İzzet İzcan: “Kıbrıs, Türkiye’nin rehinesi haline gelmiştir”
BKP Genel Başkanı uyardı: “İki devlet masalı ile halk kandırılıyor, Kıbrıs Türk toplumu potansiyel suçlu konumuna düşürülüyor”
İzzet İzcan: “Kıbrıs, Türkiye’nin rehinesi haline gelmiştir”
BKP Genel Başkanı uyardı: “İki devlet masalı ile halk kandırılıyor, Kıbrıs Türk toplumu potansiyel suçlu konumuna düşürülüyor”
Bugün Kıbrıs
Birleşik Kıbrıs Partisi (BKP) Genel Başkanı İzzet İzcan, Kıbrıs’ın Türkiye’nin rehinesi haline dönüştüğünü belirterek bu durumu “kabul edilemez” olarak değerlendirdi. İzcan, mülkiyet politikalarındaki sorumsuzluk, Taşınmaz Mal Komisyonu’nun çalışmaması ve iki devlet propagandasıyla toplumun uluslararası alanda sanık konumuna itildiğini ifade etti.
FERİDUN’UN UYARISI HATIRLATILDI: “KAN DÖKTÜK, ALDIK” MANTIĞI TEHLİKELİ
İzcan, eski Başsavcı Oktay Feridun’un “Rum mallarına koçan dağıtmayın” uyarılarını anımsatarak, buna rağmen milliyetçi ve şoven kesimlerin “kan döktük aldık, bizimdir” yaklaşımıyla hareket ettiğini ve bu zihniyetin Kıbrıs Türk toplumunu potansiyel suçlu konumuna düşürdüğünü vurguladı.
TAŞINMAZ MAL KOMİSYONU İŞLEVSİZ KALDI
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin önerisiyle kurulan Taşınmaz Mal Komisyonu’nun etkin çalıştırılmadığını belirten İzcan, bugüne dek yapılan 8 bin 135 başvurudan yalnızca 2 bin 27’sinin sonuçlandığını, bu başvuruların da küçük bir kısmına ödeme yapıldığını kaydetti.
“Statükocular, konunun yeniden Avrupa Konseyi gündemine gelmesi öncesi paniğe kapılmıştır” diyen İzcan, uluslararası baskıların artacağını ifade etti.
“İKİ DEVLET MASALIYLA HALK KANDIRILIYOR”
AKP iktidarı ve Kıbrıs’taki uzantılarının “iki devletli çözüm” söylemiyle halkı aldattığını savunan İzcan, bu yaklaşımların sorunları çözmek yerine uluslararası alanda yalnızlaştırıcı sonuçlar doğurduğunu belirtti.
“Kıbrıs sorununun köklü çözümü, Birleşmiş Milletler kararları temelinde mümkündür” diyen İzcan, rejimi uluslararası hukuka saygılı olmaya çağırdı.
“TOPLUMU SANIK SANDALYESİNE OTURTAN POLİTİKALARA SON VERİLMELİ”
İzcan açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Uluslararası hukuk dışı her arayış, Kıbrıs Türk toplumunu sanık sandalyesine oturtur. Barışçıl, çözüm odaklı ve hukuk temelli politikalar izlenmelidir.