Bugün Kıbrıs

Doğuş Derya: “Emekçilerin hakları yok ediliyor, diktatörlük inşa ediliyor!”

Bugün Kıbrıs

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) milletvekili Doğuş Derya, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, emekçilerin toplu iş sözleşmesi haklarının tehlikede olduğunu belirterek hükümete sert eleştirilerde bulundu. Derya, paylaşımında Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Referandum Yasası’nda yapılması planlanan değişikliklerin, demokratik hakların yok edilmesine yönelik bir adım olduğunu vurguladı.

Derya, yaptığı açıklamada, 2022 yılında imzalanan ve adı “İktisadi-Mali İşbirliği Anlaşması” olan protokolü hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:

“O protokolde, ‘Toplu iş sözleşmeleri süre bitiminden sonra otomatik olarak uzamayacak şekilde yeniden düzenlenecek’ gibi ifadeler yer alıyordu. UBP-DP-YDP atanmış hükümeti, emekçilerin toplu sözleşme hakkını Maliye Bakanının keyfine, yürütmenin insafına bırakmak istiyor!”

Paylaşımında eklediği yasa tasarısı metni ile birlikte Derya, hükümetin çalışanların haklarını budamaya çalıştığını ve bunun bir diktatörlük inşası anlamına geldiğini belirtti. Şu ifadeleri kullandı:

“Konu meclis sorunu değil, hükümet sorunudur. Konu, hukuk düzeninin ve demokratik hakların yok edilmesidir dediğimizde bunları kast ediyoruz. Farkında mısınız?”

HAKLARA YÖNELİK TEHDİT: TOPLU SÖZLEŞMEYE SINIRLAMALAR
CTP’li vekilin paylaştığı yasa tasarısında, kamuda çalışanlar için toplu iş sözleşmelerinin kapsamının sınırlandırılacağı ve Maliye Bakanının yetkilerine bağlanacağı görülüyor. Tasarıda yer alan düzenlemeler, işverenlerin toplu sözleşmeleri keyfi olarak uygulamama insiyatifine sahip olacağı bir sistemi öneriyor.

Doğuş Derya, bu düzenlemeyle çalışanların haklarının yürütme organının insafına bırakıldığını belirterek, emekçiler için demokratik hakların budandığı bir düzenin adım adım inşa edilmekte olduğunu savundu.

Derya, bu tür girişimlerin yalnızca bir yasa değişikliği değil, sistematik bir hak ihlali olduğunu ifade ederek, toplumu bu süreçlere karşı daha duyarlı olmaya çağırdı. CTP milletvekili, paylaşımını “Hukuk düzeni ve demokratik hakların yok edilmesine seyirci kalamayız” diyerek sonlandırdı.

Exit mobile version