Bugün Kıbrıs

Avrupa Parlamentosu’nda yeni bir mali skandal

Alman Birinci Kanalı ARD’nin özel haberinde uydurma bir yasaya dayandırılarak dağıtılan bağışların da bulunduğu pek çok usulsüz harcama yapıldığı öne sürülüyor. Bu durum, Avrupa Parlamentosu tarihindeki en büyük mali skandallardan biri olabilir. ARD ele geçirdiği 29 sayfalık raporda, aşırı sağcı ID Grubu’nun kendisine emanet edilen 4,3 milyon euroyu nasıl yasa dışı şekilde harcadığı ayrıntılarıyla sıralanıyor. Buna göre;

USULSÜZ BAĞIŞLAR MI?
ID Grubu, 2019-2024 yasama döneminde çeşitli kuruluşlara 700.000 eurodan fazla bağış yaptı. Bu bağışlardan biri, eski bir Belçikalı ID milletvekilinin desteklediği Flaman milliyetçisi öğrenci birliği KVHV’ye gitti. Derneğe bağışlanan miktarın 30.000 eurodan fazla olduğu sanılıyor. Almanya’daki aşırı muhafazakâr “SOS Leben” (Yaşama Destek) adlı kürtaj karşıtı bir dernek de bu bağışlardan payını aldı.

Bazı derneklerle ID Grubu arasında politik ya da kişisel bağlar olduğu da görülüyor. Örneğin, bir dernek, Fransız bir politikacının eşi tarafından yönetiliyor. Ancak söz konusu raporda, asıl sorunun bu bağlar olmadığı belirtiliyor: AB kurallarına göre, AB ile doğrudan bağlantısı olmayan ya da Parlamento çalışmalarıyla ilgisi bulunmayan kuruluşlara bağış yapmak yasak. Raporu hazırlayan denetçiler, inceledikleri 80 ödemenin hiçbirinin bu kurallara uymadığını tespit ettiler.

“UYDURMA 68. MADDE”
ID Grubu’nun eski genel sekreteri Philip Claeys, Avrupa Parlamentosu’nun mali tabloları onayladığını öne sürerek iddiaları reddediyor. Gerçekten de, Belçikalı mali denetçiler ID Grubu’nun raporlarını inceleyerek doğruluğunu onaylamıştı. Ancak bu bağışlar, “68. Madde” adı verilen bir yasaya dayanarak raporlanmıştı. Parlamento yönetimi, böyle bir maddenin AB yasalarında yer almadığını ve bunun uydurma olduğunu iddia ediyor.

YASA DIŞI İHALE VE SÖZLEŞMELER
ID Grubu’nun ayrıca üç milyon eurodan fazla parayı da ihale kurallarını ihlal ederek harcadığı öne sürülüyor. Örneğin, Almanya’nın Fulda kentinden bir AfD’li aşırı sağcı siyasetçiye ait şirkete toplamda yaklaşık 64.000 euro değerinde hizmet, bölünerek verilmiş. Oysa bu tür hizmetlerde yasal olarak başka tekliflerin de alınması gerekiyor. Denetçilere göre, teklif alınmadığı gibi bu ihalenin baştan beri sözkonusu kişiye verilmesi planlanmış görünüyor.

600.000 EURO’LUK AŞIRI PAHALI REKLAMLAR
En dikkat çeken olaylardan birinin Avusturya’da yaşandığı ifade ediliyor. Aşırı sağcı “Zur Zeit” (Zamana Göre) dergisi, 600.000 euroyu aşkın reklam ve ek ücretini ID Grubu’ndan almış. Ancak bu işler için ihale açılmadığı gibi fiyatların da piyasa koşullarının çok üzerinde olduğu tesbit edilmiş. Denetçiler, derginin doğrudan ID Grubu tarafından gizli şekilde finanse edildiğini ve gelirlerinin %30’unun bu yolla elde edildiğini belirtiyor. Raporda, “AB fonları olmadan bu dergi ayakta kalamazdı” deniyor. Derginin yayıncısı Andreas Mölzer’in, eski aşırı sağcı parti FPÖ milletvekili ve partinin uzun süreli liderlerinden biri olduğuna da dikkat çekiliyor. Mölzer 2014’te Nazi karşılaştırması yaptığı gerekçesiyle istifa etmişti. Avukatı, ödemelere karşılık hizmet verildiğini, kendisinin bu iddialardan habersiz olduğunu belirtiyor.

LE PEN’E YAKIN ŞİRKETLERE 3 MİLYON EURO
En büyük zararın ise Fransa’da tespit edildiği belirtiliyor. Raporda Fransız firmalara 3 milyon eurodan fazla ödeme yapıldığı kaydediliyor. “Unanime” adlı firmaya 1,4 milyon eurodan fazla para aktarıldı. Ancak denetçiler hizmetlerin fazla faturalandırıldığını ortaya çıkardılar. Marine Le Pen’in yakın çevresinden Frédéric Chatillon ile eşi tarafından yönetilen bu firma daha sonra adını “Europacomm” olarak değiştirdi. İki yönetici de 2020’de yolsuzluk suçundan mahkûm edilmişti.

Bir diğer Fransız şirket “E-Politic” ise 1,7 milyon euro aldı. Bu şirkette ihale süreçlerinde ciddi usulsüzlükler olduğu ve ekonomik verimlilik ilkelerinin ihlal edildiği belirtiliyor. Şirketin sahibi, sağcı popülist Rassemblement National partisinin gençlik kollarında görev almıştı. Bu iki şirket de, gazetecilerin sorularını yanıtsız bıraktı.

CDU’LU VEKİLDEN SUÇ DUYURUSU
AB Bütçe Kontrol Komisyonu başkanı olan, Alman CDU’lu Avrupa Milletvekili Niclas Herbst, Avrupa Savcılığı’na (EPPO) suç duyurusunda bulunacaklarını ve yolsuzlukla mücadele kurumu OLAF’ı da devreye sokacaklarını açıkladı. Şu an için bütün bu iddialar birer şüphe olarak değerlendiriliyor, çünkü hukuki olarak doğruluğuna ancak bir mahkeme tarafından karar verebilir. Öte yandan skandalın boyutunun daha da büyük olabileceği tahmin ediliyor.

Exit mobile version