Bugün Kıbrıs
Sigorta sektörünün önde gelen isimlerinden Ersan Dağlı, küresel ısınmanın Kıbrıs ve Doğu Akdeniz’de etkileri ve sigorta sektörünün bu süreçteki rolü hakkında gazetemize önemli açıklamalarda bulundu. Dağlı, iklim değişikliğinin öngörülemeyen etkileriyle karşı karşıya olduğumuz bu dönemde, olağan dışı hava olaylarının Kıbrıs ve çevresini de ciddi şekilde etkileyebileceğini vurguladı.
Dağlı, ülkelerin, devletlerin ve sigorta şirketlerinin bu afetlere karşı dayanıklılıklarını artırmaları gerektiğini belirtti. Ayrıca, iklim değişikliklerine bağlı olarak deprem, yer kayması ve tsunami gibi jeolojik afetlerin de artış gösterdiğini ifade etti. Bu tür felaketlerin ciddi can ve mal kayıplarına neden olduğunu hatırlattı.
SİGORTA SEKTÖRÜNÜN ZORLUKLARI VE YENİLİK İHTİYACI
Sigorta sektörünün mevcut karmaşık ortamda bilimsel çalışmalardan yoksun kaldığını belirten Dağlı, sektörün kendi iç yönetim becerileriyle hareket ettiğini açıkladı. Doğal afetler sonucu tüketici haklarının korunmasının önemine dikkat çeken Dağlı, sigorta sisteminin denetlenmesinin esas olduğunu söyledi. Sigorta şirketlerinin, karşılaşabilecekleri kayıpları karşılayabilecek güçlü bir mali yapıya sahip olmaları gerektiğini belirtti.
Dağlı, son dönemde İspanya ve Güney Kıbrıs’ta yaşanan sel felaketlerinin alt yapı yetersizliklerini gözler önüne serdiğini ve Kuzey Kıbrıs için bu durumun ciddi bir tehdit oluşturduğunu ifade etti. Sigorta otoritesinin bu senaryoları masaya yatırarak sigorta şirketlerinin mali yapılarının ve reasürans korumalarının değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.
KONUT VE İŞYERİ SİGORTALARININ ZORUNLU OLMASI GEREKİYOR
Dağlı, konut ve işyeri sigortalarının zorunlu olmadığını, ancak deprem, sel ve su baskını teminatlarının zorunlu sigorta kapsamına alınması gerektiğini savundu. Bu talebi Maliye Bakanı Özdemir Berova’ya ilettiklerini, ancak siyasi otoritenin bu konuda çekinceleri olduğunu ifade etti. Dağlı, bu teminatların ihtiyari kalmasının büyük bir risk oluşturduğunu vurguladı.
SEL FELAKETLERİ VE SİGORTA BİLİNCİ
Son yaşanan sel felaketlerinin ardından konut ve işyeri sigortalarında bir artış gözlense de, zamanla bu felaketlerin unutulması sonucu sigorta bilincinin azaldığını belirtti. 6 Şubat Depremi sonrası konut poliçelerinde bir artış yaşandığını ancak poliçe yenilemelerinin sigortalı talebi üzerine yapılmadığını ifade etti.
SİGORTA RAPORLARI VE EKONOMİK ETKİLER
Sigorta Bilgi Merkezi’nden alınan verilere göre, 2023’ün ilk 10 ayında konut sigortalarında %15.88 artış olsa da, ticari sigortalarda %16.94’lük bir düşüş yaşandığı belirtildi. Bu durum, ekonomik nedenlerle tam sigorta yerine zorunlu sigortaya yönelimin arttığını gösteriyor.
Dağlı, zorunlu trafik sigortasının yalnızca üçüncü şahısların zararlarını karşıladığını, bu durumun ise araç sahiplerinde stres ve endişe yarattığını belirtti. Tam kapsamlı kasko sigortasının, sürücülere daha geniş bir güvence sağladığını vurguladı.
SEL FELAKETLERİNDEN SONRA HASAR SÜREÇLERİ
Sel felaketlerinden sonra hasar tespit süreçlerinin hızla ilerlediğini belirten Dağlı, şirketlerinin bu süreçte etkin bir rol üstlendiğini söyledi. Hasar ihbarlarının ardından, uzman ekiplerin hızlı bir şekilde tespit çalışmalarına başladığını ve tazminatların kısa sürede ödendiğini ifade etti.