Bugün Kıbrıs
Kıbrıs Alevi Kültür Vakfı tarafından yapılan açıklamada, Suriye’de Alevilere yönelik yürütülen saldırıların soykırım ve etnik temizlik girişimi olduğu vurgulandı. Açıklamada, “HTŞ rejiminin sistematik olarak uyguladığı vahşet, Alevi varlığını ortadan kaldırmayı, onları yurtlarından sürmeyi ve kültürel miraslarını yok etmeyi hedeflemektedir” denildi.
Vakıf, yaşananları “modern çağın en acımasız soykırımlarından biri” olarak tanımlayarak, “Bu haykırış, sadece bir başlangıç değil, insanlık onuruna yapılan en büyük saldırıya karşı vicdanımızın sesidir” ifadelerini kullandı.
“ALEVİLER GEÇMİŞİN İNTİKAMIYLA HEDEF HALİNE GETİRİLİYOR”
Kıbrıs Alevi Kültür Vakfı, HTŞ rejiminin yalnızca bir iktidar değişikliği değil, “intikamcı bir ideolojinin devlet yapısına dönüşmesi” olduğunu belirterek, şu değerlendirmede bulundu:
• “Yeni rejim, Alevilere yönelik derin bir düşmanlık beslemekte ve onları ‘geçmişin intikamı’ olarak gördüğü bir hesaplaşmanın hedefi haline getirmektedir.”
• “Aleviler, ötekileştirilerek her türlü insanlık dışı muamelenin hedefi haline getirilmekte, yalnızca askeri operasyonlarla değil, toplumsal ve kültürel düzeyde de sistematik bir saldırıya maruz bırakılmaktadır.”
• “Zorla din değiştirme, kutsal mekanlara saldırılar, cinsel şiddet, toplu katliamlar ve zorla göç, bu ideolojik düşmanlığın en vahşi araçlarıdır.”
“HTŞ REJİMİ, ULUSLARARASI HUKUKU AÇIKÇA İHLAL EDİYOR”
Vakfın açıklamasında, HTŞ rejiminin Alevilere yönelik işlediği insanlık suçları detaylandırıldı:
• “HTŞ, Alevilere yönelik sistematik saldırılar düzenleyerek soykırım ve etnik temizlik suçları işlemektedir.”
• “Alevi siviller, keyfi infazlar, toplu katliamlar, işkence ve cinsel şiddet gibi insanlık dışı uygulamalara maruz kalmaktadır.”
• “Kadınlar ve çocuklar dahil olmak üzere masum insanlar, acımasızca hedef alınmaktadır.”
• “Alevi toplulukları yaşadıkları topraklardan zorla sürülerek demografik yapı değiştirilmeye çalışılmakta, bu süreç Alevi halkının köklerini kurutmaya yönelik bir saldırıya dönüşmektedir.”
• “Kültürel soykırım çerçevesinde, Alevi inanç merkezleri, türbeler ve kutsal mekanlar barbarca tahrip edilmekte, kültürel miras yok edilmekte, dini ritüeller yasaklanmaktadır.”
Vakfın açıklamasında, bölgeden gelen somut bilgilere de yer verilerek “HTŞ güçlerinin ele geçirdikleri yerleşim yerlerinde Alevi sivilleri topluca katlettikleri kanıtlanmıştır” ifadeleri kullanıldı.
“ULUSLARARASI TOPLUMUN BU VAHŞETE KARŞI SESSİZ KALMASI KABUL EDİLEMEZ”
Kıbrıs Alevi Kültür Vakfı, uluslararası toplumun yaşanan vahşete sessiz kalmasını “insanlık değerlerine ihanet” olarak nitelendirerek, şu çağrıyı yaptı:
• “Birleşmiş Milletler (BM) ve uluslararası insan hakları kuruluşları, Suriye’deki Alevi halkını korumak için daha aktif ve somut adımlar atmalıdır.”
• “Bağımsız araştırma komisyonları kurulmalı, insan hakları ihlalleri belgelenmeli ve faillerin yargılanması için uluslararası mekanizmalar devreye sokulmalıdır.”
• “Avrupa Birliği ve üye devletleri, bu insanlık suçlarına karşı somut önlemler almalı ve HTŞ rejimine yönelik yaptırımları artırmalıdır.”
“TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ SESSİZLİĞİNİ BOZMALI”
Vakıf, Türkiye’nin bu insanlık suçları karşısında tarihi ve güncel sorumluluğu olduğuna dikkat çekerek, Ankara’ya şu çağrıyı yaptı:
• “Türkiye Cumhuriyeti devleti, diplomatik ve siyasi gücünü kullanarak bu zulmü durdurmalı ve Alevi kardeşlerimizi korumalıdır.”
• “Türkiye’deki Alevi toplumu bu olaylar karşısında ciddi bir endişe içindedir. Devletin bu konudaki sessizliği derhal bozulmalıdır.”
• “Bu tutum, Türkiye’de yaşayan Alevilere yönelik de bir mesaj niteliği taşımaktadır. Devletin vatandaşlarına karşı adil ve eşit bir tutum sergilemesi gerekmektedir.”
“SURİYE’DEKİ ALEVİ SOYKIRIMI KİMLERİN ÇIKARINA HİZMET EDİYOR?”
Vakfın açıklamasında, Alevilere yönelik saldırıların stratejik çıkarlar doğrultusunda desteklendiği ifade edilerek şu değerlendirmeler yapıldı:
• “HTŞ gibi siyasal İslamcı gruplar, Alevileri kendi ideolojilerine aykırı gördükleri için hedef almaktadır.”
• “Bölgesel güçler, mezhepsel gerilimleri körükleyerek nüfuzlarını artırmaya çalışmaktadır.”
• “Uluslararası aktörler, Suriye’deki istikrarsızlığı kendi jeopolitik çıkarları doğrultusunda kullanmaktadır.”
• “Terör örgütleri, bu şiddeti varlıklarını güçlendirmek ve yeni militanlar kazanmak için kullanmaktadır.”
“ACİL ÇAĞRI: ULUSLARARASI CEZA MAHKEMESİ HAREKETE GEÇMELİ”
Vakıf, uluslararası hukuka ve insan haklarına duyarlı tüm kesimlere acil çağrıda bulunarak şu talepleri sıraladı:
• “Uluslararası Ceza Mahkemesi, HTŞ rejimi ve insanlık suçu işleyen diğer aktörler hakkında derhal soruşturma başlatmalıdır.”
• “BM, Suriye’de Alevileri korumak için acil bir insani koridor açmalı ve güvenli bölgeler oluşturmalıdır.”
• “Tüm vicdan sahibi insanlar, Suriye’deki Alevi kardeşlerimizin sesini duyurmaya ve bu zulme karşı birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz.”
Son olarak, vakıf, tüm dünyaya “İnsanlık onurunu korumak için hep birlikte ayağa kalkalım!” çağrısında bulundu.