Azerbaycan’dan bazı bürokrat ve devlet görevlilerinin de aralarında olduğu onlarca kişiye, derslere katılmadan ve kişiye özel sınav tarihlerinde hukuk dışı doktora eğitimi verildiğini belgeleyen Bugün Kıbrıs haberi, Kıbrıs’ın kuzeyinde görmezden gelinirken Azerbaycan’da yankı buldu.
Azerbaycan’ın güvenilir haber portallarından Editor.az, gazetemizi kaynak göstererek skandalı kamuoyuna duyurdu. Bunun üzerine, Bahçeşehir Üniversitesi (BAÜ) Kıbrıs Şubesi’nden, üniversiteyi temsil yetkisi dahi olmayan Uluslararası Ofis Müdürü Nuket Tanol, açıklamasını gazetemize değil Azerbaycan basınına gönderdi.
YANITSIZ İDDİALAR, ÖRTÜK İTİRAFLAR
Tanol’un açıklamasında, haberimizdeki iddialara yönelik somut bir yanıt yer almadı. Ancak bazı bölümlerde yapılan hukuksuzluklar dolaylı olarak kabul edildi. Açıklamada en dikkat çeken unsur, söz konusu program için YÖDAK’tan izin alındığının ileri sürülmesi oldu.
Ayrıca Tanol, Bugün Kıbrıs hakkında yasal süreç başlatıldığını iddia etti. Ancak ne tarafımıza ulaşan bir dava tebligatı oldu ne de Kıbrıs’taki ilgili kurumlarından bir bildirim.
YÖDAK NEREDE?
İki gündür hem yazılı hem sözlü olarak Yükseköğretim Planlama, Denetleme, Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu’na (YÖDAK) ulaşmaya çalışıyoruz. Ancak kamuoyunun merakla beklediği açıklama hala gelmiş değil.
Buradan yetkililere soruyoruz:
• Bahçeşehir Kıbrıs’a “hibrit doktora” için gerçekten izin verildi mi?
• Devam zorunluluğu olmayan, akademik takvime bağlı kalmayan, kişiye özel sınavlarla yürütülen bu sistem hukuken mümkün mü?
NE OLMUŞTU?
Bahçeşehir Üniversitesi Kıbrıs Şubesi’nde 2024 yılında başlatılan sözde “fleksibl ve hibrit” doktora sistemiyle, aralarında Azerbaycanlı bürokratların da bulunduğu kişilere derslere katılmadan doktora eğitimi veriliyor. Bu kişiler için akademik takvime uymayan özel sınavlar organize ediliyor. Normal sınav dönemlerinde adaya giriş yapmadıkları halde, sınavlar aynı zarfa konularak denetimlerden kaçılıyor. Ayrıca kişi başı 3-4 bin dolar arasında ödeme yapıldığı iddia ediliyor.
Uluslararası Ofis Müdürü Nuket Tanol’un Azerice’den ‘yapay zeka’ ile çevirdiğimiz açıklamasının tam metni şöyle:
“17 Haziran 2025 tarihinde Bugün Kıbrıs gazetesinde yayımlanan ve Bahçeşehir Kıbrıs Üniversitesini hedef alan ‘Azeri Bürokratlara Sahte Doktora’ başlıklı haber, tamamen asılsız, taraflı ve üniversitemizin itibarını zedelemeye yönelik iftira niteliğindeki bilgilerden ibarettir.
Haberde yer alan ‘özel sınavlar’, ‘hibrit doktora adı altında diploma verilmesi’, ‘3–4 bin dolar karşılığında belge alınması’ gibi iddialar bütünüyle yalandır ve hiçbir hukuki ya da fiilî temele dayanmamaktadır. Bahçeşehir Kıbrıs Üniversitesi, faaliyetlerini Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin yürürlükteki mevzuatı ve YÖDAK tarafından belirlenen akademik ilkeler çerçevesinde sürdürmektedir.
Tüm programlarımız — ister lisans, ister yüksek lisans, isterse doktora düzeyinde olsun — şeffaf, adil ve denetlenebilir esaslarla yürütülmektedir. Üniversitemizde eğitim gören her öğrencinin sınavlara fiilen katılması ve başarıyla sonuçlandırması zorunlu bir şarttır. Öğrencilerin ders ve sınav katılımları, üniversitemizin iç sisteminde kayıt altına alınmakta ve talep edilmesi hâlinde bu veriler resmî makamlar — Kıbrıs Göç İdaresi dâhil — tarafından da doğrulanabilmektedir.
Haberde öne sürülen bir diğer gerçek dışı iddia da, güya Kıbrıs’ta bulunmayan öğrencilere yüksek notlar verildiğidir. Şunu belirtmek isteriz ki, üniversitemizde sınav sonuçları yalnızca derse devam eden ve değerlendirme kriterlerini karşılayan öğrencilere verilir. Hâlihazırda özellikle yabancı öğrenciler arasında bazı derslerden başarısız olmuş öğrencilerin bulunması, değerlendirme sistemimizin ne denli nesnel ve ilkelere bağlı olduğunu açıkça göstermektedir.
Ayrıca Kıbrıs’ta her bir öğrenci için eğitim süresince asgari 45 günlük fiilî katılım şartı yasa ile belirlenmiştir.
Bahçeşehir Kıbrıs Üniversitesi olarak, uluslararası düzeyde tanınan, güvenilir ve dürüst eğitim modeliyle öne çıkan bir yükseköğretim kurumu olmaktan gurur duyuyoruz. Çeşitli ülkelerden binlerce öğrencinin bize güvenmesi, sunduğumuz akademik seviyenin ve şeffaflığın en büyük kanıtıdır.
Üniversitemize karşı yürütülen bu planlı karalama kampanyasına karşı bütün hukuki adımlar atılmış ve konuyla ilgili olarak Kıbrıs’ın ilgili kurumlarına — YÖDAK ve İçişleri Bakanlığı dâhil — resmî başvurular yapılmıştır. Ayrıca haberi yayan medya kuruluşu ve sorumlu kişiler hakkında yerel ve uluslararası hukuk çerçevesinde gerekli yasal süreçler başlatılmıştır.
Bahçeşehir Kıbrıs Üniversitesi olarak bir kez daha beyan ederiz ki, etik değerlere, akademik dürüstlüğe ve yükseköğretimde kalite ilkesine bağlı kalmayı sürdüreceğiz. Üniversitemizin ve ülkemizin itibarını hedef alan bu tür kampanyaların karşısında hukuk çerçevesinde kararlılıkla duracağımızı kamuoyunun bilgisine sunarız.”
