Bugün Kıbrıs

Uluslararası Af Örgütü raporu: Ölüm cezasında artış var; 2025’in ilk dokuz ayında bazı ülkelerde geçen yılın toplamı ikiye katlandı

Uluslararası Af Örgütü, “10 Ekim Dünya Ölüm Cezası ile Mücadele Günü” dolayısıyla yayımladığı açıklamada, 2025’in ilk dokuz ayında bazı ülkelerdeki infaz sayılarının 2024’ün toplamını ikiye katladığını bildirdi; özellikle İran, ABD ve Suudi Arabistan gibi ülkelerde artış görüldüğünü belirtti. Kuruluş, devletlerin ölüm cezasını “ezici gücünü göstermek için bir korku aracı” olarak kullandığını vurgulayarak, cezanın tamamen kaldırılması çağrısını yineledi.

Uluslararası Af Örgütü’nün 10 Ekim 2025’te 23. Dünya Ölüm Cezası ile Mücadele Günü vesilesiyle, Dünya Ölüm Cezasıyla Mücadele Koalisyonu ve ölüm cezasının kaldırılmasını savunan diğer örgütlerle birlikte yayımladığı açıklamaya göre, 2025’in ilk dokuz ayında birçok ülkede kayıtlı infazlar büyük oranda arttı. Bazı ülkelerde yıllık toplam sayılar, 2024’teki toplam sayıları şimdiden geçti, ikiye katladı.

Açıklamada, 2024’te Çin, Kuzey Kore gibi bilgi edinilemeyen ülkeler dışındaki 15 ülkede bin 518 kişi infaz edildiği hatırlatıldı. Eylül 2025 sonu itibariyle İran yetkililerinin, 2024 yılında kaydedilen vahim bir sayı olan toplam 972 infazı geçerek binden fazla kişiyi infaz ettiği; bunun Uluslararası Af Örgütü’nün en az 15 yıldır bir ülkede kaydettiği en yüksek yıllık toplam olduğu kaydedildi. Suudi Arabistan yetkililerinin de bu yıl daha yüksek oranda infaz gerçekleştirdiği ve 2024 yılındaki rekor sayıyı (en az 345) geçmelerinin muhtemel olduğu belirtildi.

ABD’de 2025’in ilk dokuz ayında 10 eyalette gerçekleştirilen 34 infazın, 2024’e kıyasla (25) üçte birin üzerinde artış gösterdiği ifade edildi. Florida’da, Vali Ron DeSantis yönetiminde 13 infaz uygulandığı ve bu sayının ulusal toplam sayıdaki kaygı verici artışın başlıca sorumlularından olduğu aktarıldı. Ölüm Cezası Bilgi Merkezi’nin izleme raporlarına göre, 30 Eylül 2025 itibariyle bunlara ek dokuz infaz kararı daha yürürlükteydi. Bu durumun ABD’yi on yılı aşkın süredir kaydedilen en yüksek yıllık infaz sayısına ulaştırabileceği; 2011 ve 2012 yıllarında kaydedilen (her birinde 43) sayılarla eşitlenmesine yol açabileceği değerlendirildi. Daha da ciddi bir husus olarak, Savaş Bakanlığı’nın 60 yılı aşkın süre sonra ilk kez, askeri infazları yeniden yürürlüğe koyma sürecini başlattığı bildirildi.

JAPONYA, TAYVAN VE BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ İNFAZLARA YENİDEN BAŞLADI
Uluslararası Af Örgütü’nün topladığı bilgilere göre, Kuveyt yetkilileri 2024 toplamını (altı) yaklaşık üç katına çıkararak, Ocak-Eylül 2025 arasında ikisi uyuşturucuyla bağlantılı suçlardan olmak üzere en az 17 kişiyi asarak infaz etti. Singapur hükümeti de 8 Ekim’e kadar 12 erkeği infaz ederek, 2024’te kaydedilen sayıyı (dokuz) geçti ve diğer birçok kişinin de her an infaz edilme riski altında olduğu belirtildi.

2025 yılında bugüne dek üç ülke infazlara yeniden başladı: Japonya hükümeti Haziran’da yaklaşık üç yıl aradan sonra ilk infazını gerçekleştirdi; Tayvan’da ocakta 2020 yılından bu yana ilk kez bir kişi asılarak infaz edildi ve Birleşik Arap Emirlikleri yetkilileri, şubatta 2021 yılından bu yana bilinen ilk infazı uyguladı.

Çin, Kuzey Kore ve Vietnam’da ölüm cezası kullanımına ilişkin sayılar saklanmaya devam edilirken, Uluslararası Af Örgütü’nün topladığı bilgiler yalnızca Çin’de infaz edilen kişi sayısının binlerle ifade edildiğini gösteriyor.

“ÖLÜM CEZASI SİYASİLEŞİYOR”
Açıklamada, Uluslararası Af Örgütü’nün her yıl kaydettiği küresel toplam infaz sayısının, tarihsel olarak en düşük sayıya ulaşılan Covid-19 pandemisinden bu yana devamlı arttığı ifade edildi. Son yıllarda, özellikle de son aylarda ölüm cezasının kullanımı; güvensizliğin, siyasi ve ekonomik istikrarsızlığın, bazı hükümetlerin bir kez daha bu acımasız cezayı bir baskı ve denetim aracı olarak kullanma kararlılığının ve bazı ülkelerdeki askeri operasyonların damga vurduğu küresel bağlamda artıyor. Daha geniş anlamda hukukun üstünlüğü ve uluslararası insan hakları hukuku ve standartlarına saygı zayıflarken, ölüm cezası kullanımı son aylarda cezanın keyfiliğini artırır şekilde gitgide siyasileşiyor. Bunun birincisi muhalefetin bastırılması, ikincisi devletin suça karşı ezici gücünü gösterme amacı ve güvenlikle ilgili hatalı söylemler üzerinden kendini gösterdiği ifade edildi.

Uluslararası Af Örgütü, suçun niteliği, koşulları; kişinin suçluluğu, masumiyeti veya diğer nitelikleri ya da devletin infaz için kullandığı yöntem her ne olursa olsun istisnasız her durumda ölüm cezasına karşı çıktığını belirterek, bu cezaya hâlâ başvuran tüm devletlere acilen infazları erteleme yasası çıkarma ve ölüm cezasını tamamen kaldırma yönünde hızlı adımlar atma çağrısını yineledi.

Exit mobile version