Bugün Kıbrıs
Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay, Yunan basınında yer alan ve Rum tarafının Türk limanlarının Rum gemilerine açılması karşılığında Türk vatandaşlarına Avrupa Birliği’ne girişte vize kolaylığı teklif ettiği yönündeki iddialara ilişkin açıklamalarda bulundu.
Özersay, Türk limanlarının Rum gemilerine açılmasının geçmişte Avrupa Birliği (AB) Gümrük Birliği yükümlülüğü olarak sunulduğunu, bu nedenle Rum tarafının daha önce pazarlığa yanaşmadığını anımsatarak, mevcut gelişmenin dikkatle değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti.
“TÜRK LİMANLARININ AÇILMASI ÖNEMLİ BİR KOZDUR”
Özersay, Türk limanlarının Rum gemilerine, Türk hava sahasının ise Rum uçaklarına açılmasının ciddi bir koz olduğunu belirterek şöyle konuştu:
“Bu konuda pazarlık yapılabilir ve bölgesel işbirliği açısından iyi bir başlangıç da olabilir. Ancak Türk tarafının bu kozunun karşılığının yalnızca Türk vatandaşlarına vize kolaylığı olacağını düşünmek saflık olur.”
BÖLGESEL İŞBİRLİĞİ VE KIBRIS TÜRKLERİNE AÇILIM VURGUSU
Kıbrıs adasında yalnızca Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar arasında değil, Türkiye gibi bölgesel aktörlerin de dahil olacağı daha geniş bir bölgesel işbirliği modelinin geliştirilmesi gerektiğini vurgulayan Özersay, şunları kaydetti:
“İşbirliğinin Kıbrıs adasıyla sınırlı kalmaması, bölgesel bir işbirliğine evrilmesi gerektiğini uzun süredir savunuyoruz. Ancak yapılacak işbirliği dengeli olmalı ve Kıbrıs Türk halkına açılım içermelidir.”
“KIBRIS TÜRKLERİNE YÖNELİK AÇILIM ŞARTTIR”
Özersay, 1987 yılında Türk limanlarının Rum gemilerine kapatılmasının temel gerekçesinin, Rum tarafının Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne (KKTC) uyguladığı izolasyonlar ve kısıtlamalar olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:
“Türk limanları Kıbrıs Rum gemilerine açılacaksa, bunun karşılığında Kıbrıs Türk tarafına yönelik taşımacılık, seyahat ve benzeri alanlarda açılım yapılması şarttır. Aksi takdirde dengeli ve adil bir al-verden söz edilemez.”
“RUM TARAFI SALDIRGAN TUTUMUNU GÖZDEN GEÇİRMELİDİR”
Kıbrıs Türk ekonomisinin, taşınmaz mallar ve turizm sektörlerinde ciddi baskı altında olduğunu ve Rum tarafının bu konuda organize bir strateji izlediğini vurgulayan Özersay, Rum tarafının Türkiye ile müzakere ve pazarlık masasına oturmak istiyorsa bu saldırgan tutumunu değiştirmesi gerektiğini belirtti:
“Rum tarafı Türkiye ile masaya oturmak, temas kurmak ve pazarlığa girmek istiyorsa, Kıbrıs Türklerinin ekonomik varlığına yönelik katı ve saldırgan tutumunu gözden geçirmelidir.”