ABD’nin vize vermemesi nedeniyle BM Genel Kurulu’na katılamayan Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas, Genel Kurul’a videokonferansla katıldı.
Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas, vize alamadığı için bizzat katılamadığı Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’na videokonferans aracılığıyla katıldı.
Abbas konuşmasında Gazze’de iki yıldır devam eden savaşın “soykırım, yıkım, aç bırakma ve zorla göç ettirme” şeklinde sürdüğünü söyledi.
Abbas, İsrail güçlerinin saldırılarında 220 binden fazla Filistinlinin öldürüldüğünü ve yaralandığını belirterek, bunların çoğunun silahsız siviller, kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olduğunu vurguladı.
“İsrail’in yaptıkları yalnızca bir saldırganlık örneği değildir” diyen Abbas, bunun savaş suçu ve insanlığa karşı işlenmiş bir suç olduğunu kaydederek, şunları söyledi:
İsrail’in gerçekleştirdiği şey sadece bir saldırı değil. Bu, hem belgelenen hem de izlenen bir savaş suçu ve insanlığa karşı bir suçtur. 20. ve 21. yüzyılın en korkunç insani trajedilerinden biri olarak tarih kitaplarına kaydedilecektir. Bugün Gazze Şeridi’ndeki Filistin halkımızın yaklaşık 2 yıldır soykırım, yıkım, açlık ve yerinden etme savaşıyla karşı karşıya kaldığı bir dönemde konuşuyorum. Bu soykırım, İsrail işgal güçleri tarafından gerçekleştirildi ve çoğunluğu silahsız, çocuk, kadın ve yaşlılardan oluşan 220 binden fazla Filistinli öldürüldü ve yaralandı.”
İsrailli yerleşimcilerin eylemlerini “terörizm” olarak niteleyen Abbas, “Evleri ve tarlaları yakıyorlar, ağaçları söküyorlar, köylere saldırıyorlar ve silahsız Filistinli sivillere saldırıyorlar. Hatta onları İsrail ordusunun koruması altında gündüz vakti öldürüyorlar” dedi.
Camilerin, kiliselerin ve mezarlıkların zarar gördüğünü söyleyen Abbas, bunun “tarihi statükonun ve uluslararası hukukun açık ihlali” olduğunu belirtti.
7 EKİM SALDIRISINI REDDETTİ
Abbas, konuşmasında Hamas’ın 7 Ekim’deki saldırılarını da reddederek, “İsrailli sivillerin hedef alınması ve rehin alınması Filistin halkını temsil etmiyor, özgürlük ve bağımsızlık mücadelesini de yansıtmıyor” ifadelerini kullandı.
Gazze’nin Filistin devletinin ayrılmaz bir parçası olduğunu vurgulayan Abbas, “Oradaki yönetim ve güvenliğin tüm sorumluluğunu üstlenmeye hazırız” dedi.
“HAMAS’IN YÖNETİMDE BİR ROLÜ YOK, SİLAHLARINI FİLİSTİN YÖNETİMİNE DEVRETMESİ GEREKECEK”
“Hamas’ın yönetime katılmayacağını” kesin bir dille belirten Abbas, Hamas ve diğer silahlı grupların silahlarını teslim etmesi gerektiğini, devlet inşasının “tek hukuk, tek otorite ve tek güvenlik gücü prensibi üzerine kurulacağını” ifade etti.
Abbas şunları söyledi:
“Gazze Şeridi’nin Filistin devletinin ayrılmaz bir parçası olduğunu ve oradaki yönetim ve güvenlik konusunda tüm sorumluluğu üstlenmeye hazır olduğumuzu teyit ettik ve etmeye devam edeceğiz. Biz, Gazze’nin ve Batı Şeria’nın, Filistin halkının temel bir parçası olduğunu söylemeye devam edeceğiz. Burada yönetim ve güvenliği sağlamaya devam edeceğiz. Hamas’ın yönetimde bir rolü yok. Hamas’ın ve diğer milis grupların, silahlarını Filistin yönetimine devretmesi gerekecek.
Böylece tek bir hükümet, tek bir yasa ve tek bir yasal güvenlik kuvveti oluşturacağız. Biz silahlı bir hükümet istemiyoruz. Kurallarımız belli. Yaşadığımız facia çok büyük. Filistinliler, 1948’den beri facia yaşıyor. Evlerinden oluyorlar. İsrail’in saldırıları ve işgalleri ile karşılaşıyorlar. İnsanlarımız, yıllardır öldülüyor, tutuklanıyor, eşyaları çalınıyor, toprakları çalınıyor. Artık hesap verilmesi gerekiyor ancak sürekli işgalcilere koruma sağlanıyor. İşgal edilenlere koruma sağlanmıyor.”