Bugün Kıbrıs

Hayvancılardan alarm zili: “Planlı üretim yapılmazsa 1 yıl içinde çoğumuz batarız!”

Bugün Kıbrıs

Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı Adil Onalt, yerli üretimin hükümet tarafından yeterince desteklenmediğini belirterek, ülke hayvancılığının büyük bir çöküşle karşı karşıya olduğunu vurguladı. “Ülkede ‘üretirken batan ilk sektör’ olarak tarihe geçmek istemiyoruz” diyen Onalt, planlı ve sürdürülebilir üretim politikaları uygulanmazsa bir yıl içerisinde çok sayıda üreticinin iflas edeceğini söyledi. Onalt ayrıca, üreticilerin fedakârca çalışmasına rağmen, alınmayan önlemler ve uygulanan yanlış politikalar nedeniyle sektörün her geçen gün biraz daha darboğaza sürüklendiğini kaydetti.

İthal damızlık kuzu konusuna da değinen Onalt, bu alanda atılan adımları anlatarak bir heyetin 10 Temmuz’da İspanya’ya gideceğini, İspanya’dan getirilecek kuzuların Barcelona’dan gemiyle yola çıkacağını ve Ağustos başında Mağusa Limanı’na ulaşacağını açıkladı.

“DEVLET DENETLEMEYİNCE 300 TL’LİK KUZU 1200 TL’YE SATILIYOR”
Canlı kuzu fiyatını üretici olarak 300 TL düzeyinde tuttuklarını belirten Adil Onalt, denetim eksikliği yüzünden bu kuzuların marketlerde dört katına, yani 1200 TL’ye kadar satıldığını söyledi. Bu durumun tüketiciyi mağdur ettiğini ve yerli üreticinin emeğinin değersizleştirildiğini vurgulayan Onalt, “Bu bir beceriksizliktir” diyerek, sorumluluğun açıkça devlete ait olduğunu ifade etti. Onalt, denetim mekanizmalarının acilen devreye sokulması gerektiğini kaydederek, bu konuda hiçbir bahanenin kabul edilemeyeceğini dile getirdi.

“BİNBOĞA BİZİM NAMUSUMUZDUR”
Hayvan üreticileri için büyük önem taşıyan Binboğa Yem Fabrikası konusunda da açıklamalarda bulunan Onalt, fabrikanın temizlenip işler hale getirilmesi için çalışmalara başladıklarını duyurdu. “Binboğa bizim namusumuzdur, biz temizleyeceğiz” diyen Onalt, bu tesisin devreye alınmaması durumunda özel sektörün yem fiyatları üzerinden üreticiyi tamamen bitireceğini savundu. Tesiste başlattıkları temizlik ve yeniden yapılandırma süreciyle birlikte, üreticinin girdi maliyetlerinin düşürülmesi ve bağımsız üretimin teşvik edilmesi hedefleniyor.

“ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYDUK AMA HERKES KOYMADI”
Onalt, üreticiler olarak bugüne kadar her türlü zorluğa rağmen fedakârlık yaptıklarını ancak diğer tarafların aynı sorumluluğu üstlenmediğini belirtti. “30 Haziran bizim için son gündür, bu tarihten sonra yeni bir yol haritası belirleyeceğiz” diyerek net bir mesaj veren Onalt, üreticilerin dayanacak gücünün kalmadığını söyledi. Hükümetin, üreticiyi muhatap almadan yaptığı her planın başarısızlığa mahkûm olacağını vurgulayan Onalt, diyalog ve iş birliğinin şart olduğuna dikkat çekti.

“YABANCI İŞÇİLERİN MAAŞLARI YURT DIŞINA GİDİYOR”
Onalt, ülkedeki 30 bin yabancı işçinin kazandıkları maaşları ülke içinde harcamadıklarını, bunun yerine kendi ülkelerine gönderdiklerini belirterek bu durumun yerli ekonomi üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekti. “Bu kişilerin maaşlarından her ay 1000 TL kesilse, yerli üretimde hiçbir sorun kalmaz” diyerek çarpıcı bir öneri ortaya koydu. Onalt’a göre, bu kesintilerle oluşturulacak bir fon, doğrudan yerli üreticiye yönlendirilerek sektördeki birçok yapısal sorunun çözümüne katkı sağlayabilir.

