Bugün Kıbrıs

İsrail Suriye’de: 51 yıl sonra ilk kez karadan girdi, havadan altyapıyı bombalıyor

Suriye’nin HTŞ liderliğindeki cihatçı gruplar eliyle Şam hükümetini deviren operasyonun ardında ince planlanmış bir emperyalist uzlaşı olduğuna dair emareler gittikçe daha fazla gün yüzüne çıkarken İsrail Suriye topraklarına yarım asırdır en büyük saldırısını başlattı.

1967’deki “Altı Gün Savaşı”nda işgal ettiği Golan Tepeleri’nde 1974’teki anlaşmayla tesis edilen tampon bölgeyi tanımayacağını duyuran İsrail bu bölgeyi işgal ederken, Suriye topraklarında karadan ilerleyişini de sürdürüyor.

Cihatçılar Esad hükümetini neredeyse direnişle karşılaşmadan devirirken, Suriye devletinin askeri varlığını yok etme işini de İsrail üstlenmiş görünüyor.

RUSYA VE İRAN DA SESSİZ
İsrail’in Suriye’deki işgal ve bombardımanına Türkiye’de ne AKP-MHP iktidarından ne de muhalefetten tepki var. Dışişleri Bakanlığı’ndan herhangi bir kınama açıklaması yapılmadı.

Suriye’yi terk ederek Moskova’ya giden Beşar Esad ve ailesine sığınma hakkı veren, Suriye’deki cihatçı gruplardan bu ülkedeki askeri üslerine dokunulmayacağı garantisi alan Rusya da sessiz. Rusya’nın başkenti Moskova’daki Suriye Büyükelçiliği’ne de bugün Suriye’deki cihatçıların üç yıldızlı bayrağı çekildi.

Dün Şam’daki büyükelçiliği cihatçı çetelerce yağmalanıp Kasım Süleymani ve Nasrallah posterleri ayaklar altına alınan İran’dan yapılan açıklamalarsa Tahran’ın HTŞ ile diyalog kanalı kurma çabasına işaret ediyor.

Reuters’a konuşan İranlı üst düzey yetkililer ülkenin Esad’ı deviren liderlerle doğrudan iletişim kanallarını açtığını söyledi, bunun “iki ülke arasındaki bağların istikrarı ve daha fazla bölgesel gerilimi önlemek için” önem taşıdığını ifade etti.

İSRAİL TELEVİZYONU: SURİYE ORDUSUNUN YOK EDİLEN KAPASİTEYİ YENİDEN İNŞASI ZOR
İsrail televizyonu Kanal 12, Suriye ordusunun İsrail saldırılarında yok edilen kapasitesinin yeniden inşa edilmesinin “son derece uzun süre” alacağını duyurdu.

Kanal 12’nin haberinde “Suriye ordusunun tüm kapasitesini ortadan kaldırmak için şimdi doğru zaman” ifadesine yer verildi.

İsrail TV kanalının aktardığına göre İsrail hava kuvvetleri Suriye’nin genelinde çok geniş bir ölçekte başlattığı saldırılarla “Suriye ordusundan kalanları” imha ediyor.

İsrail Şam’da Mezze Askeri Havalimanı’nı da vurdu.

KAMIŞLI’DA PATLAMALAR
Öte yandan Suriye’nin kuzeyinde Türkiye sınırına birkaç kilometre uzaklıktaki Kamışlı’da da patlamalar meydana geldi.

Sosyal medyada bazı hesaplarca İsrail ordusunu hava saldırılarında Suriye ordusuna ait Kamışlı’daki silah ve mühimmat depolarını hedef aldığı iddia edildi.

Sabah gazetesi ise Kamışlı’daki patlamalara ilişkin yerel kaynaklara dayandırdığı haberinde YPG’ye ait cephaneliğin havaya uçurulduğunu duyurdu. Ahmet Akkuş imzalı haberde “Güvenlik kaynakları, PKK/YPG’ye yönelik cephanelik ve mühimmat depolarını hedef alan operasyonların devam ettiğini vurguladı. Patlama sonrası bölgedeki hareketlilik yakından takip ediliyor” denildi.

