Bugün Kıbrıs

İsrail, Filistinlilere ‘Kuzey Gazze’yi terk et’ talimatını yeniledi

İsrail ordusu Cumartesi günü, Hamas’a karşı bir haftadır sürdürdüğü saldırılara devam ederken, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Filistinlilere evlerini ve sığınaklarını terk etmeleri yönündeki emirlerini yeniledi.

İsrail ordu sözcüsü Avichay Adraee, hedef alınan bölgede yaşayan insanlara, Gazze’nin güneyinde ordu tarafından insani yardım bölgesi olarak tasarlanan Muwasi’ye gitmeleri gerektiğini duyurdu.

Ordu ayrıca Gazze’nin kuzeyindeki üç ana hastaneye hastaları ve sağlık personelini tahliye etme emri verdi.

Geçtiğimiz hafta çatışmaların çoğu Gazze Şeridi’ndeki en büyük mülteci kampı olan Jabaliya ve çevresinde yoğunlaştı.

Bölge İsrail savaş jetleri ve topçuları tarafından vurulurken, bölge sakinleri evlerinde ve sığınaklarında mahsur kaldıklarını söyledi.

GAZZE’YE 1 EKİM’DEN BU YANA GIDA YARDIMI YOK
Birleşmiş Milletler (BM) Gıda Ajansı Cumartesi günü yaptığı açıklamada 1 Ekim’den bu yana Gazze’nin kuzeyine gıda yardımı girmediğini bildirdi.

Dünya Gıda Programı (WFP), savaşın harap ettiği bölgeye açılan ana sınır kapısının yaklaşık iki haftadır kapalı olduğunu belirtti.

Ajans ayrıca İsrail’in devam eden kara harekâtının bölgedeki binlerce Filistinli ailenin gıda güvenliği üzerinde feci bir etkisi olacağı uyarısında bulundu.

WFP’nin Filistin toprakları ülke direktörü Antoine Renard, “Kuzey bölgesinde temelde [yardımlar] kesilmiş durumda ve orada faaliyet gösteremiyoruz” dedi.

BM’nin bağımsız gıda hakkı müfettişinin İsrail’i Filistinlilere karşı bir “açlık kampanyası” yürütmekle suçlamasından yaklaşık bir ay sonra Gazze’de açlık krizi endişeleri arttı.

İsrail bu iddiaları kabul etmezken, Gazze’ye önemli miktarda gıda ve diğer yardımların girmesine izin verdiğini savunuyor.

İsrail’den yapılan açıklamada “İsrail, kendi topraklarından kuzey Gazze Şeridi’ne giren insani yardımın girişini ya da koordinasyonunu durdurmamıştır. Kanıt olarak, COGAT(Bölgelerdeki Hükümet Faaliyetleri Koordinatörü) ve uluslararası kuruluşlar tarafından koordine edilen insani yardım önümüzdeki günlerde de kuzey Gazze Şeridi’ne girmeye devam edecektir,” denildi.

WFP, Gazze’nin kuzeyindeki gıda dağıtım noktalarının yanı sıra mutfak ve fırınların da hava saldırıları, askeri kara operasyonları ve tahliye emirleri nedeniyle kapanmak zorunda kaldığının altını çizdi.

Kuzey Gazze’de WFP tarafından desteklenen tek işleyen fırının patlayıcı bir mühimmatla vurulduktan sonra alev aldığı belirtildi.

WFP, kuzeyde son kalan konserve gıda, buğday unu, yüksek enerjili bisküviler ve besin takviyeleri gibi gıda malzemelerinin Gazze’deki barınaklara, sağlık tesislerine, mutfaklara ve kuzey bölgelerindeki üç barınağa dağıtıldığını bildirdi.

Bu sınırlı gıda malzemelerinin ne kadar süre dayanacağı belirsizliğini korurken, gıda krizindeki tırmanışın devam etmesi halinde kaçan aileler için sonuçların korkunç olacağı uyarısında bulunuldu.

İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarında 42.000’den fazla Filistinlinin öldüğünü belirten yerel sağlık yetkilileri, ölenlerin kaçının savaşçı olduğunu belirtmiyor ancak ölenlerin yarısından fazlasını kadın ve çocukların oluşturduğunu belirtiyor.