ÜRETİCİLERDEN SÜT, YEM VE KREDİ FAİZİ TEPKİSİ
Toplantıda söz alan diğer üreticiler de son 21 aylık süreçte maliyetlerin sürekli arttığını, ancak süt fiyatlarının aynı oranda artmadığını belirtti. Özellikle asgari ücretin yükselmesiyle birlikte süt fiyatlarının göreli olarak eridiğini kaydeden üreticiler, bu durumun üretimi sürdürülemez hale getirdiğini dile getirdi. “Süt fazlası var” açıklamalarının gerçeği yansıtmadığını savunan üreticiler, süt üretiminin artık rantabl olmadığını ifade etti.

Üreticiler ayrıca, süt imalatçılarının üretimi artırmaları yönündeki baskılarına rağmen, yetkililerin “fazla süt var” açıklamalarının kafa karışıklığı yarattığını ve sektörü yönsüz bıraktığını belirtti. Bu çelişkinin çözümü olarak, net kota ve limit uygulamasının devreye sokulmasını talep eden üreticiler şu çağrıyı yaptı: “Limit belirlesinler, ona göre üretim yapalım.”

“SEKTÖRÜ BÜYÜKLER BATIRIYOR”
Bazı üreticiler, sektörde en büyük zararın devletten büyük destekler alan büyük şirketler ve ortaklarından geldiğini belirterek, öncelikle gerçek üreticinin kim olduğunun ortaya konması gerektiğini ifade etti. Üretim yaptığı halde sesini duyuramayan küçük ve orta ölçekli üreticilerin, büyükler tarafından ezildiğini söyleyen üreticiler, sistemin adil işlemediğini kaydetti. Ayrıca, yaşanan kuraklık nedeniyle üreticinin daha da zorlandığına dikkat çekilerek, ek teşvik sağlanması ve özellikle yem ihtiyacının giderilmesi için devletin harekete geçmesi istendi.

KALKINMA BANKASI FAİZİNE TEPKİ: “YÜZDE 35 FAİZ OLMAZ”
Üreticiler, Kalkınma Bankası’ndan aldıkları kredilerde uygulanan yüksek faiz oranlarını da eleştirdi. Yüzde 12 ile alınan kredilerin şu anda yüzde 35-36 oranlarına yükseldiğini belirten üreticiler, bu durumun hayvancılık sektörünü ağır bir borç yükü altına soktuğunu söyledi. Faiz oranlarının makul seviyelere çekilmesi gerektiğini vurgulayan üreticiler, faizin en azından yüzde 21 seviyelerine düşürülmesi için girişimlerini sürdürdüklerini ifade etti.

AB İLE TEMAS, YASA VE TÜZÜK ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR
Birlik yetkilileri ayrıca, Avrupa Birliği ile ilişkilerde herhangi bir sorun yaşanmadığını, ada genelindeki tüm AB ofisleriyle temas halinde olduklarını bildirdi. Bunun yanında, birliğin kendi iç işleyişini daha verimli hale getirmek için yasa ve tüzük yenileme çalışmalarına devam ettiği belirtildi. Bu çalışmaların tamamlanmasıyla birlikte, birlik olarak hem üyeleriyle hem de uluslararası kurumlarla daha güçlü ilişkiler kurmayı hedefledikleri ifade edildi.

“BAŞIBOŞ KÖPEK SORUNU BELEDİYEYLE AŞILABİLİR”
Toplantıda dile getirilen bir diğer önemli konu ise başıboş köpekler oldu. Üreticiler, bu sorunun hem hayvanlara hem de üreticilere zarar verdiğini belirterek, büyük belediyelerden biriyle iş birliği içerisinde hareket edilerek çözülebileceğini vurguladı. Sorunun çözüme kavuşması için yerel yönetimlerin daha aktif rol alması gerektiği ifade edildi.

Exit mobile version