İSRAİL: SALDIRILAR DEVAM EDECEK
İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar Suriye’deki hava saldırılarının önümüzdeki günlerde de devam edeceğini açıkladı.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz İsrail ordusunun Suriye genelindeki ağır stratejik silahları imha edeceğini açıkladı, bunlara hava savunma sistemleri, kruz füzeleri, uzun menzilli roketlerin de dahil olduğunu duyurdu.

Kanal 12’nin haberine göre dünkü saldırılarda, İsrail savaş uçakları, askeri üsler, hava savunma üsleri, istihbarat karargahlarının yanı sıra uzun ile kısa menzilli füze depoları, hava savunma sistemleri, silah üretim merkezleri, konvansiyonel olmayan silah stoklarını hedef aldı.

İsrail’in Kanal 14 televizyonu hava saldırılarında Suriye’de onlarca Sovyet yapımı MiG-29 savaş uçağını imha edildiğini duyurdu.

İsrail savaş uçakları Şam’daki Askeri Bilimsel Araştırma Merkezi’ni ve Mezze Askeri Havalimanı’nı, Şam Güvenli Emniyet Bölgesi’ni de bombaladı.

Saldırılarda Süveyda’daki Kalkale Askeri Üssü ve Lübnan-Suriye sınırındaki dağlık bölgedeki birçok nokta da hedef alındı.

İSRAİL SAVAŞ UÇAKLARI ŞAM, LAZKİYE, HUMUS, HAMA VE TARTUS’U BOMBALADI
Bu akşam saatlerinde de hava saldırılarını sürdüren İsrail ordusunun hedefi bu kez Lazkiye Limanı oldu.

İsrail savaş uçakları bu akşam Humus, Hama ve Tartus’ta da hava saldırıları düzenledi.

Reuters Şam’da en az iki patlama olduğunu duyurdu. Haberde Şam’ın kuzeyinde Suriye Bilimsel Araştırma Merkezi’nin ofisinin yer aldığı Barze bölgesinde patlamalar yaşandığı kaydedildi.

İsrail savaş uçaklarının Suriye’deki hava saldırıları devam ediyor.

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar Suriye’deki hava saldırılarına ilişkin bugün yaptığı açıklamada “Bizim tek ilgi alanımız İsrail ve vatandaşlarının güvenliğidir. Bu yüzden, örneğin ‘aşırılık yanlılarının eline geçmesin diye’ kalan kimyasal silahlar veya uzun menzilli füzeler ve roketler gibi stratejik silah sistemlerine saldırdık” dedi.

Saar, İsrail ordusunun işgal altında tuttuğu Golan Tepeleri’ndeki tampon bölgeyi ele geçirmesininse “sınırlı ve geçici bir adım” olduğunu iddia etti.

1973’TEN BERİ İLK KEZ SURİYE TOPRAKLARINA İSRAİL TANKLARI GİRDİ, TANKLAR İLERLEYİŞİNİ SÜRDÜRÜYOR
İsrail ordusu, Suriye’de Baas iktidarının cihatçılar eliyle devrilmesinin ardından işgal altında tuttuğu Golan Tepeleri ve Suriye ile arasındaki tampon bölgeye 8 Aralık’ta kuvvet gönderdiğini açıklamıştı.

Suriye’ye ait Golan Tepeleri’ni 1967’den bu yana işgal altında tutan İsrail, Şam hükümetinin devrilmesinin ardından 1974’te İsrail ile Suriye arasında imzalanan Kuvvetlerin Çekilmesi Anlaşması’nın geçersiz hale geldiğini öne sürerek işgali tampon bölge ve silahtan arındırılmış bölgeye doğru genişletmişti.

İsrail Başbakanı Şam’ın düşmesinin ardından Golan Tepeleri’ndeki tampon bölgeyi işgal talimatı verdi, İsrail ordusu ilk olarak Şeyh Dağı (Hermon Dağı) zirvesini ele geçirdi.

