Bugün Kıbrıs

Koop-Sen’in grevi beşinci gününde: “Yolsuzluğun faturasını emekçiler ödemeyecek”

Bugün Kıbrıs

Kooperatif Görevlileri Sendikası’nın (Koop-Sen), Kıbrıs Türk Kooperatif Merkez Bankası iştirakleri Koop-Süt, Zirai Levazım ve Binboğa Yem’de başlattığı süresiz grev beşinci gününde de devam ediyor. Sendika, bugün Kooperatif Şirketler Mukayyitliği önünde eylem gerçekleştirerek hükümete ve kurum yöneticilerine sert eleştiriler yöneltti. Basın açıklaması sırasında konuşmalar sık sık “Hükümet istifa” ve “Birlik, Mücadele, Dayanışma” sloganlarıyla kesilirken, eyleme diğer sendikaların yanı sıra üretici örgütleri de destek verdi.

GÜRÖZ: “44 EMEKÇİYİ İŞTEN ATMAYA KALKANLAR TARİH ÖNÜNDE HESAP VERECEK”
Koop-Sen Başkanı Mehmet Güröz, konuşmasına Elye halkından özür dileyerek başladı. Geçtiğimiz gün yaptığı basın açıklamasında yerel dilde kullandığı bir kelime nedeniyle yanlış anlaşıldığını belirten Güröz: “Emekçi Elye halkını istemeden kırdım. 2000’li yıllarda barış ateşini birlikte yaktığımız Elyeliler mücadeleci kimlikleriyle tanınır. Mücadeleye yeni başlamış bir sendikacı olarak o dönemde en genç bendim. Elye halkını iyi tanırım ve saygı duyarım. Dolayısıyla bir kez daha özür diliyorum” dedi.

Konuşmasında grevin beşinci gününde olunmasına rağmen hâlâ bir muhatap bulamadıklarını söyleyen Güröz, yaşanan süreci şu sözlerle anlattı: “Herkes birbirine top atıyor. Büyük ortak küçük ortağa, küçük ortak Merkez Bankası’na, Merkez Bankası Kooperatif Merkez Bankası’na, onlar da Başbakan Yardımcılığı’na… Sonuçta top dolaşıp duruyor ama ortada kalan biziz, mücadeleyi veren biziz” ifadelerini kullandı.

“44 EMEKÇİ İÇİN İMZA ATAN TARİH ÖNÜNDE SORUMLU OLACAK”
Güröz, Kooperatif Merkez Bankası yönetim kurulunun 44 çalışanın işten durdurulması yönünde karar ürettiğini ve bu kararın onay için Şirketler Mukayyitliği’ne gönderildiğini açıkladı. Yetkililere seslenen Güröz, “Şirketler Mukayyitliği bugüne kadar bu sorunlarda ortada yoktu. Hiçbir toplantıya gelmediniz, hiçbir görüş vermediniz. Ama şimdi önünüze getirilen bu evraklara imza atacaksınız. Sakın o imzayı atmayın! Bu vebalin altında kalırsınız, tarih sizi affetmez” diyerek uyarıda bulundu.

Demokrat Parti’ye de seslenen Güröz, “Bugün bu kurumları yönetenleri atayan sizsiniz. Mukayyidi siz atadınız, Kooperatif Merkez Bankası’ndaki yöneticileri siz atadınız, iştiraklerdeki yöneticileri siz atadınız. O halde sorumlusu da sizsiniz. Dosyalar ortada, teftiş raporları ortada. Binboğa’daki raporu da, Koop-Süt’teki raporu da ister yarın basına sunabilirim. Eğer samimiyseniz, gidin polise başvurun, suçlular cezasını çeksin. Çünkü suçlu çalışanlar değildir. Emekçiler alın teriyle üretip hizmet veriyor ve bunun karşılığında sadece güvenceli iş istiyor” diye konuştu.

“TOPLU SÖZLEŞMEYİ DELDİRMEYECEĞİZ”
Çalışanların işten çıkarılmasının toplu sözleşmenin delinmesi anlamına geldiğini belirten Güröz, sendikanın bu konuda asla geri adım atmayacağını vurguladı: “Bugün emekli hakkı kazananları durdurursunuz, yarın başka bir sebeple başkalarını… Böyle bir kapıyı açarsanız herkesi bir bir avlayabilirsiniz. Bizim belgemiz, anayasamız toplu sözleşmedir. Onu delirtmeyiz, delirtmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyetçi Türk Partisi’ne (CTP) de eleştiriler yönelten Güröz, “Kooperatifçilikle ilgili hiçbir toplantıda yoktunuz. Ama şimdi çıkıp vizyon geliştirmekten bahsediyorsunuz. Önce kendi yanınızda çalışan işçilerin hakkını verin. Bugünkü yöneticilerle ne yeni bir düzen, ne yeni bir vizyon, ne de kooperatifçilik olur. Bu yöneticiler görevden alınmalıdır” dedi.

