Rusya lideri Vladimir Putin, Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat’ta, Türkmen şair ve düşünür Mahtumkulu Firaki’nin doğumunun 300. yıldönümü vesilesiyle düzenlenen ‘Zamanlar ve Medeniyetler Arasındaki Bağ: Barış ve Kalkınmanın Temeli’ başlıklı uluslararası forumda konuşma yaptı.
Putin, dünyadaki durumu değerlendiren, “Dünya, uygarlıkların bölünmesi, etnik ve dini gruplar arasındaki çatışmalardan kaynaklanan benzeri görülmemiş tehditlerle karşı karşıya. Uluslararası ilişkiler, küresel temel değişimlerin yaşandığı bir döneme girdi. Bu dönemde gezegenin çeşitliliğini yansıtan yeni bir dünya düzen oluşuyor. Bu doğal ve geri dönüşü olmayan bir süreç.” dedi.
Doğu ve güneyde yeni güçlü ekonomi, finans ve siyaset merkezlerinin ortaya çıktığını belirten Putin, “Bu merkezler, egemenliği, sosyokültürel kimliği korumaya ve güçlendirmeye, geleneklerle ulusal çıkarlara uygun gelişim yollarını bulmaya çalışıyor.” diye konuştu.
Varlıkların adil şekilde dağıtılması, uluslararası yaşamın yapıcı şekilde demokratikleştirilmesi, çok kutuplu dünya düzeninde etkileşimden yana olduklarını dile getiren Putin, bu bağlamda Rusya’ya bağlı Tataristan Cumhuriyeti’nin başkenti Kazan’da 22-24 Ekim’de BRICS Zirvesi’nin düzenleneceğine dikkati çekti.
Putin şöyle konuştu:
“Rusya, gelişmekte olan çok kutuplu dünyada etkileşimin parametreleri üzerine mümkün olan en geniş uluslararası müzakere sürecini destekliyor ve Bağımsız Devletler Topluluğu, Avrasya Ekonomik Birliği, Şanghay İşbirliği Örgütü ve BRICS kapsamında olanlar dahil tüm dostlarımız, ortaklarımız ve kafadarlarımızla yeni bir dünya düzeni inşa etme konularını tartışmaya açık.
Dünyanın medeniyetler arası kırılmalar, etnik gruplar ve mezhepler arası çatışmaların neden olduğu benzeri görülmemiş tehditlerle karşı karşıya olduğu, uluslararası ilişkilerin küresel, köklü değişimler çağına girdiği, tüm dünyanın çeşitliliğini yansıtan yeni bir dünya düzeninin oluştuğu ve bu doğal sürecin geri döndürülemez olduğu mevcut zor durumda geçerli ve talep görmekte.
Rusya’nın ve bu foruma katılan tüm ülkelerin bir parçası olduğu dünya çoğunluğu, Makhtumkuli’nin felsefi yaklaşımlarının ruhuna uygun olarak, faydaların daha adil bir şekilde dağıtılmasını ve uluslararası yaşamın tutarlı bir şekilde demokratikleştirilmesini savunuyor. Evrensel barış ve kapsamlı kalkınmanın ancak her halkın görüşlerinin dikkate alınması, her ülkenin egemenlik hakkına, görüşüne, geleneklerine ve dini fikirlerine saygı gösterilmesi temelinde sağlanabileceğine inanıyoruz.”
AA