Savaş Gazze’nin geniş alanlarını tahrip ederken, şeridin 2,3 milyonluk nüfusunun yaklaşık yüzde 90’ı birden fazla kez yerinden edildi.

LÜBNAN’DA ÖLÜ SAYISI ARTIYOR
İran Meclis Başkanı Muhammed Bagher Kalibaf Cumartesi günü Beyrut’ta onlarca kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olan İsrail hava saldırısının gerçekleştiği yeri gezdi.

Tahran’ın İsrail’e karşı savaşan Lübnanlıları ve Filistinlileri desteklemeye devam edeceği sözünü verdi.

Kalibaf, Lübnan’ın şu andaki önceliğinin ateşkes için çalışmak olduğunu söyleyen geçici Başbakan Necip Mikati ile görüştükten sonra vurulan bölgeyi ziyaret etti.

Kalibaf’in ofisinden yapılan açıklamada, Lübnan hükümetinin İsrail ile Hizbullah arasında 34 gün süren savaşın sonunda onaylanan 2006 tarihli BM Güvenlik Konseyi Kararına hâlâ uyduğunu ve ülkenin İsrail sınırı boyunca Lübnan ordusunun varlığını arttırmaya hazır olduğu belirtildi.

Bu ziyaret, İran Dışişleri Bakanı’nın bu ay başında Lübnan’ı ziyaret etmesinin ardından İranlı bir yetkilinin son günlerde Beyrut’a yaptığı ikinci ziyaret oldu.

İran, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın öldürülmesinin yanı sıra son haftalarda büyük gerilemeler yaşayan Lübnan’daki Hizbullah örgütünün ana destekçilerinden biri olarak biliniyor.

Lübnanlı yetkililer Cuma günü yaptıkları açıklamada son 24 saat içinde 60 kişinin öldüğünü ve 168 kişinin yaralandığını belirterek, İsrail ile Hizbullah arasında geçen yıldan bu yana yaşanan çatışmalarda toplam ölü sayısının 2.229’a, yaralı sayısının ise 10.380’e yükseldiğini açıkladı.

İsrail, Hizbullah’a karşı yürüttüğü operasyonda Lübnan’da hava saldırıları ve sınırda kara harekatıyla tırmandırıyor. Bu saldırılar bir yıl süren karşılıklı çatışmaların ardından geldi.

Hizbullah geçen yıl Ekim ayında Gazze’deki Hamas’la dayanışma amacıyla İsrail ordusuna ait mevzilere saldırmaya başlamıştı. İsrail 23 Eylül’den bu yana hava saldırılarını yoğunlaştırdı ve yüz binlerce Lübnanlıyı yerinden etmeye zorladı.

Geçtiğimiz hafta İsrail Lübnan’a kara harekatı başlatarak sınır boyunca Hizbullah savaşçılarıyla çatışmalara yol açtı.

SURİYE’DEKİ IŞİD KAMPLARI ABD HAVA SALDIRILARIYLA VURULDU
Orta Doğu’da gerilimler artmaya devam ederken Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ordusu, Suriye’de sözde Irak Şam İslam Devleti’ne (IŞİD) ait çok sayıda kampa bir dizi hava saldırısı düzenlediğini açıkladı.

ABD Merkez Komutanlığı Cuma günü gerçekleştirilen saldırıların “IŞİD’in ABD’ye, müttefikleri ile ortaklarına, bölge genelinde ve ötesinde sivillere karşı saldırı planlama, organize etme ve yürütme kabiliyetini bozacağını” açıkladı.

Açıklamada savaş hasarı değerlendirmelerinin devam ettiği ve sivil kayıpları içermediği belirtildi.

Suriye’de sayısı açıklanmayan harici olanlarla birlikte 900 kadar ABD askeri bulunuyor.

Bu güçler, çoğunlukla 2014 yılında Irak ve Suriye’yi kasıp kavuran ve geniş bölgeleri kontrol altına alan aşırılık yanlısı IŞİD örgütünün geri dönüşünü engellemeye çalışıyor.

IŞİD, Avrupa Birliği (AB), Türkiye, Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Birleşmiş Milletler (BM) ve pek çok başka örgüt ve ülke tarafından terör örgütü olarak kabul ediliyor.

Exit mobile version