Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Küçükbaş Yönetim Kurulu, küçükbaş hayvancılıkta yaşanan sorunlara dikkat çekmek amacıyla Birlik binasında basın toplantısı düzenledi. Genel Sekreter Asım Gülçeken ile yönetim kurulu üyeleri Can Polat Şemi, Nezif Tekyaprak ve Arif Dayı’nın katıldığı toplantıda sektörün “bitme noktasına geldiği” ifade edildi.
TEŞVİKLERDE BELİRSİZLİK
Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Genel Sekreteri Asım Gülçeken, küçükbaş hayvancılıkta arpa temini, teşvik ödemeleri ve satış sorunlarının üreticileri ciddi sıkıntıya soktuğunu söyledi. Yılın başında Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı ile yapılan görüşmelerde kulak numarası teşviğinin bin 800 TL olarak belirlendiğini hatırlatan Gülçeken, bu miktarın yalnızca 900 TL’sinin ödendiğini, kalan ödemenin ise belirsiz olduğunu kaydetti.
“Eylül ayı söylense de kesinlik kazanmadı.” diyen Gülçeken, üreticilerin belirsizlik nedeniyle mağdur olduğunu öne sürdü. Bakanlığın bin 800 TL’lik teşvik içine “kuraklık parasını da dahil ettik” şeklindeki yaklaşımını eleştiren Gülçeken, açıklanan ek 200 TL desteğin de yetersiz kaldığını belirtti.
Hayvan fiyatlarının düşmesiyle üreticilerin satış yapamadığını, kasapların da açıklanan fiyatları kabul etmediğini aktaran Gülçeken, küçükbaş ve büyükbaş hayvancılık arasında eşitsizlik bulunduğunu söyledi. Yarın Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hüseyin Çavuş ile görüşeceklerini belirten Gülçeken, sorunların çözülmemesi halinde eylem dahil yeni adımların gündeme gelebileceğini ifade etti.
YEM VE ARPA KRİZİ
Yönetim Kurulu Üyesi Arif Dayı, küçükbaş hayvancıların en büyük sorunlarının arpa, saman ve balya temini olduğunu belirtti. Bu sıkıntıların kış gelmeden şimdiden yaşanmaya başladığını söyleyen Dayı, arpanın tedarik edilmemesinin üreticilerin suçu olmadığını, buna rağmen haksız eleştirilerle karşılaştıklarını aktardı.
Kasapların serbest piyasadan faydalanarak fiyatları istedikleri gibi belirlediğini belirten Dayı, borçlu olan üreticilerin çaresiz şekilde hayvanlarını düşük fiyata satmak zorunda kaldığını söyledi. Açıklanan ek 200 TL’lik kulak numarası desteğinin de kabul edilemez olduğunu ifade eden Dayı, “Bu miktarla bir hayvanın bir aylık yem gideri bile karşılanamaz” dedi.
“KÜÇÜKBAŞ-BÜYÜKBAŞ AYRIMI YOK”
Yönetim Kurulu Üyesi Nezif Tekyaprak, küçükbaş yönetiminin yalnızca büyükbaş hayvancılığa hizmet ettiği yönündeki iddiaları reddetti. “Biz bir bütünüz, küçükbaş ve büyükbaş arasında ayrım yoktur” diyen Tekyaprak, yapılan girişimlerle süt teşviğinin litre başına 3 TL’den önce 6 TL’ye, ardından 10 TL’ye çıkarıldığını, kulak numarası teşviğinin de bin 100 TL’den bin 800 TL’ye yükseltildiğini aktardı.
8 aylıktan büyük kuzular için 350 TL destek verildiğini, her ilçeye süt toplama merkezleri kurulduğunu, saman ile balyanın piyasanın altında fiyatlarla üreticiye ulaştırıldığını kaydeden Tekyaprak, Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçiliği ve Bakanlığın desteğiyle geçen yıl 43 kilo arpa tedarik edildiğini hatırlattı.
Arpa sıkıntısının ciddi boyutlara ulaştığını öne süren Tekyaprak, sevkiyatların başladığına dair duyum aldıklarını ancak mevcut kuraklığın küçükbaş üreticilerini daha fazla etkilediğini belirtti. “Özellikle kurak bölgelerde üretici hayvanını tamamen satın aldığı yemle beslemek zorunda” dedi.
Açıklanan 200 TL’lik ek desteğin yetersiz olduğunu savunan Tekyaprak, hükümetten küçükbaş hayvancılığa daha fazla önem verilmesini, teşviklerin artırılmasını ve arpa temini konusunda kalıcı çözüm bulunmasını talep etti.
“KÜÇÜKBAŞI YÜCELTECEĞİZ” DENMİŞTİ, SEKTÖR ÇÖKÜŞTE
Yönetim Kurulu Üyesi Can Polat Şemi ise Tarım Bakanı’nın iki yıl önce “küçükbaş hayvancılığı yücelteceğiz” açıklamasına rağmen sektörün bitme noktasına geldiğini söyledi. Damızlık hayvanların kesime gönderildiğini, birçok üreticinin ekonomik zorluklar nedeniyle sürülerini elden çıkardığını belirten Şemi, “Küçükbaşı yüceltmek yerine bitirme noktasına getirdiler” dedi.
Küçükbaş hayvancıların en büyük sorunlarından birinin mülkiyet olduğunu ifade eden Şemi, üreticilerin büyük bölümünün kendi arazilerinde ağılları bulunmadığı için teşvik ve hibelerden yararlanamadığını kaydetti. Elektrik ve su altyapısının eksikliği nedeniyle soğuk zincirin kurulamadığını belirten Şemi, bunun süt pazarlamasında ciddi sorun yarattığını dile getirdi.
Hellim tescili için küçükbaş sütüne ihtiyaç bulunduğunu ancak imalatçıların alım yapmadığını belirten Şemi, buna rağmen süt verimini artırmak amacıyla hayvan ithalatına gidilmesini eleştirdi. “Süt talebi yokken hayvan ithalatı çelişkidir. Ayrıca İspanya’dan gelecek hayvanlarda mavi dil hastalığı riski vardır” dedi.
Devletin tarım politikasındaki belirsizliği eleştiren Şemi, “Bize yılda ne kadar ete ne kadar süte ihtiyaç olduğunu açıklasınlar ki biz de üyelerimize buna göre üretim yaptırabilelim” ifadelerini kullandı. Açıklanan 200 TL’lik ek desteğin küçükbaşçıları “dilenci durumuna düşürdüğünü” belirten Şemi, sorunların çözülmemesi halinde eylemlerin kaçınılmaz olacağını söyledi.
SÜT FİYATLARI VE ET PAZARI
Basın mensuplarının Kasaplar Birliği ile yapılan mutabakata ilişkin sorusunu da yanıtlayan Şemi, Hayvancılar Birliği’nin hesaplamalarına göre inek sütü maliyetinin 28 TL, koyun sütü maliyetinin ise 70 TL olduğunu söyledi. Buna karşın inek sütünün 21 TL, koyun sütünün ise 45 TL’den alındığını belirten Şemi, bu durumun üreticiyi zorladığını ifade etti.
Kasaplar Birliği ile yapılan mutabakatın bu nedenle bozulduğunu kaydeden Şemi, yeniden görüşmeye hazır olduklarını, ancak kalıcı çözümün devletin süt politikalarında bulunduğunu vurguladı. “Süte gerekli artış yapılmadıkça et fiyatlarının yüksek kalması kaçınılmazdır” dedi.
TAK
