Bugün Kıbrıs

Cumhuriyet Meclisi’nde Emrah Yeşilırmak’ın dokunulmazlığına ilişkin tartışmalar sürerken CTP Milletvekili Sami Özuslu, Meclis kürsüsünden yaptığı konuşmayla hem geçmişteki dokunulmazlık süreçlerine açıklık getirdi hem de UBP ve YDP cephesinden gelen savcılık eleştirilerine yanıt verdi.

Özuslu, konuşmasına Erhan Arıklı’nın “19 başvurudan sadece 4’ü kabul edildi” yönündeki sözlerini düzelterek başladı:

“Evet, 19 isim var ama bunların bir kısmı Derviş Eroğlu hükümetinin tamamı için verilmiş toplu başvurulardı. Kaldı ki o başvurular arasında altı ayrı kabul var. Sadece dört değil. Kenan Akın, Emin Uzun, Ömer Demir gibi isimlerin dosyaları işleme alınmış ve dokunulmazlıkları kaldırılmıştır.”

“SAVCILIK GEÇMİŞTE HATA YAPTI DİYEREK BUGÜNKÜ SÜRECİ GÖLGELEYEMEZSİNİZ”
UBP ve YDP’nin savcılıkla ilgili şüphe uyandırmaya çalıştığını vurgulayan Özuslu:

“Savcılık hata yaptıysa bunu düzeltecek olan mekanizma yine yargıdır. Ama bu ülkede amcası-dayısı olmayan insanlar için savcılık nasıl işliyorsa, milletvekili için de işleyecek. Aksi, adaleti çifte standarda sokmaktır.”

“YARGIDAN KAÇMIYORSAN, ÇIK VE DE Kİ: DOKUNULMAZLIĞIM KALKSIN”
Yeşilırmak’ın daha önce basına yaptığı “Ben yargılanmaktan çekinmem” açıklamasını hatırlatan Özuslu:

“O zaman çık ve bunu Meclis’te de söyle. Partini, hükümeti ve halkı rahatlat. Bu ayrıcalıklı milletvekilleri her şeyi yapabilir algısını ortadan kaldıralım.”

“KOMİTE ÜYELERİ MAHKEME DEĞİL, AMA MAHKEME GİBİ DAVRANDILAR”
Özuslu, komite sürecinde yaşananları şu sözlerle eleştirdi:

“Komite, isnadın ciddiyetini değerlendireceğine, suçu ispat etmeye kalkıştı. Halbuki Anayasa Mahkemesi’nin önceki kararları açık: Komite, ceza mahkemesi gibi davranamaz. Savunma da yargı önünde yapılmalıdır.”

“VİCDANINIZI DEĞİLSE BİLE SOKAĞI DİNLEYİN”
Sözlerinin sonunda Meclis’te yapılacak açık oylamaya dikkat çeken Özuslu, milletvekillerine şu çağrıyı yaptı:

“Yarın sokağa çıktığınızda, el kaldırdığınız bu oylamanın hesabını halka nasıl vereceğinizi düşünün. Bu süreç kamuoyunda çoktan yargılandı. Sokağın vicdanı, sizin siyasi hesaplarınızdan daha yüksek sesle konuşuyor.”