Bugün Kıbrıs
Bağımsızlık Yolu Parti Meclisi üyesi Avukat Cansu Nazlı, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Yenidüzen Gazetesi, gazeteci Serhat İncirli ve Cenk Mutluyakalı aleyhine açtığı tazminat davasına ilişkin yaptığı açıklamada, davanın hukuki çerçevede değerlendirilebilse de, bu tür adımların örtülü bir baskı ve gözdağı niteliği taşıdığına dikkat çekti.
Nazlı, açılan davanın bir ceza davası olmadığını, dolayısıyla dava sonucunda hapis ya da doğrudan para cezası talebinin bulunmadığını ifade etti. Ancak özellikle bir Cumhurbaşkanının gazetecilerden 2 ila 5 milyon TL arası ağırlaştırılmış tazminat talep etmesini eleştirdi.
“ELEŞTİRENE BEDEL ÖDETME MESAJI VERİLİYOR”
Nazlı açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Cumhurbaşkanı makamını tutan bir siyasetçinin bir gazeteden ve gazeteciden 2 milyon TL ile 5 milyon TL arası tazminat talep etmesi, kendisini eleştiren gazetecileri korkutmayı, yüksek tazminat davaları ile yıldırmayı, muhalif olana bedel ödeteceği mesajını örtülü olarak vermektedir.”
“İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜN SINIRLARI SİYASETÇİLER İÇİN DAHA GENİŞTİR”
Avukat Cansu Nazlı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve KKTC Yüksek Mahkemesi içtihatlarına da atıfta bulunarak, ifade özgürlüğünün özellikle kamu görevinde bulunan kişilere yönelik eleştirilerde daha geniş bir koruma alanı sunduğunun altını çizdi:
“Siyasetçilerin, özellikle makam sahibi idarecilerin sıradan bir vatandaşa göre eleştirilebilirlik sınırları daha geniştir. Bu, hem AİHM hem de Yüksek Mahkeme kararlarında yerleşmiş bir ilkedir.”
“DEMOKRATİK TEAMÜLLER HALA SİNDİRİLMEMİŞ DURUMDA”
Nazlı, davanın sonucundan bağımsız olarak, böyle bir hukuk davasının açılmasının bile demokratik ve hukuki teamüllerin sindirilmediğini gösterdiğini savundu:
“İfade özgürlüğüyle ilgili yerleşik prensipler ortadayken, Cumhurbaşkanı tarafından gazetelere ve gazetecilere bu şekilde davalar açılması, demokratik kültürün ve hukukun sindirilmediğinin bir göstergesidir.”