Bugün Kıbrıs
Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mahmood Hosseini ve Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Mehmet Cemal Geneş, Ege Denizi’ndeki depremlere ilişkin yaptıkları açıklamada, Afrika, Arap ve Avrasya levhalarının çarpışma kuşağında yer alan Ege-Anadolu bölgesinin karmaşık ve uzun süreli tektonik süreçlere maruz kaldığını belirtti.
Açıklamada, bölgedeki depremlerin magmatik süreçler ve hidrotermal aktiviteler nedeniyle tetiklenmiş olabileceği ifade edilirken, bu hareketliliğin yeni bir volkanik sürecin başlangıcına işaret edebileceği kaydedildi.
TSUNAMİ RİSKİ VAR MI?
Uzmanlar, Türkiye ve Kıbrıs’ın kuzeyinin bu depremlerden etkilenme ihtimalinin düşük olduğunu ancak Ege’deki fayların 7’nin üzerinde bir deprem üretmesi durumunda, Kuşadası, Bodrum ve Datça kıyılarında tsunami riski oluşabileceğini belirtti.
DAÜ yetkilileri, bu ihtimale karşı gerekli modelleme ve analizlerin yapılması ve sonuçlara göre önlemler alınması gerektiğini vurgularken, Kıbrıs’ın kuzeyinin olası bir tsunamiden etkilenme ihtimalinin oldukça düşük olduğunu dile getirdi.
TARİH BOYUNCA BENZER DEPREMLER YAŞANDI
Açıklamada, Yunanistan’a bağlı Santorini, Amorgos ve Astropalya adalarının oluşturduğu üçgende tarih boyunca birçok büyük depremin meydana geldiği hatırlatıldı.
Özellikle 1956 yılında meydana gelen 7,4 büyüklüğündeki iki depremin ardından bölgede tsunami oluştuğu ve Bodrum, Datça, Güllük Körfezi ile Didim’in bu tsunamiden etkilendiği kaydedildi. Ancak, Kıbrıs’ın kuzeyinde herhangi bir tsunami etkisinin görülmediği vurgulandı.
“BÜYÜK ÖLÇEKLİ TSUNAMİ BEKLENMİYOR”
DAÜ uzmanları, Ege Denizi’nde meydana gelen olası bir depremin, Japonya ve Endonezya’daki gibi 30-40 metre yüksekliğe ulaşan dev tsunamilere yol açmayacağını belirtti.
Bununla birlikte, 6,5 büyüklüğünü aşan bir depremin deniz tabanında dikey hareket yaratması halinde, geçmişte Bodrum ve Sığacık’ta yaşanan seviyelerde bir tsunami oluşabileceği ifade edildi.
“KIBRIS VE ÇEVRESİNDEKİ FAYLAR HER AN DEPREM ÜRETEBİLİR”
DAÜ yetkilileri, Ege Denizi’ndeki depremlerin Marmara Denizi’ndeki veya Kıbrıs’a yakın fay hatlarını tetikleme ihtimalinin bulunmadığını ancak Kıbrıs ve çevresindeki fay hatlarının her an deprem üretebileceğini vurguladı.
Bu nedenle, Kıbrıs’ta çok disiplinli ve kapsamlı bir ‘Deprem Risk Azaltma’ programının hızla hayata geçirilmesi gerektiği ifade edildi.