün vardır, yarın da var olacaktır. Kimse bizi görmezden gelemeyecek, yok sayamayacaktır.”

“TÜRKİYE’NİN KOŞULSUZ DESTEĞİ EN BÜYÜK GÜVENCEMİZDİR”
Türkiye’nin desteğinin Kıbrıs Türk halkı için vazgeçilmez olduğuna dikkat çeken Erhürman,
“Bu zorlu mücadelemizde Türkiye Cumhuriyeti’nin dün olduğu gibi bugün de her koşulda yanımızda olduğunu bilmek en büyük güvencemizdir” dedi.

Konuşmasının sonunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’a tekrar teşekkür eden Erhürman, “Halkımın en sıcak sevgi ve selamlarını iletir, saygılarımı sunarım” diyerek sözlerini tamamladı.

Exit mobile version