Kızılyürek’ten Avrupa Parlamentosu’na sert mektup: “Bu anıt barışa değil, bölünmeye hizmet eder”

Avrupa Parlamentosu eski üyesi Prof. Dr. Niyazi Kızılyürek, Avrupa Parlamentosu Başkanı Roberta Metsola’ya gönderdiği mektupta, Parlamento binasına yalnızca Kıbrıslı Rum kurbanlara ithaf edilecek bir anıt yapılması kararını sert ifadelerle eleştirdi.

Bugün Kıbrıs

BARIŞ SÜRECİNİ BALTALAR
Kızılyürek, Bütçe Komitesi’nde onaylanan önerinin iki toplum arasındaki uzlaşmaya zarar vereceğini ve barış sürecini baltalayacağını belirtti, “Karar, Kıbrıs trajedisinin yalnızca Kıbrıslı Rum kurbanlarına odaklanıyor. Oysa 1974 öncesinde de kurbanlar ve kayıplar vardı ve bunların büyük çoğunluğu Kıbrıslı Türklerdi” dedi.

AB MİSYONUNA AYKIRI, TEK TARAFLI
Kızılyürek, Avrupa Birliği’nin barış projesi olma misyonuna aykırı biçimde hareket ettiğini söyledi. “Tek taraflı suçlama oyunu (blame game) ne kurbanlara adalet sağlar ne de barışçıl bir geleceğe hizmet eder. Avrupa halkları bu oyunu sürdürselerdi, bugün Avrupa Birliği olmazdı” ifadelerini kullandı.

“KIBRIS BİRLEŞMEDEN AVRUPA BİRLEŞEMEZ”
Mektubunda Avrupa Parlamentosu Başkanı Metsola’nın sözlerini hatırlatan Kızılyürek, “Bu görüşünüzü yürekten paylaşıyorum” dedi ve ekledi:
“AB üyesi bir devletin bölünmüş kalması, bir barış projesi olan Avrupa Birliği’nin değerleriyle bağdaşmıyor. Kıbrıs’ın birleşmesi için ısrarla, inatla çalışmak zorundayız.”

EN BÜYÜK GÖREV BİZ KIBRISLILARA…
Avrupa Parlamentosu’nun “Türk işgaline uğrayan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurbanlarına ithaf edilen bir anıt” kararını “Kıbrıslı Türklerin acılarını yok sayan bir tutum” olarak niteleyen Kızılyürek, Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlara ortak çağrıda bulundu: “Milliyetçiliği, düşmanlığı ve nefret söylemini geride bırakmalı, Kıbrıs trajedisinin tüm kurbanlarını birlikte anmalıyız.”

Mektubun tamamı şöyle:

“Sayın Başkan,

Bildiğiniz gibi, Kıbrıs maalesef Avrupa Birliği’nde bölünmüş bir ülke olarak yer almaktadır.
Bu durumun devam etmesi hem uluslararası hukuka aykırıdır, hem de insanlığın ve Avrupa Birliği’nin ortak değerlerine terstir.
Sizin sık sık söylediğiniz gibi “Kıbrıs birleşmeden Avrupa Birliği birleşmiş sayılmaz.”
Bu görüşünüzü yürekten paylaşıyorum.
AB üyesi bir devletin bölünmüş kalması, bir barış projesi olan Avrupa Birliği’nin değerleriyle bağdaşmıyor.
Ayrıca, Kıbrıs Sorunu çözülmeden Kıbrıslı Türklerle Kıbrıslı Rumlar huzura ve barışa kavuşaması mümkün değildir.
Şu da bir geçektir ki, bölünmüş Kıbrıs, bölge barışı önünde bir engel oluşturuyor.
Bütün bu nedenlerden ötürü, hepimize, bütün taraflara, Kıbrıslı Türklere, Kıbrıslı Rumlara, Avrupa Birliği’ne düşen görev, Kıbrıs’ın yeniden birleşmesi ve barışa kavuşması yönünde inatla, ısrarla çalışmaktır.
Bu konuda Türkiye’ye de büyük görevler düşüyor. Kıbrıs barışı konusunda ağırlıkla söz sahibi olan Türkiye’yi barışa katkı koyması için mutlaka ikna etmeliyiz.
Fakat, en büyük görev biz Kıbrıslılara düşer.
Uzun yıllara yayılan etnik çatışmaların, darbe ve savaşın kurbanı olan biz Kıbrıslılar barışa ve uzlaşmaya giden yolu bulmak zorundayız.

