Kıbrıs Türk Gardiyanlar Birliği, cezaevlerindeki kritik personel eksikliğine dikkat çekerek hükümete acil istihdam çağrısında bulundu. Birlik, sürecin yıllardır Başbakanlık’ta kilitlendiğini belirtirken, “Artık bıçak kemiğe dayanmamış, kemiği kesmeye başlamıştır” diyerek ciddi uyarılarda bulundu.
“SÜREÇ BAŞBAKANLIK’TA TIKANDI”
Birlik Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklamada, Merkezi Cezaevi Müdürlüğü’nün özellikle ilk atama kadrolarına ilişkin defalarca münhal açılmasını ve doldurulmasını talep etmesine rağmen, sürecin Başbakanlığın personel istihdam onayı aşamasını geçemediği vurgulandı.
Yeni cezaevi yerleşkesine (Haspolat Kirli Sanayi Bölgesi) taşınmadan önce yapılması gereken istihdamların hâlâ gerçekleştirilmediğine dikkat çekildi.
“HİZMET AKSARSA SONUÇLARI GERİ DÖNÜŞÜ OLMAYABİLİR”
Cezaevlerinin insan merkezli ve kesintisiz hizmet üreten kurumlar olduğunun altı çizilen açıklamada, “En küçük hata ya da hizmet aksaması geri dönülemez sonuçlara yol açabilir. Sağlık, güvenlik ve teknik hizmetlerin sürdürülebilirliği hayati önem taşımaktadır” denildi.
“İKİ BİNA, YARI KADRO: SORUMLULUK İKİ KAT!”
Birlik, yeni cezaevi binasının kapasitesi artırılmış olmasına rağmen tüm mahkûmları barındıramadığı için, devre dışı bırakılması planlanan eski Lefkoşa Sanayi Bölgesi Cezaevi’nin hâlâ kullanıldığını hatırlattı. Bu durumun personelin yükünü daha da artırdığı vurgulandı:
“İstihdamlar yalnızca yeni bina için planlanmıştı ama mevcut personel, sayısız ödünle iki ayrı binada da görevini sürdürüyor.”
“ISLAH GÖREVİ HAYAL OLDU”
Cezaevlerinin asli görevlerinden olan mahkûmların rehabilitasyonu, meslek edinmeleri ve topluma kazandırılmaları gibi hedeflerin, mevcut personel sayısıyla sadece “toplumdan izole etme” işlevine indirgenmiş durumda olduğu ifade edildi.
“SEÇİM YASAĞI GELMEDEN ATAMA YAPILSIN”
Açıklamanın sonunda, istihdam taleplerinin özellikle yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce gerçekleştirilmesi gerektiği belirtildi. Seçim yasaklarının devreye girmesiyle birlikte sürecin tamamen kilitleneceğine dikkat çekilerek şu çağrı yapıldı:
“2025 yılı sonuna kadar eksik kadroların tamamı doldurulmalıdır. Aksi takdirde sistem çökecek, bunun bedelini toplum ödeyecektir.”