İsrail Suriye topraklarındaki karadan ilerleyişini sürdürdü. Güneybatı Suriye’deki Kuneytra bölgesinde iki kasabayı ele geçiren İsrail tanklarının başkent Şam’a 90 kilometre mesafedeki Dera bölgesine ilerleyişi sürüyor. İsrail yanlısı sosyal medya hesaplarından İsrail birliklerinin Şam’a 40 km yaklaştığına dair sevinç dolu paylaşımlar yapılıyor.

İsrail Suriye’deki saldırılarını Suriye’nin askeri kaynaklarının “aşırılıkçı”ların eline geçmesini önlemek olarak yansıtırken İsrail ordusuna karadan ilerlediği bölgelerde herhangi bir karşılık verense yok.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun dünkü açıklamasında cihatçıların Şam hükümetini devirmesini sahiplenerek “Hizbullah ve İran’a indirdiğimiz darbelerin sonucu” diye memnuniyetle karşılaması ve bunu bir “fırsat” olarak nitelemesi de Suriye’deki “operasyon”un kazananının İsrail olduğunu açık bir şekilde ortaya koyuyor.

İSRAİL ORDUSUNUN ESKİ İSTİHBARAT DİREKTÖRÜ: HTŞ İSRAİL’E TEHDİT DEĞİL
CNN’e konuşan İsrail ordusunun eski Askeri İstihbarat Direktörü Amos Yadlin’in sözleri de bu açıdan dikkat çekici. HTŞ lideri Culani’yi “büyük bir siyasi ustalık sergileyerek Suriye’yi neredeyse savaşmadan fethettiği” ifadeleriyle öven Yadlin’e göre Suriye’deki “isyancılar” kısa vadede İsrail’e tehdit oluşturmuyor.

Yadlin Culani için “Suriye’de yönetimini kurması gerektiğinde bölgedeki en büyük askeri güçle ilgilenmeyecek” ifadeleriyle HTŞ’nin İsrail ile bir sorun yaşamayacağını dile getiriyor.

ABD’de Hudson Enstitüsü’nde kıdemli araştırmacı ve George W. Bush yönetiminde eski bir üst düzey yetkili olan Dr. Michael Doran’ın da Hebron Yahudi Cemaati Uluslararası Sözcüsü Yishai Fleisher’e verdiği mülakattaysa Suriye konusunda Ankara ile Tel Aviv yönetimleri arasındaki “çıkar ortaklığı”na vurgu yapılıyor.

‘TEL AVİV VE ANKARA SURİYE SAHASINDA ORTAKLAŞTI’
Harici’nin çevirisine göre Doran, Tel Aviv ve Ankara’nın Suriye sahasında çıkarlarının ortaklaştığına dikkat çekerek “Şu anda neler yaşandığına bir bakın. Türkiye destekli güçler Şam’a doğru ilerliyor. Ne yapıyorlar? İsrail’e yönelik İran tehdidini ortadan kaldırıyor ya da ortadan kaldırılmasına yardımcı oluyorlar. Buradaki örtüşen çıkarlar açık ve dikkat çekici” dedi.

Doran AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan içinse “Muhafazakâr bir Türk ve son derece pragmatik, inanılmaz derecede işini bilen, Türkçe’de bir deyiş vardır, aklında kuyrukları birbirine değmeyen 49 tilki olan biri” dedi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun bu açıdan Erdoğan ile benzerlik taşıdığını belirten Doran, “Türkiye ne olursa olsun, İsrail devleti için varoluşsal bir tehdit değildir” değerlendirmesini yaptı.

Aynı zamanda Azerbaycan’ın İsrail’in en büyük müttefiklerinden biri olduğunu anımsatan Doran, “Azerbaycan İsrail’e petrol tedarik ediyor ve bu petrol Türkiye üzerinden geçiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı tüm bu tatsız açıklamalara rağmen bu konuda endişelenmeliyiz. Petrol hala akmaya devam ediyor. Ama bir düşünün, Azerbaycan, İsrail’in büyük müttefiki, Türkiye’nin büyük müttefiki. Irak Kürdistanı’nda Barzani’ye giderseniz, Barzani Türkiye’yi en iyi müttefiki olarak görüyor, İsrail ise ikinci en iyi müttefiki” ifadelerini kullandı.

Sol Haber

Exit mobile version