Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Avrupa Birliği’nin Johannes Hahn’ı Kıbrıs özel temsilcisi olarak atamasına sert tepki gösterdi. Tatar, bu kararın Kıbrıs Türk tarafının iradesi yok sayılarak alındığını vurguladı ve “Bu atama bizim açımızdan geçersizdir” dedi. AB’nin bu adımının BM çerçevesindeki sürece zarar verdiğini savunan Tatar, “Kıbrıs konusuna dair bizim onayımız olmadan herhangi bir denklemin parçası olunamaz” ifadelerini kullandı.
“BM SÜRECİNE SAYGISIZLIK”
Tatar, Rum liderin AB özel temsilcisi atamasını kişisel bir zafer gibi sunduğunu ve Hahn’ı BM Genel Sekreteri’nin Kişisel Temsilcisi María Ángela Holguín ile eşitlemeye çalıştığını belirterek şöyle dedi:
“Bu yaklaşım, gerçek dışı olduğu gibi, BM çerçevesinde sürdürülen çalışmalara da saygısızlık içermektedir.”
“TARAFLARIN RIZASI YOK SAYILDI”
AB’nin aldığı kararın Kıbrıs Türk tarafının onayı olmadan gerçekleştiğini vurgulayan Tatar, şöyle devam etti:
“AB’nin bu iç düzenlemesi, Rum tarafının siyasi hedeflerine hizmet eden, tarafsızlıktan uzak bir adımdır… Cenevre’de uzlaşılan 6 inisiyatife dair süreç, BM Genel Sekreteri’nin himayesinde ve Kişisel Temsilcisi Sayın María Ángela Holguín’in görevi kapsamında devam etmektedir. Tarafların eşit rızasına dayanan bu sürecin dışında yapılan her girişim, işbirliği çabalarına zarar verir.”
“HERHANGİ BİR TEMAS YA DA MUHATAPLIK OLMAYACAKTIR”
Tatar, Hahn’ın Güney Kıbrıs’ı ziyaret ettiğini belirterek AB kurumlarına da çağrıda bulundu:
“Bu atama, AB’nin iç meselesidir. Bu görevlendirme çerçevesinde herhangi bir temas ya da muhataplık söz konusu olmayacaktır. AB kurumları, Rum liderin kişisel tasarımı olan saldırgan siyasetinden dolayı, iki taraf arasında bozulan ilişkilerin düzelmesini istiyorsa, ‘üyesine’ gereken telkini yapmalıdır.”
“OLDUBİTTİYE DAYALI HİÇBİR YAKLAŞIMI KABUL ETMEYİZ”
Kıbrıs Türk halkının çözüm vizyonunu egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü temelinde savunduğunu belirten Tatar, sözlerini şöyle tamamladı:
“Kıbrıs Türk halkı, egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü temelinde şekillenecek bir çözüm vizyonunu kararlılıkla savunmaktadır. Dışlayıcı, tek taraflı ve oldubittiye dayalı hiçbir yaklaşımı kabul etmeyecektir.”