Bugün Kıbrıs
25 Kasım Organizasyon Komitesi, “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü” çerçevesinde gerçekleştirdiği yürüyüşte, kadına yönelik şiddetin önlenmesi için net ve somut adımların atılmasını talep etti. Kumsal Park’ta toplanan örgütler, Lefkoşa’daki Meclis binası önüne yürüdü. Ortak açıklama, Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) temsilcisi Çilen Ulusoy tarafından okundu.
“ŞİDDETİN KÖKENİ EKONOMİK VE SOSYAL ÇÖKÜNTÜ”
Ulusoy, ülkenin içine düştüğü ekonomik ve sosyal çöküşün, kadınları en kırılgan kesim haline getirerek şiddeti derinleştirdiğini belirtti. 2018’de TOCED Yasası kapsamında oluşturulan Kadına Karşı Şiddete Müdahale Şubesi’nin verilerine göre her yıl yaklaşık 800 kadın başvuruda bulunuyor ve bu başvuruların yarısını fiziksel şiddet vakaları oluşturuyor. Ulusoy, “Bu rakamlar, buzdağının yalnızca görünen yüzü” diyerek, ekonomik sorunlar ve güvenlik endişesi gibi nedenlerle pek çok kadının şikayette bulunamadığını ifade etti.
SOMUT ÖNERİLER
Açıklamada, şiddetin önlenmesi için devletin sosyal politikalarını güçlendirmesi gerektiği vurgulandı ve şu öneriler paylaşıldı:
Kadın Sığınma Evleri ve Şiddet Önleme Merkezleri: Her bölgede güvenli sığınma evleri ve şiddet önleme-danışma merkezleri açılmalı.
Polis Şiddete Müdahale Birimi: Tüm ilçelerde etkin şekilde çalışacak şekilde yapılandırılmalı.
İstanbul Sözleşmesi: 2011’de mevzuata giren bu sözleşme tüm kurumlarca etkin şekilde uygulanmalı.
Cinsiyet Eşitliği Eğitimi: Toplumsal cinsiyet eşitliğini temel alan dersler müfredata dahil edilmeli. İlkokuldan itibaren cinsiyetçi ifadeler ders kitaplarından çıkarılmalı.
Ekonomik Destek ve Kreşler: Kamuya ait kreşler, yaşlı bakım merkezleri ve sosyal destek hizmetleri ivedilikle hayata geçirilmeli.
Teminat Kuralları: Şiddet vakalarında teminat kuralları caydırıcı hale getirilmeli; elektronik kelepçe gibi yöntemler devreye sokulmalı.
Kadınların Doğurganlık Hakları: Hamile kadınların işten çıkarılmasını yasaklayan düzenlemeler yapılmalı ve doğum kontrol yöntemlerine erişim ücretsiz hale getirilmeli.
“KADINLARIN YAŞAMI DEĞİL, DİN İŞLERİ VE EVKAF’A BÜTÇE”
Açıklamada, kadınların temel hakları için bütçe ayrılmadığı ancak Din İşleri ve Evkaf İdaresi’ne milyonlar aktarıldığı eleştirildi. Kadınların ve çocukların istismara açık hale getirilmesine karşı tarikat yapılanmalarına ve feodal düzenlere karşı önlem alınması gerektiği vurgulandı.
“DİRENMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Komite, şiddeti önlemek için dayanışmanın önemini bir kez daha vurgulayarak, “Her bir kadın özgürleşene dek sokakları ve meydanları terk etmeyeceğiz” dedi. Kadınların güvenliği ve toplumsal cinsiyet eşitliği için yapılan çağrı, güçlü bir dayanışma mesajıyla son buldu.