Bugün Kıbrıs

ABD, Atina’yı üslere boğdu

Yunanistan askeri üslerle donatılırken ABD ve NATO’nun Doğu Avrupa’daki yığınağı sürüyor. Bu duruma “Yeni bir Soğuk Savaş’ın işareti” diyen Dr. Deriziotis’e göre ABD ile yoğunlaşan askeri işbirliği bağımsızlığı kısıtlıyor.

Girit ve Alexandroupoli’deki askeri üsleri büyüten Washington’ın radarında bu kez de İskeçe Petrochori ve Selanik’teki Dalipis Askeri Üssü var. İki ülke arasındaki Karşılıklı Savunma İşbirliği Anlaşması (MDCA) çerçevesinde yeni üsler için pazarlıklar yoğun biçimde devam ediyor. Girit’teki Souda ve Dedeağaç (Alexandroupoli) üsleri, NATO’nun Doğu Akdeniz, Balkanlar ve Karadeniz’deki kritik operasyon merkezleri arasında yer alıyor. Souda Üssü, ABD ordusunun son dönemlerde Ortadoğu’da yürüttüğü operasyonlarda kilit rol oynadı.

BirGün’den İzlen Tayfur’un haberine göre Atina Üniversitesi Türkiye ve Modern Asya Çalışmaları Bölümü’nden Dr. Antonis Deriziotis, ABD üslerinin Yunanistan’daki tarihine ve bugünkü stratejik bağlama dikkat çekerek, bu işbirliğinin Soğuk Savaş’ın ilk yıllarında SSCB’ye ve “komünizmi yayılması”na karşı inşa edildiğini söyledi.

1953’te dönemin Dışişleri Bakanı Stefanos Stefanopoulos ile ABD Büyükelçisi Cavendish Cannon arasında imzalanan anlaşmanın “komünizme” karşı caydırıcılık amacı taşıdığını söyledi. “Bugün ise dinamikler farklı” diyen Deriziotis, Rusya-Ukrayna savaşı, Türkiye ile yaşanan gerilimler ve ABD-Türkiye ilişkilerindeki sorunların Washington’u Atina’ya daha fazla yönelttiğini belirtti.

YENİ BİR SOĞUK SAVAŞ İKLİMİ
Yunanistan’daki üs planları, Doğu Avrupa’da son yıllarda gözlenen yoğun NATO ve ABD askeri yapılanmasının bir parçası. Baltıklar’dan Doğu Avrupa ve Karadeniz’e NATO’nun ve de ABD’nin askeri varlığı hızla artıyor. Baltık ülkelerini bünyesine alan NATO, Polonya’da Camp Kościuszko gibi Avrupa’daki en büyük komuta merkezlerinden birini kurdu. Romanya Mihail Kogălniceanu üssünün Avrupa’nın en büyük NATO tesisi haline getirilmesi için çalışmaları sürüyor. NATO, Baltıklar’dan Karadeniz’e kadar Enhanced Forward Presence programı kapsamında çok uluslu birlikler konuşlandırıyor. Bunun yanı sıra, Avrupa genelinde savunma sanayii üretimi üç kat hızla artmakta, mühimmat depoları ve askeri lojistik merkezleri genişletiliyor. Dr. Deriziotis’e göre bu durum “yeni bir Soğuk Savaş” atmosferi yaratıyor ve birçok Doğu Avrupa ülkesi NATO şemsiyesi altına sığınıyor.

Dr. Deriziotis artan ABD askeri varlığının Rusya ve Türkiye ile ilişkilerde Yunanistan’ın elini güçlendirse de “Bu yoğunlaşan askeri işbirliğinin dış politika bağımsızlığı belli ölçüde kısıtlayacağı” uyarısında bulundu.

Yunan toplumundaki Amerikan karşıtlığının derin kökleri olduğunu vurgulayan Dr. Deriziotis, bu tepkinin tarihsel nedenleri olduğuna dikkat çekti. Yunanistan solu ABD-Yunanistan Savunma İşbirliği Anlaşması’na karşı. Anlaşmanın Yunanistan’ın egemenliğini tehlikeye attığını, NATO’nun bölgedeki etkisini artıracağını dile getiriyor.

AMERİKAN KARŞITLIĞI KÖKLÜ
Dr. Deriziotis şöyle diyor: “Yunan toplumu özellikle 1967 askeri darbesindeki ve ardından gelen 7 yıllık askeri rejimde Washington’un rolünden ötürü oldukça Amerikan karşıtı bir duruş benimsedi. 1980’ler ve 1990’larda popüler Başbakan Andreas Papandreu’nun ABD karşıtı ve ABD üsleri karşıtı söylemleri, Yunan kamuoyunu derinden etkiledi. Yunan toplumunun büyük kısmı, 1974 Kıbrıs krizinde Washington’u suçluyor. Bu nedenle yeni askeri üsler konusunda geniş bir toplumsal onay yok” dedi.

NATO-ABD KARŞITI EYLEMLER
Yunanistan NATO ve ABD karşıtlığının en yüksek olduğu ülkelerin başında geliyor. Yunan solu, sendikalar ve öğrenciler hemen her olayda kitlesel şekilde alanlara çıkarak ABD ve NATO’nun savaş politikalarını protesto ediyor. ABD’nin kurduğu ve kurmayı planladığı üslere karşı da büyük eylemler gerçekleştiriliyor. Dedeağaç’ta ABD ve NATO’ya ait tankları taşıyan bir treni raylarda barikat kurarak durdurulmuştu.

Exit mobile version