Bugün Kıbrıs
Araştırmacı gazeteci Murat Ağırel’in Cumhuriyet gazetesindeki köşe yazısı, yasadışı bahis dünyasının Kıbrıs bağlantılarına dair çarpıcı detaylar sunuyor. Ağırel, “Kirli Çark” isimli kitabında Kıbrıs’ın bu karanlık ağın önemli bir parçası olduğunu gözler önüne seriyor. Köşe yazısında anlattığı kitapta yıllardır süregelen yasadışı bahis faaliyetlerinin, yalnızca sanal ortamda değil, aynı zamanda hayatlarımızda ne kadar derin izler bıraktığını anlatan Ağırel, bu karanlık dünyanın merkezine Yaşam Ayavefe’yi yerleştiriyor.
KIBRIS’TA YENİ BAŞLANGIÇ
Ağırel, kitabında Ayavefe’nin “Veysel Şahin’in yardımcısı” olarak anıldığını ve Türkiye’nin en büyük yasadışı bahis çetelerinden birinin içinde önemli bir rol üstlendiğini belirtiyor. 2009 yılında, İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde isimleri duyulan bu olayların ardından Ayavefe’nin Kıbrıs’ta yeni bir yolculuğa çıktığını ifade ediyor.
“Yaşam Ayavefe, Sedat Peker’in nikâh şahidi olmasıyla Kıbrıs’a ayak basıyor ve buradaki ilişkilerini güçlendiriyor,” diyen Ağırel, Kıbrıs medyasında “yardımsever” bir imaj oluşturmak için çeşitli haberler yaptırdığını ortaya koyuyor. Kıbrıs’taki gazeteler aracılığıyla, “Ayavefe sayesinde maaşlar ödendi” gibi olumlu manşetler çıkartarak kendine yeni bir sosyal zemin yaratmaya çalışıyor.
YUNANİSTAN’A KAÇIŞ VE SIĞINMA SÜRECİ
Kitapta, Ayavefe’nin Yunanistan’a kaçış sürecindeki ilginç detaylar da dikkat çekiyor. “Türkiye’ye dönerse hayatının tehlikeye gireceğini” iddia eden Ayavefe, Yunan makamlarından sığınma hakkı alıyor. Ağırel, bu durumu “Hıristiyan kimliğini öne çıkararak zulüm riski olduğunu vurguluyor” şeklinde aktarıyor.
YATIRIMLAR VE GÜÇLÜ BAĞLANTILAR
Bunun yanı sıra, Ağırel, Ayavefe’nin Yunanistan’da 10 milyon Euro’luk bir yatırımı ve 3 milyon Euro’luk bir banka hesabı olduğunu da bildiriyor. “Hem Türkiye hem de Yunanistan’daki bağlantıları sayesinde nasıl bir güç elde ettiğini ve yasadışı bahis dünyasında nasıl bir figür haline geldiğini bir kez daha gözler önüne seriyor.”
KİRLİ ÇARKIN GERÇEKLERİ
Ağırel, “Kirli Çark” kitabında yalnızca Ayavefe’yi değil, Türkiye’deki diğer yasadışı bahis baronlarını da mercek altına alıyor ve yasadışı bahis ile ilgili tüm bağlantıları belgelerle destekleyerek okuyucularına sunuyor. “Bu çarkın dişlilerine bir insanımızı daha kaptırmayalım” diyen Ağırel, okuyucuları bilinçlenmeye ve toplum olarak bu kirli düzenin farkında olmaya çağırıyor.
Ağırel’in sarsıcı anlatımı, Kıbrıs’ın göz önünde olmayan bu karanlık ilişkilerdeki rolünü ve yasadışı bahis ağlarının ne denli yaygın olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor. “Kirli Çark”, yalnızca bir kitap değil; sahtecilik, rüşvet ve yolsuzluğun iç içe geçtiği bir dünyayı açığa çıkarma misyonunu üstleniyor.