Bugün Kıbrıs

Meclis’te “iki devletli çözüm” görüşmeleri devam ediyor

Bugün Kıbrıs

Cumhurbaşkanlığı seçimlerine 5 gün kala, Cumhuriyet Meclisi bugün olağanüstü birleşimle toplandı. Gündeminde “Kıbrıs sorununa iki devletli çözüm” karar önerisi bulunan oturum, komite raporunun okunmasıyla başladı.

ARIKLI: “FEDERASYON DEFTERİ KAPANDI”
Yeniden Doğuş Partisi (YDP) Genel Başkanı Erhan Arıklı, 50 yılı aşkın süredir yürütülen federasyon müzakerelerinin Kıbrıslı Türkler açısından “tarihin en büyük zaman kaybı” olduğunu ileri sürdü. Arıklı, “Bu halk, 50 yıldır aynı masada oturup aynı hikâyeyi dinliyor. Rum tarafı eşit statüyü hiçbir zaman kabul etmedi, bundan sonra da etmeyecek” dedi.

Arıklı, Türkiye’nin 18 Temmuz 2024’te TBMM’de oy birliğiyle aldığı kararla iki devletli çözümü “resmî politika” haline getirdiğini belirterek, Meclis’in de bu karara paralel bir irade ortaya koyması gerektiğini savundu. “Türkiye Cumhuriyeti’nin tavrı açık ve nettir. Federasyon artık bitmiştir. Egemen eşitliğe dayalı iki devletli yapı, hem Türkiye’nin hem Kıbrıs Türk halkının ortak tezidir” ifadelerini kullandı.

Geçmiş örnekleri de hatırlatan Arıklı, Meclis’in 1994 ve 1998 yıllarında da benzer kararlar aldığını söyledi. Crans Montana görüşmelerinde Rum lider Anastasiadis’in dahi iki devletli çözümden söz ettiğini iddia eden Arıklı, “Artık masaya dönmek değil, yeni bir sayfa açmak zamanıdır. Federasyonu yeniden tartışmak geleceğimize ihanettir” dedi.

ATAOĞLU: “ANKARA’NIN ALDIĞI KARAR BELİRLEYİCİDİR”
Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Fikri Ataoğlu, konuşmasında federasyon temelindeki müzakerelerin yarım yüzyılı aşkın süredir hiçbir sonuç vermediğini savundu. Ataoğlu, Kıbrıs Türk halkının artık “aynı kısır döngü içinde” zaman kaybetmemesi gerektiğini belirterek, “Geçmişte yapılan tüm görüşmeler, Crans Montana süreci de dâhil olmak üzere, sonuçsuz kalmıştır. Masadan hep Rum tarafı kalkmıştır” dedi.

Ataoğlu, Türkiye’nin garantör ülke olarak bu süreçte net bir tutum ortaya koyduğunu vurgulayarak, “Türkiye Cumhuriyeti’nin 18 Temmuz 2024 tarihinde TBMM’de oy birliğiyle aldığı karar, yalnızca Ankara’nın değil, Türk dünyasının da bu konudaki iradesidir” ifadelerini kullandı.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Meclisi’nin de aynı doğrultuda karar almasının bir “zorunluluk” haline geldiğini belirten Ataoğlu, “Türkiye’nin belirlediği çerçeveyle uyumlu bir adım atmak, Kıbrıs Türk halkının çıkarınadır. Bu tarihi bir dönemeçtir. Biz bu iradenin arkasındayız” dedi.

Ataoğlu, partisi Demokrat Parti’nin iki devletli çözümü destekleyen tutumunun değişmeyeceğini ifade ederek, “Bugün yapılacak oylamada da parti kararımız doğrultusunda ‘evet’ oyu kullanacağız” diye konuştu.

TÖRE: “KIBRIS TÜRKÜ’NÜN DEVLETİ MEŞRUDUR”
Ulusal Birlik Partisi (UBP) Milletvekili Zorlu Töre, konuşmasında Kıbrıs meselesinin 1974’te değil, çok daha önce başlayan “Helenizm ideali” çerçevesinde şekillendiğini savundu. Töre, “Kıbrıs Türk halkı 1950’li yıllardan itibaren Enosis hedefiyle yürütülen sistematik saldırılarla karşı karşıya kalmıştır. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ortaklık yapısı 1963’te Rumlar tarafından yıkılmıştır. O gün başlayan bölünme bugün hâlâ devam ediyor” dedi.

Töre, Kıbrıs Türk halkının devlet kurma iradesinin meşru bir hak olduğunu vurgulayarak, “Rumlar devlet sahibi olacak, biz olmayacağız öyle mi? Bu kabul edilemez. Egemen eşitliğe dayalı iki devlet tek çıkıştır” ifadelerini kullandı.
Kıbrıs Türklerinin 1983’te kendi cumhuriyetlerini ilan ederek bağımsız bir yapıya kavuştuğunu hatırlatan Töre, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti şehitlerimizin ve gazilerimizin emanetidir. Biz bu devleti şaka olsun diye kurmadık” diye konuştu.

Töre, geçmişteki tüm federasyon girişimlerinin Rum tarafınca reddedildiğini savunarak, “Annan Planı’na evet dedik, onlar hayır dedi. Crans Montana’da da masayı Rum tarafı devirdi. Hristodulidis’in de o süreçte büyük rolü vardı. Bugün hâlâ aynı zihniyetle hareket ediyorlar” dedi.
Rum tarafının yeni taleplerinin Kıbrıs Türk halkı için “tehdit” oluşturduğunu belirten Töre, “Artık toprak tavizi verilemez. Haspolat’ı, Güzelyurt’u, Akdoğan’ı Rum’a vermek barış değil, teslimiyet olurdu” ifadelerini kullandı.

Töre, geçmiş liderlerin sözlerine atıfta bulunarak, “Rauf Denktaş ne demişti? ‘Egemenlik diyorum, devlet diyorum, bağımsızlık diyorum, anlıyor musunuz?’ Kurucu Cumhurbaşkanımızın bu sözü her dönemin pusulası olmalıdır. Kıbrıs Türkü Türkiye’siz bir geleceği asla kabul etmez” dedi.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin meşruiyetinin tartışma konusu yapılamayacağını belirten Töre, “Kıbrıs’taki meşru devlet biziz. Rum tarafının işgal ettiği sözde cumhuriyet, uluslararası meşruiyet zemininde dahi çelişkilerle doludur. Türkiye de, dünya da bunu artık görmelidir” diye konuştu.

Töre, konuşmasını, “Federasyon Kıbrıs Türkü için mezar olurdu. Biz bu mezara girmedik, girmeyeceğiz. Egemen eşitliğe dayalı iki devletli çözümden başka bir yol kalmamıştır” sözleriyle tamamladı.

Genel Kurul’da görüşmeler sürüyor. Karar önerisinin ilerleyen saatlerde oylamaya sunulması bekleniyor.

Exit mobile version