Komisyon’un Yıllık İltica ve Göç Raporu, bu dört ülkenin “orantısız düzeyde” göçmen akınıyla karşı karşıya olduğunu belirledi. Rapora göre 2026’da bu ülkeler diğer üyelerin “dayanışmasından” yararlanacak. Dayanışma, sığınmacıların başka ülkelere yerleştirilmesi ya da mali katkı yoluyla sağlanacak.
Komisyon, ayrıca Yıllık Dayanışma Havuzu adlı bir mekanizma önerdi. Bu sistem, kaç kişinin yeniden yerleştirileceğini ve hangi ülkenin ne kadar mali katkı yapacağını belirleyecek. AB yasalarına göre havuzun asgari büyüklüğü 30 bin sığınmacı ve 600 milyon avro olacak.
Göç baskısı altındaki ülkeler dışındaki her üye, nüfusu ve ekonomik büyüklüğü oranında katkı yapacak. Ülkeler, ya belirli sayıda sığınmacıyı kabul edecek, ya da kabul etmedikleri her kişi için 20 bin avro ödeyecek. Alternatif olarak, göç baskısı altındaki ülkelere operasyonel destek de verebilecek.
Komisyon’un raporu, 12 ülkeyi “göç baskısı riski altında” olarak tanımladı. Bu listede Almanya, Fransa, Hollanda, İrlanda ve Finlandiya da yer alıyor. Bu ülkeler de dayanışma sağlamakla yükümlü olacak ancak durumları gelecek yıl yeniden değerlendirilecek.
Ancak bazı ülkeler bu sisteme karşı çıkıyor. Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Polonya Başbakanı Donald Tusk ve Slovakya Başbakanı Robert Fico, yeni göç paktını uygulamayı reddettiklerini açıkladı. Tusk, “Polonya göçmen kabul etmeyecek, ödeme de yapmayacak” dedi.
Komisyon yetkilileri, dayanışma katkısını reddeden ülkelerin AB hukukunu ihlal etmiş olacağını belirtiyor. Kurallar 2026 Haziran’da yürürlüğe girecek ve ilk değerlendirme Temmuz 2026’da yapılacak.
Rapora göre AB genelinde düzensiz sınır geçişleri geçen yıl yüzde 35 azaldı. Ancak Komisyon, Rusya ve Belarus’un göçü siyasi araç olarak kullanmasının devam eden bir tehdit olduğunu vurguladı.
