Ortak açıklamada, yardımların Birleşmiş Milletler (BM) ve güvenilir sivil toplum kuruluşları tarafından organize edilmesi gerektiği vurgulandı.
Almanya Dışişleri Bakanlığı tarafından iletilen açıklamaya göre, İsrail’in yardımların ulaştırılmasında uygulamaya koyduğu “yeni model” BM ve insani yardım kuruluşlarınca “desteklenemez” bulunuyor. Söz konusu sistemin hem yardım alan sivilleri hem de sahada görev yapan personeli riske attığı, BM’nin bağımsızlığına zarar verdiği ve insani yardımı siyasi ve askeri hedeflerle ilişkilendirdiği ifade edildi.
BM’nin insani yardım operasyonlarından sorumlu yetkilisi, 11 haftalık neredeyse tam bir ablukadan sonra Pazartesi günü sadece 9 yardım kamyonunun Gazze’ye girişine izin verildiğini duyurdu. Bu gelişme, yetkili tarafından “okyanusta bir damla” olarak tanımlandı. İsrail, daha önce sadece bebek maması taşıyan kamyonlara izin vereceğini açıklamıştı.
Ortak bildiride imzası bulunan 22 ülke, “Gazze halkı kıtlıkla karşı karşıya. Umutsuzca ihtiyaç duydukları yardıma erişmeleri gerekiyor” ifadelerini kullandı. Açıklamada ayrıca “İnsani yardım asla siyasallaştırılmamalıdır. Filistin toprakları küçültülmemeli ve demografik yapısı değiştirilmeye çalışılmamalıdır” denildi.
İsrail, 18 Mart’ta Gazze’de iki aylık ateşkesi sona erdirerek yeniden askeri operasyonlara başladı. Mayıs ayı başında açıklanan plan, Gazze’nin İsrail tarafından tamamen “ele geçirilmesini” ve 2,4 milyonluk nüfusun büyük bölümünün güney bölgelere sürülmesini öngörüyor.
İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ise Pazartesi günü yaptığı açıklamada, “Gazze Şeridi’nin tamamının kontrolünü alacağız” dedi.
Ortak çağrıda bulunan ülkeler arasında şu devletler yer alıyor: Avustralya, Kanada, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Fransa, Almanya, İzlanda, İrlanda, İtalya, Japonya, Letonya, Litvanya, Lüksemburg, Hollanda, Yeni Zelanda, Norveç, Portekiz, Slovenya, İspanya, İsveç ve Birleşik Krallık.
SOMUT ÖNLEMLER TEHDİDİ
Emmanuel Macron, Keir Starmer ve Mark Carney Pazartesi günü, Benjamin Netanyahu’nun Gazze’deki “skandal eylemleri” karşısında “kolları bağlı durmayacaklarını” belirterek, İsrail hükümetinin askeri saldırılarını durdurmaması ve insani yardımı engellemeye devam etmesi halinde “somut önlemler” alacağı tehdidinde bulundu.
Fransız cumhurbaşkanı ile İngiliz ve Kanadalı başbakanlar, özellikle Haziran ayında Birleşmiş Milletler’de “bu hedef etrafında uluslararası bir konsensüs oluşturmak” için düzenlenecek konferansa atıfta bulunarak, ortak bir açıklamada “İki devletli bir çözümün gerçekleştirilmesine katkı olarak Filistin devletini tanımaya kararlıyız ve bu amaçla diğerleriyle birlikte çalışmaya hazırız” dedi.