Bugün Kıbrıs

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP), hükümetin ortaöğretimde uygulanacak disiplin tüzüğü üzerinden yarattığı tartışmalara ilişkin yazılı açıklama yaparak, Eğitim Bakanlığı’nın süreci yönetemediğini ve bu durumun sadece eğitim alanında değil, tüm toplumsal dengelerde kutuplaşmalara yol açtığını vurguladı. Açıklamada, nitelikli kamu eğitiminin laik, çağdaş ve bilimsel temellerde geliştirilmesinin esas olduğu yinelendi.

“ÇOCUKLAR SİYASİ MALZEME DEĞİLDİR”
Açıklamada, hükümetin izlediği politikanın toplumu provoke ettiğine dikkat çekilerek şu ifadelere yer verildi:
“Bugün, bilinçli bir kutuplaştırma çabasının sonucu olarak, kamu düzenine uygun hareket etmek yerine toplumu provoke eden ve sınırlarını aşan açıklamalara tanıklık ediyoruz. Çocukların siyasi bir malzeme olarak kullanılmasını ve bu yolla eğitime müdahale edilmesini kesinlikle kabul etmiyoruz.”

“EĞİTİMDE GÜVENSİZLİK VE BASKI YARATILIYOR”
CTP, disiplin tüzüğünün geri çekilmesini doğru bir karar olarak değerlendirirken, eş zamanlı olarak öğretmenlerin hedef gösterilmesini eleştirdi. “Okul yönetimlerine verilen yetkinin anlamı da öğretmenlere duyulan güvenin bir göstergesidir. Ancak, bir yandan yetki verilip diğer yandan öğretmenlerin hedef gösterilmesi ve baskı altına alınması nasıl açıklanabilir?” denilerek bu çelişkili yaklaşımın öğretmenlerin otoritesini zayıflattığı ifade edildi.

“KEYFİ MÜDAHALELER EĞİTİMİ ZEDELER”
Zorunlu eğitimin temel amacının çocukların pedagojik, psikolojik ve akademik gelişimini güvence altına almak olduğu hatırlatılan açıklamada, “Bu süreç, keyfi müdahalelerle zedelenemez. Zorunlu eğitim düzenlemelerini tartışmaya açmak, eğitimi istikrarsızlaştıracak tehlikeli bir yaklaşımdır” denildi.

CTP, bu bağlamda şu mesajı verdi:
“Herhangi bir talep eğitimde keyfi dayatmaların gerekçesi olamaz. Tam aksine, eğitim politikalarının bilimsellikten ve pedagojik temellerden sapmaması esastır.”

“ZORUNLU EĞİTİM, ÜNİVERSİTE ÖZGÜRLÜKLERİYLE KARIŞTIRILAMAZ”
Açıklamada, zorunlu eğitim kurumlarıyla üniversiteler arasında fark olduğuna dikkat çekildi. “Üniversitelerde kıyafet tercihine duyulan saygı, zorunlu eğitimde aynı şekilde ele alınamaz; çünkü zorunlu eğitim, öğrencilerin akademik gelişimini ve okul düzenini korumak adına farklı bir çerçevede değerlendirilmelidir” ifadeleriyle bu konuda kamuoyuna yönlendirici açıklamalar yapılmasının sakıncalı olduğu belirtildi.

“ORTAK AKIL ŞART, ÖĞRETMENLER HEDEF DEĞİL PAYDAŞTIR”
Hükümetin tehdit dili yerine çözüm üretmeye yönelmesi gerektiği vurgulanan açıklamada, “Hükümetin derhal aklı selim bir tavır alması ve tehdit savuran değil, ortak akılla çare üreten bir yerde durması şarttır” denildi. Eğitimin, yalnızca siyasi karar alıcılarca değil, tüm paydaşlar tarafından kültürel, sosyolojik, pedagojik ve hukuki açıdan değerlendirilmesi gerektiği vurgulandı.

“ÖĞRETMENLERİMİZİN YANINDAYIZ”
CTP açıklamasının sonunda öğretmenlere yönelik haksız saldırıların kabul edilemez olduğunun altını çizerek şu ifadeleri kullandı:
“Öğretmenlerimize yönelik haksız saldırıları kabul etmiyoruz. Onların, çocukların mağdur edilmemesi yönündeki haklı çabalarını destekliyor ve yanlarında olduğumuzu açıkça ifade ediyoruz. Eğitim sistemimizin daha fazla zarar görmemesi için sorumluluk alması gereken yetkilileri, akılcı ve adil politikalar üretmeye davet ediyoruz.”

Cumhuriyetçi Türk Partisi, mevcut sürecin yalnızca siyasi düzlemde değil, çok yönlü ve çok disiplinli biçimde ele alınması gerektiğini vurgulayarak, eğitimin bir kutuplaşma aracı değil, ortak değerlerle inşa edilmesi gereken toplumsal bir temel olduğunu hatırlattı.