Mohammed, BM Güvenlik Konseyinde düzenlenen “Kadın, barış ve güvenlik” oturumunda konuştu. Türkiye’nin yanı sıra çok sayıda üye ülkenin katıldığı “Kadınların Barış Süreçlerine Katılımı Hakkında Ortak Taahhüt”ün bu alanda somut adımların atılmasını hedeflediğini aktaran Mohammed, bu çerçevede kadınların barış süreçlerine başmüzakereci olarak atanmaları ve müzakere ekiplerinin ayrılmaz parçaları olmasının hedeflendiğini ifade etti.
Mohammed, 1992-2019 yılları arasında barış süreçlerinde kadınların oranının yüzde 13’te kaldığına dikkati çekerek, kolektif hareketin kilit öneme sahip olduğunu vurguladı.
“İLERLEME ÇOK YAVAŞ”
Her yıl uluslararası toplumun kadın hakları, eşitlik, çatışmaların önlenmesi süreçlerine katılım, savaş zamanında kadın haklarının korunması için taahhütte bulunduğunu dile getiren Mohammed, “Maalesef bu alanda ilerleme cesaret kırıcı şekilde yavaş gidiyor” dedi. Mohammed, barış ve güvenlik alanında karar alma mekanizmalarının hala erkekler tarafından domine edildiğine dikkati çekti.
Kadın ve kız çocuklarına yönelik suçların cezalandırılmasının da hala “uzak bir hedef” olduğuna işaret eden Mohammed, özellikle geçen yılın çok zor bir yıl olduğunu söyledi. Mohammed, Gazze’de on binlerce Filistinli kadın ve kız çocuğunun öldürüldüğünü ve yaralandığını anımsatarak, Lübnan’daki gerginlik artışının kadın ve kız çocuklarının güvenliğini tehdit ettiğini vurguladı.
Sudan’da da kadınların çok büyük acıya maruz kaldığına dikkati çeken Mohammed, “BM kararlılığını muhafaza ediyor. Sırtımızı çevirmeyeceğiz, umudumuzu yitirmeyeceğiz. Kadın, barış ve güvenlik gündemi her zaman çabalarımıza öncülük edecek” ifadesini kullandı. Mohammed, mevcut jeopolitik ortamın doğurduğu sınamaların farkında olduklarını kaydetti.
Güç eşitsizliği, ataerkil sosyal yapılar, sistematik ön yargılar, şiddet ve ayrımcılık olduğu müddetçe barışın sağlanmasının çok zor olacağına işaret eden BM Genel Sekreter Yardımcısı, birlikte hareket edilmesi halinde başarı sağlanabileceğinin altını çizdi.
AA