“BİRLİKTE DİRENECEĞİZ, GERİ ADIM YOK”
Konuşmasında kararlılık mesajı da veren Güröz, “Bizim ne hak feda edecek lüksümüz var ne de bir arkadaşımızı feda edecek niyetimiz. 44 arkadaşımızı işten atarlarsa yarın hepimizi tek tek avlayacaklar. Buna izin vermeyeceğiz. Mücadelemiz, muhatap bizi dinleyene kadar sürecek. Bugüne kadar Başbakanlık, Kooperatif Merkez Bankası, Mukayyitlik önlerinde eylem yaptık. Bundan sonra eylemlerimizi doğrudan bizi yöneten makam olan Başbakan Yardımcılığı önünde yapacağız” diye konuştu.

Hayvancıların ve halkın mağduriyetini de dile getiren Güröz, “Fabrika kapalı, sütler elde kaldı. Hayvancı mağdur, satıcı mağdur, halk mağdur. Biz mücadelemizi üretim için veriyoruz. Biz hazırız, cumartesi pazar demeden üretiriz. Ama bu kötü yöneticilerin elinde fabrika özel sektörün insafına kalırsa, çalışanların da geleceği onların iki dudağı arasında olur. Buna izin vermeyeceğiz” dedi.

Güröz, sözlerini şu ifadelerle tamamladı: “Biz birlik ve beraberlik içinde sonuna kadar direneceğiz. Ne bir hakkımızı feda ederiz ne de bir arkadaşımızı. Bu kavga emekçilerin, üreticilerin kavgasıdır. Ve bu kavga mutlaka kazanılacaktır”.

TUĞSAL: “AYIP VE TEHLİKELİ BİR OYUN OYNANIYOR”
Koop-Sen Genel Sekreteri Rifat Tuğsal ise emekçilerin sürekli tehdit altında olduğunu söyleyerek, “Emekçilerle köylüyü, üreticiyle çalışanı karşı karşıya getirmek istiyorlar. Bu ayıptır, tehlikeli bir oyundur. Biz buna gelmeyeceğiz. Çalışanlar ve üreticiler yıllardır bu ülkeye değer kattı, asıl yükü çekenler biziz” ifadelerini kullandı.

BENGİHAN: “BATIRAN YÖNETİCİLER, HESAP VERMELİ”
KTAMS Başkanı Güven Bengihan, Kooperatif iştiraklerinde yaşanan mali sorunların kaynağının çalışanlar değil, yıllardır siyasi kayırmacılıkla yapılan yönetici atamaları olduğunu vurguladı. Bengihan, eylemde yaptığı konuşmada sert ifadeler kullandı:

“Kooperatif iştiraklerini batıran bu emekçiler değildir. Bu kurumları batıran, siyasi müdahalelerle atanan liyakatsiz yöneticilerdir. Hem yönetim hatalarıyla batırıyorlar, hem hırsızlık yapıyorlar, hem de çıkıp ‘fedakârlık yapın’ diyerek faturayı emekçilere kesmeye çalışıyorlar. Bu kabul edilemez” dedi.

Bengihan, hükümetin ve Kooperatif Merkez Bankası yönetiminin yıllardır bu yolsuzluklara göz yumduğunu belirterek, ellerinde bulunan teftiş raporlarının gizlendiğini savundu:

“Teftiş raporları ortada, fakat polisle paylaşılmıyor. Mukayyitlik görevini yapmıyor, hükümet görmezden geliyor. Eğer gerçekten hesap sorulmak isteniyorsa bu raporlar kamuoyuna açıklanmalı, suçlular da yargıya teslim edilmelidir. Yolsuzlukları gizleyerek değil, ortaya çıkararak çözüm bulabilirsiniz.”

Bengihan, Kooperatif iştiraklerinde çalışan emekçilerin yıllardır büyük özveriyle görev yaptığını, ancak buna rağmen haklarının sürekli budanmaya çalışıldığını kaydetti. “Burada çalışan arkadaşlarımız işlerini özveriyle yapıyor. Kurumların batmasında hiçbir sorumlulukları yok. Ama her krizin bedelini onlara ödetmeye çalışıyorlar. Biz buna izin vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Açıklamasında hükümete de seslenen Bengihan: “Artık bu çarpık düzeni sürdürmekten vazgeçin. Emekçilerin haklarını gasp ederek bu kurumları ayağa kaldıramazsınız. Eğer gerçekten çözüm istiyorsanız, önce yıllardır yapılan usulsüzlüklerin hesabını sorun. Yöneticiler yolsuzluk yapıyor, hükümet seyrediyor. Hesap verecek olan işçiler değil, bu düzeni yaratanlardır” dedi.

