İsrail’in aşırı sağcı maliye bakanı Bezalel Smotrich, işgal altındaki Batı Şeria’da tartışmalı E1 yerleşim projesi kapsamında 3 binden fazla konut inşa planını onaylayacağını açıkladı. Smotrich, bu adımın “Filistin devletinin kurulmasını engelleyeceğini” söyledi.
E1 projesi, Kudüs ile Maale Adumim yerleşimini birbirine bağlayarak Batı Şeria’yı fiilen ikiye bölecek ve Doğu Kudüs’ün Filistin topraklarıyla bağlantısını kesecek bir konumda bulunuyor. Proje, uluslararası toplumun sert muhalefeti nedeniyle 20 yıldır askıya alınmıştı. Smotrich ise “Bu plan Filistin devleti fikrini gömecek. Bu, Siyonizmin en güzel hali: inşa etmek, yerleşmek ve egemenliğimizi güçlendirmek.” dedi.
Uluslararası hukuka göre yasa dışı sayılan İsrail yerleşimleri, İsrail-Filistin çatışmasının en kritik ve tartışmalı başlıklarından biri. İsrailli yerleşim karşıtı grup Peace Now’a göre Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te 160 yerleşimde yaklaşık 700 bin İsrailli yaşıyor. Filistinliler ise bu toprakları gelecekteki bağımsız devletlerinin parçası olarak görüyor.
Smotrich’in açıklaması, son günlerde çok sayıda ülkenin önümüzdeki aylarda Filistin devletini tanıyacağını duyurmasının ardından geldi. İsrail, bu kararlara sert tepki gösteriyor. Peace Now, Netanyahu hükümetini “Batı Şeria’nın ilhakını derinleştirmek ve iki devletli çözümü imkansız hale getirmekle” suçladı: “Bugün herkes biliyor ki çatışmanın tek çözümü ve Hamas’ı yenmenin tek yolu, İsrail’in yanında bir Filistin devleti kurmaktır. Ancak hükümet kan dökülmesini sona erdirmek yerine sürdürmeyi seçiyor.”
E1 bölgesine inşa, stratejik konumu nedeniyle uzun süredir Filistin devletinin kurulmasının önündeki en büyük engellerden biri olarak görülüyor. Alan, Kudüs’ün güneyindeki bölgelerle kuzeyini ayırarak Ramallah, Doğu Kudüs ve Beytüllahim arasındaki coğrafi bütünlüğü bozacak.
Smotrich, planı bugün Yesha Konseyi Başkanı Israel Ganz ve Ma’ale Adumim Belediye Başkanı Guy Yifrach ile düzenleyeceği basın toplantısında resmen açıklayacak.
Smotrich ve ulusal güvenlik bakanı Itamar Ben-Gvir, Batı Şeria’daki Filistin topluluklarına yönelik “tekrar eden şiddet çağrıları” nedeniyle geçtiğimiz haziranda Birleşik Krallık tarafından yaptırım listesine alınmıştı.