Bugün Kıbrıs
Volt Avrupa Parlamentosu Milletvekili Kai Tegethoff, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 3 Mayıs’ta Lefkoşa’ya gerçekleştirdiği ziyarete karşı düzenlenen “İrade Bizde” eyleminde protestoculara yönelik polis şiddetini Avrupa Parlamentosu’na taşıdı. Tegethoff, ziyaret günü bizzat alanda olduğunu belirterek, orantısız müdahaleye tanık olduğunu ve protestocuların Türk ordusuna bağlı polisler tarafından gözaltına alındığını vurguladı.
TEGETHOFF: “TÜRKİYE, KUZEY KIBRIS’A KURALLARINI VE DİNİNİ DAYATIYOR”
Avrupa Parlamentosu’nda yaptığı konuşmada yaşananları detaylarıyla aktaran Tegethoff, şunları söyledi:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Lefkoşa ziyaretine tanık oldum ve Türkiye’nin Kıbrıs’ın kuzeyine kurallarını ve dinini nasıl dayattığını gördüm. Küçük bir grup Kıbrıslının anayasal protesto hakkını kullanarak Türkiye’nin baskısına karşı durduğunu gördüm. Bu barışçıl protestonun zorla dağıtıldığını ve protestocuların Türk ordusuna bağlı polisler tarafından tutuklandığını gördüm.”
“OTORİTER REJİMLERİN GÖLGESİ KIBRIS’IN ÜZERİNDE”
Tegethoff konuşmasında, yaşananları yalnızca bir müdahale olarak değil, otoriter yönetimlerin gözetim ve baskı politikalarının bir örneği olarak değerlendirdi:
“Otoriter rejimlerin vatandaşlar arasında güvensizlik yaydığını ve gizli polis tarafından sürekli izlenmenin nasıl hissettirdiğini bizzat yaşadım.”
“KIBRISLILAR BİRLEŞİK, FEDERAL BİR GELECEĞİ HAK EDİYOR”
Tegethoff, Avrupa Birliği’nin ve uluslararası toplumun desteklemesi gereken çözüm çerçevesinin altını çizdi:
“Kıbrıslılar daha iyisini hak ediyor. Kıbrıslılar, hangi dili konuşursa konuşsun, birleşik, iki bölgeli, iki toplumlu, federal bir Kıbrıs’ı hak ediyor.”
“ERDOĞAN’IN EMPOZELERİ VE MÜDAHALELERİ DURMALI”
Tegethoff konuşmasının sonunda ise Türkiye’ye net bir çağrıda bulundu:
“Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kıbrıs’ta sürdürdüğü empozeler, zorlamalar ve müdahaleleri durdurması gerekiyor. Daha fazla gerginlik yaratmayı durdurun ve BM çerçevesine geri dönün. Vaat edilen geçiş noktalarını açın ve iki toplumu birbirine yaklaştırın. Barış içinde demokratik, birleşik bir Kıbrıs; tek istediğimiz budur.”