Bugün Kıbrıs
Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda Emrah Yeşilırmak hakkındaki dokunulmazlık dosyasına dair tartışmalar sürerken, CTP milletvekili ve komite üyesi Ürün Solyalı, kürsüde yaptığı kapsamlı konuşmayla UBP’yi yargının önünü kapatmakla suçladı. Konuşmasında komitedeki usulsüzlükleri ve anayasal sınırların nasıl ihlal edildiğini tek tek sıralayan Solyalı, özellikle UBP Milletvekili ve Komite Başkanı Oğuzhan Hasipoğlu ile yaşadığı sert tartışmayla oturuma damga vurdu.
Solyalı konuşmasına şu sözlerle başladı:
“Bu mesele bir isim meselesi değil, ilkelere dayalı bir meseledir. Dokunulmazlığın kaldırılması bir siyasi hesaplaşma değil, yargının önünü açma meselesidir. UBP ise bu hakkı gasp etti.”
“GRUP KARARIYLA MAHKEMEYİ DEVRE DIŞI BIRAKTINIZ”
Solyalı, UBP’nin komite süreci devam ederken “grup kararı” aldığını bizzat Hasipoğlu’nun dile getirdiğini vurguladı ve şöyle konuştu:
“Bu Meclis’te kayıtlara geçti. ‘Gizlilik kararı vardı ama biz sonra toplandık ve karar verdik’ diyorsunuz. Bu, komite çalışmasını boşa çıkarmaktır. Mahkemenin karar vermesi gereken bir konuda siz siyasi duvar ördünüz.”
“TOPLUMU APTAL YERİNE KOYMAYIN”
UBP’nin, sürecin gizli olduğunu iddia ederek grup kararı aldığını savunmasının inandırıcı olmadığını söyleyen Solyalı:
“Komite üyeleri 5 Mayıs’ta rapora oy verdi. Siz ise sonradan oturup oy doğrultusu kararı verdiniz. Bunun adı halkın aklıyla dalga geçmektir. Bu siyasi karara üç kişi değil, UBP grubu olarak imza attınız.”
HASİPOĞLU’YLA GERİLİM: “AVUKATSIN AMA HADDİNİ BİL”
Konuşmasının devamında Meclis sıralarından söz alan UBP’li Oğuzhan Hasipoğlu’nun müdahalesiyle oturumda gerilim yükseldi. Hasipoğlu’nun “Siz itirazınızı neye göre yaptınız?” sorusuna karşılık Solyalı:
“Biz itirazımızı Meclis içtüzüğüne göre yaptık. Sizin grup kararınız içtüzüğe aykırı. Bu toplumu saf sanmaya devam ediyorsunuz” dedi.
Tartışmanın dozu artınca Solyalı, Hasipoğlu’na seslenerek:
“Siz bir avukatsınız ama benim gözümde artık değilsiniz. Komitede tanıkları istintaka tabi tuttunuz, mahkeme gibi davrandınız. Haddinizi aştınız.” ifadelerini kullandı.
“46 DERSİ BİR GÜNDE GEÇTİ, BÖLÜM BİRİNCİSİ YAPILDI”
Yeşilırmak’ın diplomasına dair dosyayı özetleyen Solyalı, konunun ciddiyetini şöyle ortaya koydu:
“Sekiz akademik yıl geriye giderek, hiç sınava girmeden, gelişigüzel notlarla 46 dersi geçip, bir günde diploma almış ve bölüm birincisi yapılmış bir vekilden söz ediyoruz. Bu sahte belgenin alınması ve kullanılması bir gerçektir.”
“ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARI ORTADA”
Konuşmasında Hüseyin Özgürgün ve Aytaç Çaluda kararlarını örnek gösteren Solyalı, Anayasa Mahkemesi’nin Meclis komitelerine çizdiği sınırları hatırlattı:
“Biz suçun ispatı için değil, isnadın ciddiliği için çalıştık. Anayasa Mahkemesi net şekilde diyor ki: Komiteler ceza mahkemesi değildir, isnadın ciddiliğini değerlendirir.”
“BU SADECE YEŞILIRMAK MESELESİ DEĞİL”
Konunun bir kişiye indirgenemeyeceğini belirten Solyalı:
“Bu dosyada üç ayrı ağır ceza davası, 24 tanık ifadesi var. Benzer usulsüzlüklerle ilgili yirmiye yakın kişi hakkında dosya hazır. Bu bir siyasi linç değil, yargının önünü açma meselesidir.”
“DOKUNULMAZLIK KALDIRILSA DA MECLİS’E DEVAM EDERDİ”
Solyalı, dokunulmazlığın kaldırılmasının milletvekilliği görevine engel olmayacağını belirterek:
“Kürsüyü kullanır, komitede çalışır, oy verir. Anayasa açık. Hatta ceza alsa bile infaz dönemin sonuna bırakılır. Yani mesele yalnızca yargının önünü açmak.”
“BUGÜN DÜNYAYI DEĞİL, KENDİ GRUBUNUZU İKNA EDİN”
Son olarak Yeşilırmak’a da çağrıda bulunan Solyalı şu sözlerle konuşmasını bitirdi:
“Eğer elinizde güçlü savunmalarınız varsa, kendinizi aklayacağınızı düşünüyorsanız, bunu Meclis’te değil, mahkemede yapmalısınız. Bugün bu kürsüden çıkıp bize değil, grubunuza çağrı yapmalısınız. Belki hem kendinizi, hem grubunuzu kurtarırsınız.”