Avrupa Birliği’nin kuruluş tarihi yolumuzu aydınlatan bir meşale olabilir. Olmalıdır!
Milliyetçiliğin, etnik nefretin, faşizmin felaketlere sürüklediği Avrupa’da halklar barışı tesis etmeyi başarmışlardır.
Biz Kıbrıslılar bu tarihten ders almalıyız. Milliyetçiliği, düşmanlığı ve nefret söylemini geride bırakmalı ve uzlaşmanın yolunu bulmalıyız.
Bu yönde ortaya koyacağımız çabalarda Avrupa Birliği’ni yanımızda görmek istiyoruz.
Maalesef, bu her zaman mümkün olmuyor.

Son zamanlarda Avrupa Parlamentosu’nun Kıbrıslı Üyelerinin girişimiyle alınan ve parlamento binasına bir anıt konulmasını öngören karar, maalesef iki toplumun uzlaşmasına ve adanın birleşmesine katkı sağlamamaktadır. Çünkü, Bütçe Komitesinde onaylanan öneri, söz konusu anıtın Kıbrıs Trajedisinin sadece Kıbrıs Rum kurbanlarına dönük olduğunu ima ediyor.
Karar şöyle diyor: “Türk işgaline uğrayan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin, kayıp kişiler dahil, kurbanlarına ithaf edilen bir anıt….(“memorial dedicated to the victims of the Turkish invasion of the Republic of Cyprus, including missing persons.”)
Fakat gerçek şudur ki, adada 1974 öncesinde de kurbanlar ve kayıp kişiler vardır ve 74’ öncesi kurbanların ve kayıpların büyük çoğunluğu Kıbrıslı Türk’tür.

Sayın Başkan,
Avrupa Birliği’nin hafıza politikasını yakından biliyorum. Genel Kurulda 2024 yılında büyük bir çoğunluk tarafından onaylanan “Avrupa Tarih Bilinci” raporunu ben hazırladım.
Hafıza politikalarının başlıca amacı, geçmişin hatalarından ders alarak uzlaşmanın önünü açmaktır. Tek taraflı suçlama oyunu (blame game) ne kurbanlara adalet sağlar, ne de barışçıl bir geleceğe hizmet eder. Avrupa halkları tek taraflı suçlama oyununu sürdürselerdi, bugün Avrupa Birliği olmazdı.
Kıbrıs’ta tek taraflı suçlama oyunuyla barış kurulamaz!
Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar olarak bize düşen, geçmişte işlediğimiz hatalardan ve suçlardan ders çıkarmak ve Kıbrıs Trajedisinin bütün kurbanlarını yad etmektir.
Bu konuda elinizden geleni yapacağınızı temenni eder, saygılar sunarım…
Saygılarımla“

Prof. Dr. Niyazi Kızılyürek
Avrupa Parlamentosu Eski Üyesi

DAUSEN

Girne Belediyesi

Girne Belediyesi

Gönyeli Alayköy Belediyesi

array(4) { ["reklam_linki"]=> string(31) "https://guvensigortakibris.com/" ["reklam_gorseli"]=> string(63) "https://bugunkibris.com/wp-content/uploads/2024/11/mavi-gif.gif" ["hangi_pragraflar_arasina_geldin"]=> string(1) "2" ["reklami_yayinla"]=> bool(true) }