Bugün Kıbrıs
Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB) Başkanı Mehmet Harmancı, Kıbrıs Postası’nda Canan Onurer’in programında yaptığı değerlendirmelerde Pazar günü yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminin Kıbrıslı Türkler açısından belirleyici olduğunu vurguladı. Harmancı, “Bu bir toplum lideri seçimidir ve toplum lideri seçimi, bu ülkede yere götürecek bir liderlik sergileyecek kişiyi seçtiğimiz bir andır” diyerek, sandığın ülkenin yol haritasını netleştireceğini belirtti. “Demokrasiye inanıyorsak, pazar günü ortaya çıkacak sonuç insanlar için bir karar verme zemini sunacak” diyen Harmancı, korku iklimi yaratılmak istendiğini, bunun etkili olmadığını ve “son kurşunların” sıkıldığını ifade etti.
“MEŞRUİYETİ VE DİPLOMASİYİ GERİ KAZANDIRACAK LİDERLİK”
Harmancı, Tufan Erhürman’a destek gerekçelerini ayrıntılandırdı: “Uluslararası hukuka hâkim, altmış anlaşmalarından gelen haklarımızı iyi koruyabilen, BM Güvenlik Konseyi kararlarını toplumsal varoluş ve irade mücadelemizde onurlu bir şekilde kullanabilecek bir lidere ihtiyacımız var.”
Toplumun içeride hukuk ve adalet, yolsuzluk ve kara para ile esaslı mücadele, insan ticareti ve kaçakçılığı gibi alanlarda net duruş beklediğini vurgulayan Harmancı, “Liderliğimizin meşruiyetini ve ülke yönetiminin meşruiyetini içeride hukukla, dışarıda diplomasiyle geri kazanabiliriz” dedi.
Tufan Erhürman’ın kucaklayıcı siyasetine atıf yapan Harmancı, “Herkesi kucaklayan, farklı siyasi görüşleri bir arada tutmayı başaran bir duruşun pozitif yansımalarını görüyoruz” ifadelerini kullandı ve ekledi: “Zaten Sayın Tatar, seçim döneminde yaptığı konuşmalarda neden cumhurbaşkanı seçilmemesi gerektiğini açıkça ortaya koydu; bir cumhurbaşkanının nasıl olması gerektiğini ise Tufan Erhürman’ı dinleyerek bulabildik.”
İKİ DEVLETLİ KARAR TARTIŞMASI: “SEÇİME ENDESKLİ, TUTARSIZ BİR ADIM”
Meclis’te iki devletli çözüm tezkeresinin oylanmasına da değinen Harmancı, kararın seçim öncesi zıtlaşma ve kaos üretmeye dönük olduğunu belirtti: “Kararın geliş şekli ve gerekçelendirilmesi manidar. Türkiye’de Temmuz 2024’te alınan kararı 15 ay sonra referans gösterdiler. Üstelik o kararda iki devletten çok izolasyonların kalkması vurgulanmıştı. İçeriksel olarak tutarsız; ne içeride ne dışarıda ciddiye alındı.”
Harmancı, AB muhataplarının da bu adımı seçim için atılmış bir hamle olarak gördüğünü aktararak, “Asıl bakılan, Pazar günkü sandık sonucudur” dedi.
2020’DEN ALINAN DERSLER VE BUGÜN
Harmancı, 2020 seçimlerinde yaşanan ağır müdahaleleri, tehditleri ve baskıları anımsatarak, “O gün ilericiler ilk turda bir arada duramamıştı. 2025’e o deneyimlerden ders alarak girdik; birinci turdan itibaren birlik sağlandı, topluma güven verildi” değerlendirmesini yaptı. Sosyal medyada tartışılan “görüşmecilikten alırız” gibi söylemler içinse, “Seçimi kaybettiklerinin işareti olarak görüldü; toplum bunu ciddiye almadı” dedi.