Bengihan ayrıca grevin yalnızca çalışanların değil, aynı zamanda halkın da hakkını savunduğunu belirterek sözlerini şöyle tamamladı:

“Biz sadece kendi çıkarımız için değil, halkın da hak ettiği kaliteli hizmeti alabilmesi için buradayız. Yolsuzlukların üstünü kapatmaya çalışanlara karşı mücadelemiz sürecek. Sonuç alıncaya kadar da kararlı bir şekilde bu grevi sürdüreceğiz.”

SERDAROĞLU: “SORUMLULAR HESAP VERSİN, FATURAYI EMEKÇİYE KESMEYİN”
Kamu-Sen Başkanı Metin Serdaroğlu, eylemde yaptığı konuşmada, hükümeti ve Kooperatif Merkez Bankası yönetimini sert sözlerle eleştirdi. Serdaroğlu, kooperatif iştiraklerinde yaşanan krizin faturası emekçilere çıkarılmaya çalışılırken, asıl sorumluların yıllardır korunduğunu ifade etti.

“Bu kurumları batıran ne çalışanlardır, ne de sendikalar. Bu kurumları batıran, siyasi müdahalelerle yönetici koltuklarına oturtulan liyakatsizlerdir. Hem yanlış kararlar alıyorlar, hem yolsuzluk yapıyorlar, sonra da dönüp ‘fedakârlık’ diyerek faturayı emekçiye kesmeye çalışıyorlar. Böyle bir adaletsizlik kabul edilemez” dedi.

Serdaroğlu, hükümetin bugüne kadar tek bir yöneticiyi bile yargıya taşımadığını, tam tersine raporların gizlendiğini belirtti:

“Defalarca söyledik, teftiş raporları ellerinde. Neden kamuoyuyla paylaşmıyorsunuz? Neden polisle paylaşmıyorsunuz? Çünkü suçluları koruyorsunuz. Eğer gerçekten samimiyseniz, o raporları açıklayın, sorumluları mahkemeye çıkarın. Ama bunu yapamıyorlar. Çünkü düzeni kendileri yarattı, o düzeni korumak için susuyorlar” ifadelerini kullandı.

Konuşmasında çalışanların özverisine de dikkat çeken Serdaroğlu, “Burada çalışan arkadaşlarımız yıllardır emek veriyor, kurumları ayakta tutmaya çalışıyor. Buna rağmen maaşları, hakları sürekli hedef alınıyor. Emekçilerden daha ne fedakârlık bekliyorsunuz? Önce kendi yarattığınız bataklığın sorumluluğunu üstlenin” dedi.

Serdaroğlu ayrıca, sendikaların direnişinin yalnızca çalışanların hakları için değil, aynı zamanda toplumun çıkarı için de verildiğini vurguladı:

“Biz bu mücadeleyi sadece kendi üyelerimiz için değil, bu toplum için veriyoruz. Çünkü yolsuzlukların, siyasi kayırmacılığın faturasını sadece emekçiler değil, halkın tamamı ödüyor. Eğer gerçekten temiz, adil ve şeffaf bir yönetim istiyorsak, bugün burada hep birlikte dur demeliyiz. Biz sonuna kadar direneceğiz, çünkü haklıyız” diye konuştu.

ONALT: “HIRSIZLIK VE YOLSUZLUĞA TAHAMMÜL KALMADI”
Hayvancılar Birliği Başkanı Adil Onalt da eylemde söz alarak üreticilerin yaşadığı sıkıntılara dikkat çekti. Onalt: “Biz yıllardır Koop-Süt’te, Binboğa’da yaşanan yolsuzlukları söylüyoruz. Emekçiler haklarını almak için burada, biz üreticiler de onların yanındayız. Yolsuzluk yapanlar korunuyor, emekçiler ise mağdur ediliyor. Artık bu hırsızlık ve yolsuzluğa tahammülümüz kalmadı” diye konuştu.

“MÜCADELE SONUÇ ALANA KADAR SÜRECEK”
Eylemde söz alan sendika temsilcileri, grevin sonuç alıncaya kadar süreceğini belirtti. Kooperatif iştiraklerinde çalışan işçilerin tek talebinin haklarının korunması ve adil bir yönetim olduğunu vurgulayan sendikalar, hükümeti diyaloga çağırdı.

Exit mobile version