Bugün Kıbrıs

KSP: Beş Kıbrıslı Rum’un tutuklanması karşılıklı devlet terörüdür!

Bugün Kıbrıs

Kıbrıs Sosyalist Partisi (KSP) Merkez Komitesi, 5 Kıbrıslı Rum vatandaşın Kuzey Kıbrıs’ta tutuklanmasını “siyasi amaçlı ve açık bir yıldırma politikası” olarak niteleyerek kınadı. Açıklamada, bu tutuklamaların Rum liderliğinin kuzeydeki taşınmazlarla ilgili attığı adımlara karşı bir misilleme niteliğinde olduğu belirtildi.

“Kıbrıs Cumhuriyeti’ni yöneten işbirlikçi burjuva rejimin, işgal altındaki kuzeyde Rumlara ait taşınmazları yasa dışı şekilde pazarlayan fırsatçı tüccar ve emlakçılara yönelik olarak ‘hukuk’ alanında attığını iddia ettiği adımlara misilleme olarak, işgal otoritelerinin beş Kıbrıslı Rum vatandaşı düzmece gerekçelerle tutuklamasını şiddetle kınıyoruz” denilen açıklamada, bu gelişmelerin “insan haklarını ve hukukun evrensel ilkelerini hiçe saydığı” vurgulandı.

“YENİ BİR ÇAKURMAS VAKASINA ASLA GÖZ YUMMAYACAĞIZ”
KSP, yapılanların uluslararası hukuk çerçevesinde meşruiyeti olmayan bir rejimin “siyasi güdümlü adımlarla Kıbrıslı yurttaşları hedef alması” olduğunu kaydetti. Tutuklamaların “hukuk dışı ve keyfi uygulamalar” olduğu vurgulanan açıklamada, bu durumun “ifade özgürlüğüne ve seyahat hakkına açık bir saldırı” olduğu belirtildi.

KSP, “Yeni bir Çakurmas vakasına asla göz yummayacağız!” diyerek tepkinin sürdürüleceğini duyurdu.

“YARGI BAĞIMSIZLIĞI MASALIYLA İŞGAL MEŞRULAŞTIRILAMAZ”
KSP, bazı sözde “sol” yapıların yaşananlara ilişkin “yargı bağımsızlığına gölge düşürüldü” yönündeki açıklamalarına da tepki göstererek, “Bu tür açıklamalar, işgalin ve ona bağlı yapının doğasını görmezden gelmekte, burjuva devlet yapılarında gerçek anlamda bağımsız bir yargının zaten mümkün olmadığı gerçeğini perdelemektedir” ifadelerini kullandı.

Kuzey Kıbrıs’ta kurulan yargı sisteminin tarafsız olmadığını belirten parti, “İşgal altındaki coğrafyada kurulan sözde yargı mekanizması ne tarafsızdır ne de bağımsızdır. Bu mekanizma, işgalin sürdürülmesini sağlayan ve onu meşrulaştırmaya çalışan siyasal yapının bir parçasıdır” dedi.

“AYRIMCI VE AYRILIKÇI KIBRIS RUM LİDERLİĞİNİ DE TEŞHİR EDİYORUZ”
KSP açıklamasında yalnızca kuzeydeki uygulamaları değil, Kıbrıs Cumhuriyeti yönetiminin politikalarını da sert bir dille eleştirdi. “Kıbrıs Rum liderliği Kıbrıs Cumhuriyeti anayasasını ve yasalarını vatandaşlarının etnik kökenlerine göre farklı, ayrımcı ve ayrılıkçı bir zihniyetle uygulamaktadır” denilen açıklamada, Kıbrıslı Türklerin vatandaşlık haklarının çiğnendiği ve güneydeki mülkleriyle ilgili hiçbir somut adım atılmadığı ifade edildi.

“Kıbrıslı Türklerin Güneyde bıraktığı mülklerle ilgili olarak da birçok yolsuzluk ve çirkefe bulaşmış durumdadır” diyen KSP, Kıbrıslı Rumların kuzeydeki malları için bireyler hedef alınarak değil, uluslararası kabul görmüş mekanizmalar üzerinden çözüm aranması gerektiğini vurguladı.

“Bu tavır, karşılıklı olarak kısasa kısas mantığıyla hareket eden ve sıradan bireylerin mağduriyetine yol açan karşılıklı bir devlet terörüne dönüşme yönelimi taşımaktadır ve Kıbrıs sorununu daha da içinden çıkılmaz bir kördüğüme dönüştürmekten başka bir fayda sağlamayacaktır” denilen açıklamada, çözüm için halkların ortak mücadelesi işaret edildi.

“ADALET VE ÖZGÜRLÜK HALKLARIN ORTAK MÜCADELESİYLE KAZANILIR”
KSP, halklara da çağrıda bulundu:
“Halklarımızı, bu tür hukuksuz uygulamalara karşı sessiz kalmamaya, dayanışmayı büyütmeye, hem işgalin tüm araçlarıyla birlikte teşhir edilmesi hem de milliyetçi şovenist, ayrılıkçı Kıbrıs Rum liderliğinin yasadışılıklarına karşı birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz.”

Açıklama, “Adalet, barış ve özgürlük ancak halkların ortak mücadelesiyle kazanılır” ifadeleriyle son buldu.

Exit mobile version