TATAR’A SERT ELEŞTİRİ: “YAPIN GEÇİN DİYENLERİN SORUMLULUĞU”
Harmancı, mülkiyet davaları ve son dönemde artan tutuklamalar üzerinden Ersin Tatar yönetimini açıkça eleştirdi ve sorumluluğu doğrudan hükümete ve Cumhurbaşkanı’na yükledi. “Eğer biz bütün süreçler boyunca yabancılara mülk satışlarına ilişkin doğru kurallar getirilmesi gerektiğine ilişkin çeşitli uyarılar yapmışsak, bugün bu gelinen noktanın sorumlusu aynı zamanda bugünkü cumhurbaşkanı Sayın Tatar değil midir?” dedi.
Cumhurbaşkanı’nın geçmiş konuşmalarındaki “yapın geçin” anlayışına atıfta bulunarak, bu yaklaşımın ülkeyi uluslararası alanda savunmasız hale getirdiğini vurguladı.
“Ülkeyi öyle bir noktaya getirdiler ki artık sadece birkaç kişi özgürce dolaşabiliyor; geri kalan herkes adada adeta hapis hayatı yaşıyor. Beş yıldır hükümetle birlikte Sayın Tatar yönetiyor bu ülkeyi ve bunun sorumluluğundan kaçamazlar.”
HARMANCI: “MÜZAKERE MASASI BİR AN ÖNCE KURULMALI”
Taşınmaz Mal Komisyonunun durumuna özel bir uyarı yapan Harmancı, “Bu süreç böyle devam ederse, Kıbrıslı Türklerin en büyük kazanımı saydığımız Taşınmaz Mal Komisyonu elimizden gidecek bir noktaya sürüklenecek” dedi. Çözüm için “Müzakere masası bir an önce kurulmalı; mülkiyet başlığı bu masanın ana konularından biri olmalı” çağrısında bulundu. “Aksi halde her gün insanları bu adaya hapsedecek yeni gelişmelerle yüzleşiriz” ifadesini kullandı.
AB TEMASLARI VE ORTAK ÇALIŞMA İRADESİ
Programda Brüksel temaslarını da anlatan Harmancı, Europa Nostra çerçevesindeki panelde Güney Lefkoşa Belediye Başkanı Charalambos Prountzos ile ortak konuşma yaptıklarını; ardından AB komisyon yetkilileri ile surlar, kültürel miras ve fon yaratma başlıklarında pozitif görüşmeler yürüttüklerini aktardı: “Birlikte çalışma arzusundan etkilendiler, katkı sunabileceklerine dair net mesajlar verdiler. Diyalog yollarını açık tutmanın ve uluslararası platformlarda sorunlarımızı doğru zeminde anlatmanın önemini bir kez daha gördük.”
Harmancı, “Karşımızda ortaklaşma problemi olmayan siyasiler olduğunda süreçler çok daha verimli geçer” diyerek iş birliği zeminine dikkat çekti.
SON ÇAĞRI: “ÇOK AZ ZAMAN KALDI, DOĞRU LİDERLİKLE MEŞRU ZEMİNE DÖNELİM”
Harmancı, sandığa yönelik mesajını, “Ne mutlu ki bunu değiştirmek için çok az bir zaman kaldı. Halkımız, diplomasiyi bilen, uluslararası hukukun dilinden konuşan ve doğrulukla bu ülkeyi yeniden meşru zemine taşıyacak bir lider için sandığa gidecek” sözleriyle tamamladı. “Umarım Pazar günü bu kötü gidişe dur diyecek bir seçim yaparız” diyen Harmancı, üç gün kala mücadeleyi bırakmadan doğru bildiklerini toplumla paylaşmayı sürdüreceklerini belirtti.
MARATON NOTU: KATILIM VE MORAL
Harmancı, Lefkoşa Maratonunun başarıyla tamamlandığını da aktararak, “Yaklaşık 16 bin kayıt oluştu; 10 km ve 21 km parkurlara rekor katılım gerçekleşti. Halk ve çocuk koşuları çok keyifli geçti; engelsiz yaşama da önemli bir katkı sağlandı” dedi. Maratonun ardından Brüksel’e geçtiğini hatırlatan Harmancı, organizasyonun katılımcılardan yüksek memnuniyet aldığını, moral depoladıklarını ve tüm yurttaşlarla güzel bir gün geçirdiklerini ifade etti.