Bugün Kıbrıs

Emzirme haksa, destek şart: Anneler için 6 ay tam ödenekli izin çağrısı

Bugün Kıbrıs

Kadınların kamusal hayattan dışlanmasına değil, doğum sonrası süreçte hak temelli bir destek mekanizmasına ihtiyaç var. Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği, annelere en az altı ay ödenekli doğum izni ve iki yaşa kadar yarı zamanlı, ücretli çalışma hakkı tanınması gerektiğini savunarak, bu sürecin hem annenin hem bebeğin sağlık hakkını güvenceye alma meselesi olduğunu vurguladı.

1-7 Ağustos tarihleri arasında kutlanan Dünya Emzirme Haftası kapsamında açıklama yapan Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Halk Sağlığı ve Koruyucu Hekimlik Sorumlusu Dr. Figen Gülen İnce, emzirmenin teşvik edilmesi ve desteklenmesi gerektiğini vurguladı. “Ağustos ayının ilk haftası, Dünya Emzirme Haftası olarak, bebeklerin anne sütü alabilmesi konusunda yaşanan sorunları ele almak ve anne sütünün önemine ilişkin farkındalığı artırmak amacıyla değerlendirilmektedir” diyen İnce, bu haftanın sağlık sistemlerini gözden geçirmek için önemli bir fırsat sunduğunu belirtti.

ANNE SÜTÜ YAŞAMA SAĞLIKLI BAŞLAMANIN TEMELİ
İnce, anne sütünün bebekler için eşsiz bir besin olduğunu belirterek şöyle dedi:
“Anne sütü, bebekler için adeta mucizevi bir besindir. İçeriği, bebeğin yaşına ve ihtiyaçlarına göre günbegün değişebilmektedir. Anne sütünün yaklaşık %87’si su, %7’si karbonhidrat, %4’ü lipid ve %1’i proteinden oluşur. Ayrıca kalsiyum, magnezyum, fosfor, potasyum gibi birçok vitamin ve mineral de içerir.
Anne sütü; nekrotizan enterokolit, akciğer enfeksiyonları, ishal ve akut otitis media gibi ciddi enfeksiyonlardan korunmada; obezitenin önlenmesinde ve anne-bebek arasında sağlıklı duygusal bağın oluşmasında kritik rol oynar.”

Dr. İnce, emzirmenin yalnızca bebek için değil, anne için de çok sayıda faydası olduğunu belirtti:
“Anne-bebek bağını güçlendirmesinin yanı sıra, emziren kadınlarda meme ve yumurtalık kanseri riskinin azaldığı gösterilmiştir.”

BAŞARILI EMZİRMENİN ÖNÜNDEKİ ENGELLER
İnce, emzirmenin istenen düzeyde gerçekleşmediğine dikkat çekerek şunları söyledi:
“Ülkemizde anne sütünün bebeklere verilme oranı hâlâ istenen düzeyde değildir. Başarılı bir emzirme uygulamasının önünde; aile ve toplumun farkındalık düzeyi, sağlık hizmetlerinin yeterliliği, sosyokültürel faktörler, anne-bebek etkileşiminin yetersizliği, işyeri koşulları ve doğum sonrası işe dönüş süreçlerindeki eksiklikler gibi pek çok engel bulunmaktadır.”

EMZİRMEYE ERİŞİMDE KÜRESEL GERİLİK
2025 yılı Dünya Emzirme Haftası temasını da hatırlatan İnce, “Bu yılın Dünya Sağlık Örgütü tarafından belirlenen sloganı: ‘Emzirmenin önceliklendirilmesi ve sürdürülebilir bir destek sisteminin oluşturulması’dır” dedi. Verilerin endişe verici olduğuna dikkat çekerek şunları ekledi:
“Küresel olarak, doğan bebeklerin yalnızca %44’ü doğumdan sonraki ilk bir saat içinde anne sütü alabilmekte, altı aydan küçük bebeklerin ise sadece %42’si yalnızca anne sütüyle beslenmektedir.”

SAĞLIK SİSTEMİNE YAYGIN DANIŞMANLIK HİZMETİ GEREKİYOR
İnce, emzirme oranlarını artırmak için sağlık sisteminin daha bütünlüklü işlemesi gerektiğini belirtti:
“Anne sütü alma oranlarını artırmak için, toplumun ve annelerin bilinçlendirilmesi ve teşvik edilmesi şarttır. Sağlık sistemi içinde, doğuma ve ebeveynliğe hazırlık eğitimleri kapsamında tüm annelerin erişebileceği emzirme danışmanlığı hizmetleri yer almalıdır. Bu hizmet, sadece belli hastanelerde değil, birinci basamak sağlık kuruluşlarının tümünde sunulmalıdır.”

ANNELERE EN AZ 6 AY ÖDENEKLİ DOĞUM İZNİ SAĞLANMALI
Açıklamasının en önemli bölümünde ise annelerin doğum sonrası işe dönüş sürecine dikkat çeken İnce, yasal düzenlemelerin yetersizliğini şu sözlerle ifade etti:
“Ülkemizde bebeklerin 0–2 yaş arasında yeterince anne sütü ve anne bakımı alma hakkı yasal olarak güvence altına alınmış değildir. Anneler, doğumdan yalnızca sekiz hafta sonra, henüz iki aylık olan bebeklerini bir bakıcıya bırakmak zorunda kalmaktadır. Günlük iki saatlik emzirme izni kesinlikle yeterli değildir.”

İnce, bu nedenle şu çağrıyı yaptı:
“Anne-bebek bağının sağlıklı gelişmesi ve bebeklerin anne sütüne erişebilmesi için annelere en az altı ay tam ödenekli doğum izni tanınmalı, altı aydan iki yaşına kadar ise yarı zamanlı ödenekli çalışma hakkı verilmelidir. Bu düzenlemeler, hem annelerin hem de bebeklerin hakkıdır.”

EN EKONOMİK YATIRIM: ANNE SÜTÜNE DESTEK
İnce açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Anne sütü ve anne-bebek bağının güçlendirilmesi için yapılacak bu yatırımlar, bütçeye yük getirmeyecek; aksine sağlıklı bir toplum için yapılabilecek en ekonomik yatırım olacaktır. Bu sayede sağlık harcamaları azalacak, ülkenin kalkınmasına da önemli katkılar sağlanacaktır.”

Exit mobile version